Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1337 E. 2018/1131 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1337 Esas
KARAR NO : 2018/1131
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2018
KARAR TARİHİ : 13/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı şirketin havuz kimyasalları üzerine ticari faaliyet göstermekte olduğunu, davalı site yönetimine havuz bakım ve temizliği konusunda danışmanlık hizmeti vermediğini, davacı şirketin anlaşma gereği davalıya kimyasalları satmaya başladığını, tüm faturaların toplam bedeli 32.258,53 TL olduğunu davalı şirket tarafından 27/08/2018 tarihinde sadece 5000 TL ödeme yapıldığını bakiye 27.258,53 TL ödemenin yapılmadığını bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını davalının takibe itiraz ettiğini davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi henüz tebliğ edilmediğinden cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
HMK 138. maddesinde; “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir.” hükmü yer almaktadır ve konu ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/4-1895 E., 2013/1668 K. Sayılı kararında; “6100 sayılı HMK.nun 114/c maddesi gereğince dava şartı olan “mahkemenin görevli olması” şartı hakkında taraf teşkili sağlanmadan karar verilip verilemeyeceği ön sorun olarak tartışılmış şu sonuca varılmıştır; Görüşmeler sırasında bazı üyeler; taraf teşkili sağlanmadan görevsizlik kararı verilmesinin 6100 sayılı HMK 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğunu, bazı üyeler de, HMK’ nun 137. maddesindeki “dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır, mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler” düzenlemesi ve HMK’ nun 141. maddesindeki; iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağının ikinci cevap dilekçesi ile başlaması hükümleri gözetildiğinde, dilekçeler aşaması tamamlanmadan görevsizlik kararı verilmemesi gerektiği hükmün bu gerekçeyle bozulması gerektiğini savunmuş iseler de, bu görüşler kurul çoğunluğu tarafından yerinde görülmemiş, davanın tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından usulden reddedilmesinde HMK 30. maddesi de gözetildiğinde bir isabetsizlik olmadığı kabul edilmiştir.” yönünde karar vermiştir.
Yukarıda değinilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/4-1895 E., 2013/1668 K. Sayılı kararı doğrultusunda tensiben görev hususunda mahkememizce re’sen inceleme yapılmıştır.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2011/16318 E. 2012/2056 K. Sayılı ilamında davacı …….davalı da …… ‘Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasada tanımlanan şekilde ….. hizmeti verilmesine dair bir hizmet sözleşmesi ilişkisi bulunduğu davalı site yönetiminin, sitenin güvenlik ihtiyacı için yaptığı “hizmet alımı sözleşmesinin” Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. ” gerekçesi ile dosyanın Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılması gerektiğinden karar bozulmuştur.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/779 E. 2017/5751 K. Sayılı ilamı incelendiğinde; davacı ……i davalı da Toplu Yapı Site Yönetimi olup; Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklanan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup Tüketici Mahkemesinde görülmüş ve görev yönünden Yargıtay denetiminden de geçmiştir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, Sağlayıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir.
Mahkememizde görülmekte olan dava; davacı firma tarafından davalı site yönetimine havuz bakım ve temizliği konusunda danışmanlık hizmeti verilmesinden kaynaklanan fatura alacağına itirazın iptali isteminden ibaret olup; yukarıda değinilen emsal Yargıtay içtihatları doğrultusunda davacı şirket ile davalı site yönetimi arasındaki “hizmet alımı sözleşmesi” Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığından işbu davaya bakmakla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olması gerektiği anlaşılmıştır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Bu davaya bakmakla görevli mahkeme; somut uyuşmazlık mutlak veya nisbi ticari dava niteliğinde olmadığından ticaret mahkemeleri görev alanında olmamakla mahkememizin görevsizliği ile dosyanın İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile karar kesinleştiğinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/11/2018