Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1306 E. 2020/134 K. 21.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1306 Esas
KARAR NO: 2020/134
DAVA TARİHİ: 05/11/2018
KARAR TARİHİ: 21/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkillerden ——–senesinde ——— olarak atıldığını, şirketin ———– sözleşmesinde yazılı diğer işlerde faaliyet gösterdiğini, müvekkil şirket bugün makine halısı imalat ve satışında tüm tüketiciler tarafından bilinen ve ürün kalitesine güvenilen bir marka haline geldiğini, müvekkil şirketin, yurt içinde satış ve——- ülkeye ihracat yaptığını, hali hazırda yurt içinde binden fazla bayisi bulunduğunu, pazarında öncü ve imalat ve satışta ülke birincisi olan müvekkil şirket hem istihdam oranına ciddi bir katkıda bulunmakta hem de ülke ekonomisine döviz girdisini arttırarak katkıda bulunduğunu,
Müvekkillerden ——–tarihinde resmi tescilinden önce, ——– senesinde temeli atılan mezkûr şirket ——– ilkesinden hareketle, tarım sektörüne yönelik hedefleri gerçekleştirmek amacıyla kurulduğunu, ———– gebe düve ithalatının ardından hızlı bir büyüme gerçekleştiren müvekkili şirketin kısa sürede büyük atılımlar gerçekleştirerek sektörünün en büyük entegre tarım ve hayvancılık firması olmayı başardığını, hayvanın yediği yemin üretiminden, süt ve et üretimine kadar entegrasyonun ve izlenebilirliğin tüm halkalarını bünyesinde bulunduran mezkur şirket ———- kurulu besi işletmeleri, bitkisel üretim arazileri, yem fabrikaları, damızlık süt sığırcılığı işletmesi, kesimhane ve et işleri işlem tesisi, süt işleme tesisi ve —— bulunan narenciye çiftliğinden oluşan entegre bir yapıya sahip olduğunu,
Müvekkillerinden ———— her iki davacı şirketin de kurucusu olup aynı zamanda uzun yıllar yöneticiliğini yaptığını, kendisinin —— ———— — bulunduğunu, müvekkilinin, her iki şirketin birçok borcuna kefil olduğunu, ———–kredileri kefaletleri ve kambiyo senedi avalleri olmak üzere yaklaşık ——– ———– kredileri kefaletleri ve kambiyo senedi avalleri olmak üzere yaklaşık —— olup toplamda ———- Lirası kefalet ve avalleri mevcut olduğunu, müvekkilinin, grup şirketler mensubu olan ———–sahip olduğunu,
Müvekkillerinden ———- her iki davacı şirketlerin yönetiminde uzun yıllardan beri görev aldığını, kendisinin ———- payı bulunduğunu, müvekkilinin, her iki şirketin birçok borcuna kefil olduğunu, müvekkilinin, ——–TL, ———TL olmak üzere toplam ——– TL. ———- kefaletleri ve kambiyo senedi avalleri mevcut olduğunu, ————- bulunduğunu,
Müvekkillerinden ———— her iki davacı şirketlerin yönetiminde uzun yıllardan beri görev aldığını, müvekkilinin, her iki şirketin birçok borcuna kefil olduğunu, müvekkil ——-TL, ———— TL, toplamda ——TL, ———- kredi kefaletleri ve kambiyo senedi avalleri mevcut olduğunu, müvekkil, grup şirket olan ————sahibi olduğunu, ———–
Müvekkillerinden ——– her iki davacı şirketlerin yönetiminde uzun yıllardan beri görev aldığını, kendisinin ————- bulunduğunu, müvekkilinin, her iki şirketin birçok borcuna kefil olduğunu, —————— kambiyo senedi avalleri mevcut olduğunu,
Müvekkili şirketler bakımından; son yıllarda ciddi doğrudan yatırımlar vasıtasıyla genişleme ve yenilenme çalışmalarına başladığını ancak ——– senesinden itibaren yaşanan iktisadi durgunluk nedeniyle mali açıdan zorluklar ile karşılaştığını ve yatırımların karşılığında öngördüğü kârlılık düzeyine ulaşamadığını, döviz kurlarında beklenmeyen artışlar başta üretim bedellerini ve sair giderleri artırdığını ancak genel ekonomik durum neticesinde bu zararlar satış fiyatlarına yansıtılmadığını, bu durum da şirketin faaliyetlerine devamı için lazım gelen sermayenin, istikraz veya yabancı yatırımcılar yoluyla temine engel olduğunu ve salt şirketin faaliyetlerine devamı için maliyet altına satışlar yapılmasına yol açtığını, yine aynı sebeple, şirket ortak ve yöneticileri şirketi içinde bulunduğu mali sıkıntılardan kurtarmak için şirketin birçok borcuna şahsen kefil olduklarını, bu olumsuz görünüme rağmen konkordaro ön projesinde de görüleceği üzere şirketin faaliyetlerine devam etmesi tüm alacaklılarının yararına olacağını, müvekkil şirketin iflasına karar verilmesi halinde mevcut borçların tamamen itfa edilemeyeceği ve alacaklıların tatmininin mümkün olamayacağını, şirketin yapacağı sermaye artışı, faaliyetlerden elde edeceği kâr ve şirketin kendi ve kefillerin mülkiyetinde olan gayrimenkullerin satışı veçhiyle elde edilecek gelir neticesinde konkordato ön projesinin uygulanabilir olduğu ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleştirilebilirliğine ilişkin finansal analiz raporu ile açıklandığını,
Müvekkili şahıslar bakımından, müvekkillerinin her iki şirkette de pay sahipliklerinin mevcut olduklarını, uzun yıllar her iki şirkette de yöneticilik yapan müvekkillerinin şirketlerin birçok borcuna kefil olduklarını, müvekkili şirketlerin konkordato sürecine girmesinin borçlara müteselsilen kefil olan müvekkil için bir risk teşkil ettiğini, bu halde alacaklılar asıl borçlu olan şirketler aleyhine takip yapmak yerine müvekkil aleyhine takip başlatacaklarını,müvekkillerinin yegâne gelirlerinin şirketlerden aldıkları temettü olduğu nazara alındığında söz konusu borçları ifa edemeyecekleri ve iktisaden bir çıkmaza gireceklerinin kesin olduğunu, ancak müvekkillerinin mülkiyetinde olan gayrimenkullerin değerinin borçları karşılamaya yeter miktarda olup müvekkillerinin bunları piyasa rayiçlerinde satması halinde gerekli nakit sağlanmış olacağını,ancak müvekkilleri aleyhine derhal icra takibi yapılması halinde mezkûr taşınmazların piyasa rayiçlerinin altında ve borçlarının tamamını karşılamayacak meblağlara satılacaklarını,
Müvekkili şirketlerin konkordato ön projesinde şirketlerin iyileşmesi için temel hedef varlık ve kaynak dengesinin sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması gerektiğini, müvekkillerin borçlarını ödeyebilmesinin yolu, mevcut faaliyetine devam etmesi, işletmelerini işler halde tutması ve pazarlama ve satış faaliyetlerinin devamının sağlanmasına bağlı olduğunu, müvekkili şirketlerin ortaklarının da bu şirketlerin borçlarına kefil olan kişiler olduğunu, konkordatonun başarılı olabilmesi için şirket ortaklarının malvarlığının da korunmasının gerekeceğini, müvekkili şirketlerin iflası halinde ise, alacaklılar konkordato sonucunda elde edecekleri paya oranla çok daha az bir pay ile yetinmek zorunda kalacaklarını,buna karşılık ticari çevre ve potansiyeli elverişli olan müvekkil şirketlerin konkordato başvurusunun kabul edilmesi halinde, müvekkillerin takiplerden korunması sayesinde konkordato ön projesi çerçevesinde, borçlar aktifler ile orantılı olarak ödenecek ve bu suretle tüm alacaklılarını haciz ve iflasın sağlayacağı uzun vadeli sonuçlardan çok daha elverişli bir düzeyde tatmin etmesi mümkün olabileceğini, ayrıca teklif edilen konkordato ön projesi, alacaklıların yasada öngörülen çoğunluğunun kabulüne ve mahkeme tarafından tasdikine mazhar olduğu takdirde, müvekkillerin içinde bulundukları ekonomik darboğazdan kurtularak ülke ekonomisine katkı vermeyi sürdürme imkânları doğmuş olacağını,müvekkili şirketler ve ortakları da bu borçların yapılanması ile birlikte tüm emeklerini şirketlerin faaliyetlerini sürdürebilmesi ve borçların ödenebilmesi için göstereceğini beyanla, tüm müvekkiller hakkında geçici mühlete, müvekkillerin malvarlıklarının korunması için lazım gelen tüm tedbirlerin alınmasına, geçici komiser tayinine, müteakiben kesin mühlete ve konkordatonun tasdikine karar vermesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar tarafından mahkememizce verilen kesin süre içerisinde iflas avansı, konkordato gider avansı yatırılmış olup, sicil kayıtları celbedilerek ve gerekli ilanlar yaptırılarak ——– tarihinde geçici mühlet tedbirlerinin verildiği anlaşılmıştır.
Şirketlerin ticari defter ve mali tablolarının incelenmesi, davacıların hali hazırdaki durumları, sunulan ön projelerin ticari kayıtlarla uyumlu olup olmadığı, eksiklik bulunup bulunmadığı, şirketin borca batık olup olmadığı ve davacıların konkordato şartlarını taşıyıp taşımadığı hususunda değerlendirme yapılabilmesi için davacılara geçici komiser heyeti atanmıştır.
Mahkememizce———— tarihli duruşmada konkordato geçici mühletinin İİK. nun 287/4 maddesi uyarınca 2 ay süre ile uzatılmasına karar verilmiştir.
Alınan ————-raporları, davacı şirketlerin işleyişi, borç yapılandırmaları ve diğer faaliyetleri nazara alınarak davacılara ———– tarihinde —yıllık kesin mühlet verilmek suretiyle konkordato süreci devam etmiştir.
Komiser heyeti tarafından — tarihinde nihai rapor sunularak davacılar yönünden konkordato talebi ile amaçlanan iyileşmenin borç ödemeleri ve borç yapılandırmaları suretiyle kesin mühletin sona ermesinden önce sağlandığı, bu nedenle kesin mühletin kaldırılması şartlarının oluştuğu yönünden görüş sunulmuş olduğundan mahkememizce ara kararla duruşma günü tayin edilmiş, verilen duruşma günü ——— ilan edilmiştir.
Dosya kapsamına göre; komiser heyeti tarafından alacak kaydı için gerekli ilanların yapıldığı, alacak bildirimlerinin alındığı, davacı şirketlere ve konkordato borçlularından———- ait bir kısım varlık satışı yoluyla kaynak sağlandığı, yapılandırma yapılmayan borçların tasfiyesi için yeterli nakit kaynağının oluşturulduğu ve borçluların teklif ettiği vade konkordatosundan kaynaklanan menfaatin de geride kaldığı, alacaklıların haklarının korunması bakımından konkordato süreci içerisinde komiser heyeti gözetim ve denetiminde bir kısım borç ödemelerinin gerçekleştirildiği, finansal ve kamu borçları bakımından yapılandırmanın tamamlandığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca davacıların yapılandırılmış borçları karşılayabilecek tutarda teminatları gösterdikleri ve ayrıca bunu karşılayacak varlıklarının da bulunduğu, şirketlerin işletme faaliyetlerini sürdürdükleri, her iki şirketin de borca batık olmadığı tespit edilmiştir.
Davacılardan ——- yönünden; borç tasfiyesine ilişkin olarak şirketin aktifinde yer alan bir kısım taşınmazın mahkeme izniyle satış ve devrinin yapıldığı, bir kısım makine devrinin yapıldığı, davacı —– ortak olduğu dava dışı ————bedelle devrinin yapıldığı ve elde edilen paranın davacı ——–hesabına alınarak borç tasfiyesinde kullanıldığı, bu şekilde sağlanan kaynaklarla konkordato sürecinde toplan ——- TL tutarında borç ödemesi yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin bankalara olan borçları nedeniyle yapılan protokoller mahkememize sunulmuş, protokollere göre yapılan ödeme tutarları ve taksitlendirilen tutarların denetimi yapılmıştır.
——— alacakları nakit olarak ödenmiş, bunlardan ———– ile ayrıca protokol yapılarak ödemelerin devam ettiği anlaşılmıştır.
——— olan borçlar nedeniyle yapılan protokoller mahkememize sunulmuş ve bu protokoller nedeniyle yapılan ödeme tutarları ve devamında yapılacak ödeme tablosu yönünden mahkememizce denetim yapılmıştır.
Kesin mühlet sürecinde davacı şirketin toplam — persone olan——— TL işçi borcu tamamen ödenmiştir.
Kamu borçları yönünden———- ile olan borç yapılandırması, yapılandırma haricinde ödenen tutarlar mahkememizce denetlenmiştir. Aynı şekilde şirketlerin vergi dairesine olan borçları düzenlenen mutabakat, yapılandırma süreci, ödenen tutarların denetimi yapılmıştır.
Şirketin konkordato süresinde yaptıkları ödemeler yanında kalan bakiye borçların dökümü alınmış, bunlara ilişkin yapılandırma protokolleri mahkememize sunulmuştur.
Davacılardan———- yönünden; kullanılan kaynaklar ve yapılan ödemelere ilişkin sunulan belgeler denetlenmiştir. Bu şirketin banka nezdinde herhangi bir kredi borcu olmadığı anlaşılmaktadır. —- borçları ile ilgili protokoller denetlenmiş ve bu protokoller çerçevesinde ödemelerin yapıldığı anlaşılmaktadır. ——- ilgili yapılan protokoller çerçevesinde yapılan ödemler denetlenmiştir. Piyasa ve satıcılara olan borçların bir kısmının protokol yapılmaksızın komiser denetiminde ödendiği bir kısmının protokole bağlandığı anlaşılmaktadır, işçi borçlarının tamamının ödendiği anlaşılmaktadır. Kamu borçları olarak——— yönünden yapılan ödemeler ve yapılan protokoller denetlenmiştir. Vergi dairelerine olan borç ödemeleri ve yapılandırma denetlenmiştir. —– firmaları ile olan borçların yapılandırıldığı anlaşılmıştır.
Davacılardan——– göstermiş olduğu kaynaklar, devredilen varlıklar, yapılan ödemeler ve kalan borç tutarları ile protokoller denetlenmiştir.
Gerçek kişi diğer davacıların borçlarının konkordato borçlusu şirketlere veya diğer grup şirketlere olan kefaletlerinden kaynaklandığı, şirketlerin borçları yönünden özellikle bankalarla yapılan yapılandırma çerçevesinde bu şahısların da hukuki ve mali durumunun iyileştiği anlaşılmıştır.
Davacı şirketler ve borçluların yapılan ödemler sonrasında hesaplarında nakit olarak kalan miktarların süreç sonrasında protokollere göre yapacakları ödemeler yönünden şirket faaliyetleri de nazara alındığında ödeme planlarına olumlu katkı sağlayacağı tespit edilmiştir.
Dosya kapsamına göre; davacı şirketler ve şahıslar yönünden konkordato talebi ile amaçladıkları iyileşmenin kesin mühletin sona ermesinden önce gerçekleştiği, bu durumun komiser heyetinin süreç boyunca mahkemeye sunmuş olduğu yazılı raporlarıyla ve sundukları belgelerle tespit edildiği, bu nedenle konkordato kesin mühletinin devamı için yasal bir zorunluluk da kalmadığı anlaşılmakla, İİK’nun 291 maddesi uyarınca kesin mühletin kaldırılmasına, konkordato taleplerinin reddine, borca batık olmadığı tespit edilen şirketler yönünden iflas kararı da verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin ——– tarihli ara kararıyla verilen kesin mühletin İİK.nun 291.maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Konkordato talebinin reddine, red sebebine göre iflas kararı verilmesine yer olmadığına,
3-Tüm tedbirlerin kaldırılmasına, komiserlerin görevlerine son verilmesine,
4-Kararın İİK’nun 288 maddesi uyarınca ———– resmi ilan portalında ilanına,
5-Kesin mühletin kaldırılmasına ilişkin kararın İİK. 288 maddesinde adı geçen kurumlara bildirilmesine,
6-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL. harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davacılardan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
7-Davacılar tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
8-Bakiye gider avansı ve iflas avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekilleri ile bir kısım alacaklılar vekillerinin yüzlerine karşı 10 gün içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/02/2020