Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1283 E. 2021/557 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1283 Esas
KARAR NO : 2021/557

DAVA : İtirazın İptali (Rehin Karşılığı Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2018
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Rehin Karşılığı Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin —- bulunduğunu aralarında oluşan — ilişkisi nedeni ile müvekkilinin davalıya borç para verdiğini, verilen bu para karşılığında davalı borçludan ———— bedelli senet aldığını, davalının küçük meblağlarda ödemelerde bulunduğunu ancak borcun tamamının ödenmediğini, karşılıklı—- dolayı senedin davacı müvekkilin rahmetli eşi tarafından borçluya iade edildiğini, yerine daha düşük meblağlı senet alındığını ancak davalı borçlunun söz konusu senedin bile karşılığı ödemediğini bunu müteakip davalı borçlu hakkında İstanbul Anadolu—-İcra Müdürlüğünün —-Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, söz konusu icra takibine borçlu vekili marifetiyle haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunulduğunu takibin durduğunu , beyan ile davanın kabulü haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçluunn %20 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı borçlu tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak takip başlatıldığını, ancak takibe konu senetteki imzanın ve borcun müvekkile ait olmaması sebebiyle haklı olarak müvekkil tarafından itiraz edildiğini, müvekkil aleyhine başlatılmış olan icra takibine konu senetteki yazılar ve imzanın müvekkile ait olmadığını, davaya konu senetteki imzanın müvekkile ait olmadığı ve davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığı, kurumlardan gelen müvekkile ait imza örnekleri ile senetteki imzanın karşılaştırılması ile yapılacak imza incelemesi ile tespit edilebileceğini, davacının haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra ve inkar tazminatına karar verilmesini, açılan bu davanın reddi ile haksız olarak başlatılan takibe karşı itirazımız kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava taraflar arasında borç ilişkisinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün —- sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine alınmıştır. Ödeme emrinin davalı ——–tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ———– tarihinde itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazın iptali davanın —– tarihinde İstanbul Anadolu — Asliye Hukuk Mahkemesinin——sayılı dosyasından açıldığı ve süresinde olduğu. İstanbul Anadolu —— Hukuk Mahkemesinin ——- sayılı dosyasından — tarihinde görevsizlik kararı verildiği, kararın istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşerek dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; davacı, davalıya vermiş olduğu borç para karşılığında davalı tarafından ——- bedelli bono verildiğini ileri sürerek alacak isteminde bulunduğundan, davada — borç ilişkisine dayanıldığı anlaşılmaktadır. Davacı iş bu bononun bakiyesi açıklaması ile davalı aleyhine İstanbul Anadolu —–. İcra müdürlüğünün —- sayılı dosyasından 16.810,41 EUR bedelli ilamsız takip başlatmıştır. Söz konusu bono zamanaşımına uğramış olup, zamanaşımına uğrayan —, temel ilişki yönünden yazılı delil başlangıcı teşkil eder. O halde olayda tarafların sıfatına ve davanın niteliğine göre nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava söz konusu değildir. (– yönde ————- Karar sayılı ilamı). Bu nedenle davada görevli mahkeme, asliye ticaret mahkemesi değil, genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi olup, Bu sebeple görevsizlik kararı verilerek dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davacının dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile karar kesinleştiğinde DOSYANIN GÖREVLİ —– ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-Mahkememiz görevsizlik kararının daha önce Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verildiği de gözetildiğinde karşı görevsizlik kararı niteliğinde olduğu dikkate alınıp istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi haklinde ve HMK 21/c madde gereğince talep halinde yargı yeri belirlenmesi için istinaf’a gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı