Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1292 E. 2022/423 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1292 Esas
KARAR NO : 2022/423

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/11/2018
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkiline ait —-plakalı vasıta ile borçlu şirket tarafından sigortalı olan —- plakalı araç arasında 30/09/2016 tarihinde trafik kazası gerçekleştiğini, hasara sebep olan —-plakalı aracın sigortasının —-yapılmış olduğu ve kaza neticesinde sigorta —- dosyası oluşturulmuş olduğu, yine bu şirket ile —– bildirildiği, davalı şirkete —-yevmiye no.lu ihtarnameler ve eklerinde ilgili faturalar tebliğ edilerek borca konu —bedelli hasar faturasının ödenmesi istenmiş ise de bir yanıt alınamadığını, davalı şirket—- tarihinde 4.550 TL kısmi ödeme yaparak başkaca hiçbir ödeme yapmadığını, —- dosyası ile 5.598, 39 EURO bedelli bakiye fatura alacağının icra takibine konu edildiğini, borçlunun haksız ve mesnetsiz olarak borca itiraz ettiğini, asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyan ile, —- dosya ile başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamını, haksız itiraz nedeni ile borçlu aleyhine asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, dilemiştir.
Davalı—-. vekili cevap dilekçesinde özetle; İşbu dava ile —–. Sayılı takibine yönelik itirazın kaldırılmasının talep edildiğini, davacının talepleri haksız ve mesnetsiz olup reddi gerektiğini, davacı taraf işbu dava konusu ilamsız icra takibi ile müvekkili şirket nezdinde —-plakalı aracın 30.09.2016 tarihinde sebebiyet verdiği iddia edilen zararların tazminini talep ettiğini, dava süresinde açılmadığından reddi gerektiğini, başvuru sahibine 17.03.2017 tarihinde —–tazminat ödemesi yapılmış, müvekkili şirketin sorumluluğunun son bulmuş olduğunu, kabul manasında olmamak üzere, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, bununla birlikte, 2016 yılı için maddi hasarlar için araç başına teminat limit —– iken kaza başına teminat limiti 62.000 TL olduğunu, kusur oranının tespiti gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere tazminat hesaplamasında haksız fiilin gerçekleştiği tarihte geçerli olan kurun esas alınması gerektiğini, dava konusu olayda da aynı şekilde —- olup, olay yeri —– olduğunu, ———-üzerinden zararın tespit edilmesi halinde haksız fiil tarihindeki—– hükmedilmesi gerektiğini beyan ile, davanın esastan ve usulden reddini,——— sayılı takibinin iptalini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, arz ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile —– araçta meydana gelen hasar miktarına ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanarak taraf delilleri toplanmış ve tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir.
Her ne kadar davacı dava dilekçesinde —— plakalı aracın kendine ait olduğunu belirtmiş ise de delilleri arasında bulunan ——- nolu ihtarnamesinde aracın ———– yapmakta olduklarını ve kazanın nakliye esnasında olduğunu belirtmiştir.
Dosyada mübrez davacı delilleri arasında bulunan —— tarihli fatura ise——–tarafından davacı tarafa kesildiği içeriğinin ———— ait hasar faturası olduğu görülmüştür.
Bu haliyle hasar gören ——-plakalı aracın—– dolayı zarar gören ve aktif dava ehliyeti bu şirkettedir. Davacının bu şirketin zararını giderdiğine dair, aracın tamir edildiği veya bu şirkete ödeme yapıldığına dair kesin delili yoktur. Davacı her ne kadar —–tarihli faturaya dayansa da faturanın kesilmesi hizmetin alındığın kesin delili değildir kaldı ki araç maliki ile davalı arasında alacağın—- düzenlenmiş bir anlaşmada mevcut değildir. Bu haliyle davacının meydana gelen zarar sebebiyle doğan zararı talep etme hakkı mevcut değildir.
Bir hukuk davasında husumet mahkemenin resen gözönüne alacağı bir hadisedir ve kamu düzeniyle alakalı olduğundan ve davacının aktif dava ehliyeti, taraf ehliyeti olmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK 114-d ve HMK 115 uyarınca dava şartı yokluğundan REDDİNE ,
2-Alınması gereken 80,70-TL harcın peşin alınan 387,70-TL’den mahsubu ile bakiye 307,00-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarfolunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gider sarfolunmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
5-Davalı lehine —-uyarınca taktir olunan 5.100-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.