Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1264 E. 2020/291 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1264 Esas
KARAR NO : 2020/291

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2018
KARAR TARİHİ : 07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine müvekkilleri ve davalı arasındaki mal ve hizmet satışı sebebiyle düzenlenen fatura borçlarının ödenmemesi nedeniyle İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğünde ———- Esas numarası ile başlatılan İcra takibine, davalının böyle bir borcu olmadığı gerekçesiyle itiraz ettiğini, yapılan bu itiraz sonucu takibin durdurulduğunu, ancak yapılan bu itirazın gerçeğe aykırı olduğunu, takibin devamını sağlamak adına taraflarınca işbu davayı ikame etme zorunluluğunun doğduğunu, davalı şirket ile müvekkili arasında mal satışı gerçekleştiğini, bu mal satışı için müvekkili tarafından fatura düzenlendiğini, düzenlenen fatura bedelini içeren ———tutannda, faturaya ilişkin 3.500,00 TL’lık ödemenin davalı şirket tarafından yapıldığını, ancak 6.028,50 TL değerindeki bakiye kısmın henüz ödenmediğini, sevkleri gerçekleştirilen söz konusu mallara ilişkin fatura borçlarına müvekkili şirket tarafından davalı şirket ile iletişime geçilmesi sonucunda davalı şirketin —— değerinde kısmi bir ödeme gerçekleştirdiğini, —- tarihi itibariyle müvekkillerinin haklı alacak talebi dolayısıyla borçlu şirket—– karşı İstanbul Anadolu——. İcra Müdürlüğünde —- numarasıyla —— numaralı, —– tutarındaki faturanın ödenmeyen 6.028,50 TL’lık kısmı dayanak gösterilerek icra takibi başlanldığını, ödeme emri ve ilgili faturalar için şirket adresine tebligat çıkartılmış olduğunu, tebligaün 02.11.2017 tarihi itibariyle işyeri daimi çalışanı tarafından teslim alınmış olmasıyla tebliğin gerçekleştirildiğini, davalının süresi içinde 07.11.2017 tarihinde müvekkili şirketin davalı nezdinde herhangi bir hak ve alacağının olmadığı iddiasıyla borca itiraz ettiğini, dolayısıyla takibin durduğunu, davalı şirketin İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünde —- numarasıyla başlatılan takibe her ne kadar itiraz etmiş olsa da müvekkili şirket ile aralarında düzenlenen 9.528,50 TL tutarındaki fatura borcunun ödenmeyen 6.028,50 TL tutarından sorumlu olduğunun açıkça ortada olduğunu, davalı şirket tarafından da ilgili faturanın 3.500,00 TL’lık tutarının takip tarihi öncesinde müvekkili şirkete ödendiğini, bunun da söz konusu borcun ikrarı niteliğinde olduğunu, kalan tutar üzerinden ise borcun halihazırda devam ettiğini, davalı şirketin kısmi ödemesinden de anlaşılacağı üzere borcun varlığının açıkça ortada olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki mal saüşı dolayısıyla borcun varlığının ortada olduğunu, davalı şirketin yapmış olduğu kısmi ödemeden anlaşılacağı üzere borcu ikrar ettiğinin açıkça oıtada olduğunu, belirtilen nedenlerle de alacak takibi hakkının doğmuş olduğunu, İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğü’nde———numarasıyla haklı icra takibinin başlatıldığını, davalı şirketin yapmış olduğu haksız itirazın hukuka aykırı olduğu için icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibe devam edilmesi gerektiğini, davalı şirketin söz konusu fatura borcundan sorumlu olduğunu, bu sebeple davalının müvekkili şirket ile aralarındaki mal satışından doğan faturaya istinaden taraflarınca başlatılan icra takibine yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirket için telafisi güç zararlar doğmaması adına dosyaya yapılan itirazın iptali ve icra takibinin devamına hükmedilmesi gerektiğini, davalı şirketin takibe karşı yapmış olduğu itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, icra ve İflas Kanunu madde 67’de haklarında takip yapılan kişilerin gerçeğe aykın itiraz yapması halinde icra inkar tazminatına hükmedileceğim açıkça ortaya koyduğunu, davalı şirketin müvekkili şirket ile aralarındaki mal satışı sebebiyle borçlu olduğunu bildiği halde tamamen kötü niyetle takibe itiraz ettiğini, bu sebeple davalı aleyhinde dava konusu meblağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere mevzuat gereği icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, icra takibinin devamına, yapılan itirazın haksız olması nedeniyle, davalı borçlu aleyhinde takip tutarının % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı taraf Üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış ancak davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da iştirak etmemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
araflar arasındaki davaya konu uyuşmazlık; tacirler arasında fatura alacağından kaynaklanan bakiye borç nedeniyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün—– Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde ödeme emrinin davalı/borçluya 02/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde 07/11/2017 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine 25/10/2018 tarihinde İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş olup inceleme günü davacı defterlerini ibraz etmiş ise de davalı taraf defter ibraz etmemiştir. Düzenlenen raporda davalının davaya konu faturaya ilişkin mal alımını BA formuyla vergi dairesine bildirdiği davacının 6.028,50 TL asıl alacak ve 1.005,23 T işlemiş faiz talep edebileceği belirtilmiştir.
Davalı usulüne uygun davete rağmen duruşmalara katılmadığı gibi inceleme gününde defter de ibraz etmemiş , başkaca bir delilde sunmamıştır. Hmk 220 madde ‘ Belgeyi veya ticari defterleri ibraz etmesine karar verilen taraf , kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez yada belgenin elinde bulunduğunu inkar ederve teklif edilen yemini kabul veya icra etmez ise mahkeme duruma göre belge veya ticari defterlerin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir ‘ hükmü uyarınca davacının davasında haklı olduğu kanaati mahkememizde oluştuğundan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; davalının İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğünün —— ve sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 7.058,42-TL üzerinden devamına,
Asıl alacağa 30.04.2016 tarihinden itibaren TTK 1530/7 uyarınca değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına ,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki 1.411,68 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine dair,
3-Alınması gereken 482,16-TL karar harcına karşılık peşin alınan 85,26-TL’nin mahsubu ile bakiye 396,90-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 873,30-TL yargılama gideri ve 126,36-TL harç gideri toplamı 999,66-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarfolunan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine —– uyarınca taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..