Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1343 E. 2018/1178 K. 20.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1343 Esas
KARAR NO : 2018/1178 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2018
KARAR TARİHİ : 20/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirkete …….tarihleri arasında ….. numaralı poliçesiyle sigortalı ……. plakalı araç ….. tarihinde davalı idarelerin sorumluluğunda olan karayolu tüneli içerisindeki sarkmış durumda bulunan aytınlatma kablolarına çarpması sonucu kaza oluştuğu, kaza neticesinde 3.546,48 TL hasar oluştuğu, 3.546,48 TL’nin ödeme tarihi olan 22/06/2017 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : HMK 138. maddesinde; “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir.” hükmü yer almaktadır ve konu ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/4-1895 E., 2013/1668 K. Sayılı kararında; “6100 sayılı HMK.nun 114/c maddesi gereğince dava şartı olan “mahkemenin görevli olması” şartı hakkında taraf teşkili sağlanmadan karar verilip verilemeyeceği ön sorun olarak tartışılmış şu sonuca varılmıştır; Görüşmeler sırasında bazı üyeler; taraf teşkili sağlanmadan görevsizlik kararı verilmesinin 6100 sayılı HMK 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğunu, bazı üyeler de, HMK’ nun 137. maddesindeki “dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır, mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler” düzenlemesi ve HMK’ nun 141. maddesindeki; iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağının ikinci cevap dilekçesi ile başlaması hükümleri gözetildiğinde, dilekçeler aşaması tamamlanmadan görevsizlik kararı verilmemesi gerektiği hükmün bu gerekçeyle bozulması gerektiğini savunmuş iseler de, bu görüşler kurul çoğunluğu tarafından yerinde görülmemiş, davanın tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından usulden reddedilmesinde HMK 30. maddesi de gözetildiğinde bir isabetsizlik olmadığı kabul edilmiştir.” yönünde karar vermiştir.
Yukarıda değinilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/4-1895 E., 2013/1668 K. Sayılı kararı doğrultusunda tensiben dava şartları hususunda mahkememizce re’sen inceleme yapılmıştır.
Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davanın o hukuk sistemine dahil yargı haklarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel şartlarından olup mahkemece resen dikkate alınması gerekir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/2895 E. 2018/7824 K .Sayılı 17.09.2018 tarihli güncel içtihadı; ”…Davalı İdarenin sorumluluk alanında bulunan karayolu üzerindeki yapım, bakım ve onarımı sırasında alınması gerekli tedbirlerin alınmaması nedeniyle doğan zararın tazmininin amaçlanmış olması karşısında, idarenin görevinde olan kamu hizmetini yürüttüğü esnada kişilere verdiği zararın ödetilmesine yönelik bulunan uyuşmazlık konusu davanın, olayda kamu hizmetinin usulüne ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, hizmet kusuru veya idarenin sorumluluğunu gerektiren bir husus olup olmadığının tespitinde esas alınan idare hukuku kurallarına ve 2577 sayılı İYUK 2/1-b maddesinde sayılan tam yargı davasında görülüp ve çözümünde idari yargı yerleri görevli bulunmasına göre…” şeklindedir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/13968 E. 2018/7301 K. .Sayılı 19.07.2018 tarihli güncel içtihadı;”…Kamu idareleri ve kuruluşlarının trafik güvenliği ve düzenini sağlamak amacıyla gerek kendi kuruluş kanunları gerekse 2918 sayılı KTK’ya göre yürüttükleri hizmetlerin, kamu hizmeti niteliğini taşıması ve yukarıda sözü edilen KTK’da görevlendirilen kamu idare ve kuruluşlarının sorumluluklarına ilişkin her hangi bir düzenlemenin ayrıca KTK’da yer almaması dikkate alındığında, trafik düzeni ve güvenliği hizmetlerinden kaynaklandığı iddia edilen zararların tazmini istemiyle ilgili idarelere karşı açılan davalar idari yargı kolunun görev alanına girmektedir. Benzer bir uyuşmazlıkta aynı ilkeler Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun….. tarih, ….. Esas,….Karar sayılı ilamında da benimsenmiş ve idari yargı kolunun görevli olduğu değerlendirilmiştir.”
Mahkememize tevzi edilen uyuşmazlık; davacı sigorta şirketine sigortalı …. plakalı aracın; davalı Karayolları Bölge Müdürlüğü’nün sorumluluğunda olan karayolu tüneli içerisindeki sarkmış durumda bulunan aydınlatma kablolarına çarpması sonucu meydana gelen tek taraflı kazada araçta meydana gelen hasarın tazmini davasıdır. Somut olay yukarıda değinilen güncel Yargıtay içtihatları ve HMK kapsamında değerlendirildiğinde; Davalı Karayolları 15. Bölge Müdürlüğünü’nün sorumluluk alanında bulunan karayolu tüneli içerisindeki aydınlatma kabloları ile ilgili yapım, bakım ve onarımı sırasında alınması gerekli tedbirlerin alınmaması nedeniyle doğan zararın tazmininin amaçlanmış olması karşısında, idarenin görevinde olan kamu hizmetini yürüttüğü esnada kişilere verdiği zararın ödetilmesine yönelik bulunan uyuşmazlık konusu davanın, olayda kamu hizmetinin usulüne ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, hizmet kusuru veya idarenin sorumluluğunu gerektiren bir husus olup olmadığının tespitinde esas alınan idare hukuku kurallarına ve 2577 sayılı İYUK 2/1-b maddesinde sayılan tam yargı davasında görülüp ve çözümünde idari yargı yerleri görevli bulunmasına göre; işbu davada adli yargının görevli olmaması nedeniyle HMK’nun 114/1-b ve 115 maddelerine göre HMK’nun 138. Maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde dava dilekçesinin usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Adli yargının görevli olmaması nedeniyle HMK’nun 114/1-b ve 115 maddelerine göre dava dilekçesinin USULDEN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin yaptığı masrafların üzerinde bırakılmasına
3-Harcanmayan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı vekiline iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda,kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/11/2018