Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/273 Esas
KARAR NO: 2019/1400
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2018
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirket adına, takip borçlusu — kesilmiş olan; — tarih ve -TL meblağlı fatura,– tarih ve – TL meblağlı fatura, -tarih ve – TL meblağlı fatura,- tarih ve – TL meblağlı fatura, – tarih ve – TL meblağlı fatura, – tarih ve – TL meblağlı fatura, – tarih ve — TL meblağlı fatura, – tarih ve –TL meblağlı fatura,- tarih ve — TL meblağlı fatura – tarih ve – TL meblağlı fatura, – tarih ve -TL meblağlı fatura, – tarih ve – TL meblağlı fatura, — tarih ve – TL meblağlı fatura, — tarih ve — TL meblağlı fatura, — tarih ve- TL meblağlı fatura, – tarih ve – TL meblağlı fatura, -tarih ve — -TL meblağlı fatura, – tarih ve – TL meblağlı fatura, -tarih ve – TL meblağlı fatura, – tarih ve – TL meblağh fatura, – tarih ve – TL meblağlı fatura, – tarih ve – TL meblağlı fatura, – tarih ve – TL meblağlı fatura, – tarih ve – TL meblağlı fatura, – tarih ve – TL meblağlı fatura, — tarih ve – TL meblağlı fatura, – tarih ve -TL meblağlı fatura, – tarih ve — TL meblağlı fatura borçlarının tahsili için İstanbul Anadolu -İcra Müdürlüğü’nün – Esas sayılı dosyasından – tarihinde icra takibine geçilmiş olduğunu, davalı borçlu vekilinin – tarihinde itiraz dilekçesi vermek suretiyle icra takibini durdurduğunu, borçlunun borca, faiz ve faiz oranına ve takibe yapmış olduğu itirazların tamamının yasal dayanaktan yoksun ve gerçek dışı olduğunu, davalı şirketin taraflar arsındaki ticari ilişkiyi ve faturalar içeriğini reddetmediğini, yapmış olduğu itirazın gerçeğe aykırı olması nedeniyle haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına, takip öncesi faiz talep edilmediği nazara alınarak ticari işlerde taraflar faiz oranını serbestçe belirleyebileceği ve taraflar arasında sözleşme yoksa alacaklının ticari ya da avans faiz talep edebileceği nedeniyle davalının faiz ve faiz oranına ilişkin yapmış olduğu itirazın reddine, davalı aleyhine alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama, harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu takibin mükerrer olduğunu, davacı gözüken şirketin davalı müvekkil şirket hakkında önce Silivri İcra Müdürlüğünün – Esas sayılı dosyası ile yine davaya konu İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğünün – esas sayılı dosyasında mükerrer talep olunan faturaları içeren – tutarlı ilamsız takipte bulunduğunu, bu takibinde borçlu gözüken müvekkil şirketin vaki itirazı üzerinde durduğunu, davacı şirketin yeniden aynı cari hesabı içerir faturalardan dolayı İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğünün – Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, her iki dosyanın da aynı cari hesabı içrir faturaları içerdiğini, davaya konu icra takibinin mükerrer olduğunu beyan etmeden ayrı bir alacak olarak ileri sürülmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı gözüken şirketin adresinin Silivri olması itibari ile mahkemenin yetkisiz olduğunu, davanın Silivri yetkili Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, mahkemece cevap sürelerinin – tarihine kadar uzatılmış ise de davalı müvekkil şirketin belge ve kayıtlarına ulaşma imkanının olmadığını, bunun nedeninin gerek davacının gerekse davalının muhasebe ve kayıtlarının aynı muhasebe şirketinin tutması ve davalı şirketin— muhasebenin– olması, davalı şirket temsilcisi — bu süre içerisinde kalp krizi geçirerek defterlerinin peşine layıkı veçhile düşememesinden kaynaklandığını, ancak dava dilekçesi — son paragrafta, davacı şirketin davalının kayıt ve defterlerine dayanmasının manidar geldiğini, asıl olanın davacının kendi defter ve kayıtlarına dayanması iken davacının bu hususu belirtmeyerek davalı defter ve kayıtlarından davalının borç miktarının belirlenmesini istemesi şu anda defter ve kayıtlara ulaşamadığımız için bu yönde şikayet haklarımızı saklı tutarak ulaştığımız andan itibaren yapılacak tetkikler ile davaya ve takibe konu faturaların kim tarafından teslim alındığı, fatura içeriği malların teslim alınıp-alınmadığı, davacı şirkete ve şirket ortağına yapılan ödemelerin kayıtlara tam olarak geçip geçmediğine ancak ulaştığımızda tafsilatlı bir cevap verme imkanının olacağını, ancak usul hükümlerinin buna bu şekilde cevaz vermediğinden bu nedenle borcun tamamına itiraz etmek zorunda kaldıklarını, davacı şirket ile yapılan şifahi görüşmelerde –TL’si civarında bir borç olduğunun taraflarına belirtilmesine rağmen gerek Silivri İcra Müdürlüğünün gerekse davaya konu icra takibi ile —TL talebin haksız ve kötü niyetli olduğunu, öncelikle yetki yönünden, esas bakımından davaya konu takibin mükerrer olması ve borç aslının tamamının mevcut olmaması nedenleriyle reddine, davacının % 20 İcra inkar tazminatına mahkumiyetine, masraf ve vekalet ücretinin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibari ile fatura alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin – tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun – tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, hem icra takibine itirazın hem de iş bu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, anlaşılmıştır.
Davalının cevap dilekçesinde davaya konu takibin mükerrer olduğu, davacı gözüken şirketin davalı müvekkili şirket hakkında önce – İcra Müdürlüğünün – Esas sayılı dosyası aynı alacağa ilişkin takip başlattığı savunması üzerine Silivri İcra Müdürlüğünün -E sayılı icra dosyası getirtilmiş dosyamız içine alınmıştır. Doya incelendiğinde ödeme emrinin – tarihinde borçluya tebliğ edildiği borçlunun — tarihinde itiraz ederek takibi durdurduğu anlaşılmıştır.
Her iki icra dosyasının incelenmesinden alacaklı ve borçlu tarafların aynı olduğu, asıl alacak miktarlarının -TL olduğu her ne kadar – icra müdürlüğünde başlatılan takipte takip dayanağı olarak cari hesap bakiyesi, İstanbul Anadolu – İcra müdürlüğünde başlatılan takipte ise faturalar gösterilmiş ise de –icra müdürlüğünde başlatılan takibe ek cari hesap ekstresi incelendiğinde İstanbul Anadolu – İcra Müdürlüğü’nün – Esas sayılı dosyasında dayanak olarak gösterilen faturalar ile aynı olduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası, icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. İtirazın iptali davasının dava şartlarından birisi de geçerli bir icra takibinin mevcut olmasıdır.
Diğer yandan İİK.’nın 68/1 maddesi “alacaklı itirazın kendisine tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz” hükmünü içermektedir. Davamıza konu icra alacak için öncelikle Sivri icra Müdürlüğünün – E sayılı dosyasından takip başlatıldığı ve bu takibe borçlu tarafından itiraz edildiği ve alacaklının duran takibe karşı herhangi bir girişimde bulunmadan İstanbul Anadolu – İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasından mükerrer takip başlattığı anlaşıldığından ve itirazın iptali davası için geçerli bir icra takibi dava şartı olduğundan mahkememizde açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL karar harcının peşin alınan 619,88-TL’den mahsubu ile bakiye 575,48-TL’nin dava kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından sarfolunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarfolunmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
5-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 16.271,56-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/12/2019