Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1242 E. 2021/1015 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1242 Esas
KARAR NO: 2021/1015
DAVA: Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ: 17/04/2009
KARAR TARİHİ: 15/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ——- olup, başarılı çalışmalar yaptığını, daha sonra bazı kişilerin ve——- olduğunu, bunların girişimi ile —-inceleme başlatıldığını, teftiş raporlarına dayanarak kendisi ve bazı yöneticiler hakkında —–dava açıldığını, Ceza davasına dayanak teşkil eden —-raporlarının ait oldukları döneme ilişkin ————– okunup tartışmaya açıldığını ve bir bütün olarak oylanıp yönetim kurulunun ibra edildiğini, —-tarihinde gerçekleştirilen —-yılı faaliyetlerinin ibraya açıldığını, oy çokluğu ile davacının ibra edilmemesine ve hakkında sorumluluk davası açılmasına karar verildiğini, o tarihte münhasıran kendisinin ibra edilmemiş sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olup, kendisini hedef alan bir husumet saiki ile anıldığını, bu nedenle — tarihili —— kararın öncelikle usul, yasa ve iyiniyet ilke esaslarına aykırılığı nedeni ile iptali gerektiğini aynı ——-nolu kararın davalı kooperatife ait olmadığı halde kooperatif yeni yönetimi ile arasındaki eski ilişkilere dayanarak üzerine —- inşaatı yaptırılan ——- gibi bir bedelle alınmasına, davacının içerisinde yer aldığı uzun süren yargı sürecinin ardından kooperatife kazandırılabilir hale gelen — adet villanın bu şahsa satış ve tescili hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesine, karar verildiğini, genel kurul kararlarının kooperatif yararına aykırı olamayacağı ilkesine usul ve yasaya aykırı olup, iptal edilmesi gerektiğini, bu surette —-usule, yasaya ve iyiniyet ilke ve esaslarına aykırı şekilde alınan —- kararlarının iptaline karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı kooperatifin bir önceki başkanı olduğunu, davacı ve yönetim kurulundaki arkadaşları hakkında——Sayılı davasının açıldığının davacının önceki yönetiminde aynı suçlamalarla —-Sayılı davada yargılandıklarını,—-Maddesinin yasal zorunluluk nedeni ile gündeme alınıp karara bağlandığını, davacının başkanı olduğu yönetimin işlemlerini inceleyen müfettişlerce verilen ———-sorumluluğu bulunduğunu ve haklarında bu meblağın faizleri ile birlikte tahsili için dava açılarak —– bilgi verilmesinin gizli bir yazı ile — bildirildiğini, davacı ve arkadaşlarının bu durumu gizlediğini, daha sonra ortaya çıkması üzerine gündeme alındığını, üyeler tarafından görüşülüp ortak ve müteselsil sorumlu davacı hakkında dava açılmasına diğer yönetim kurulu üyeleri hakkında dava açılmamasına karar verildiğini, —- ise ileri sürülen iddia ve ithamların doğru olmadığını, —– yapılmasının davacıdan önceki yönetim kurulu tarafından karara bağlandığını, onların da—– zimmet ve görevi kötüye kullanma iddiaları ile yargılandıklarını, o kararı alan yönetimde davacının eşinin de bulunduğunu, bu nedenle davaların reddini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık ile ilgili —– kararı ile; davanın reddine karar verilmiş olup, bu karara karşı davacı tarafça temyiz yoluna gidildiği,—- Yargılama aşamasında davacı vekilinin — tarihli dilekçesinin ekinde sunduğu ——sayılı kararıyla, davacının kooperatif üyeliğinden ihraç edildiği, bu kararın —– toplantısında görüşüldüğü ve genel kurul tarafından söz konusu ihraç kararın onandığı anlaşılmıştır. İhraç kararına karşı davacının kendisine tanınan hakları kullanması ve sürelerin başlaması bakımından söz konusu kararın davacıya tebliğ edilmesi gereklidir. Bu durumda mahkemece, genel kurulun ihraç kararını tasdiki ile ilgili kararının davacıya tebliğ edilip, edilmediği; tebliğ edilmişse iptal davası açılması için gerekli sürenin geçip geçmediği; ihraç kararına karşı süresinde dava açılıp açılmadığı; açılmış ise o dosyanın getirtilerek sonucunun beklenmesi, dava açılmamış ise davacının bu dava açısından aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı re’sen dikkate alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır. ” gerekçesi ile Bozularak iade edildiği, o dönemde ticaret mahkemelerinin tek hakimli mahkemelere dönüştüğü ve —mahkemelerinin —- adliyesine taşındığı, bu dosyanın—-kaydedildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizle birleşen Kapatılan —— kararı ile davanın reddine karar verilmiş olup, bu kararın davacı tarafça temyiz edildiği anlaşılmaktadır. —————- gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı teklifte bulunmaları halinde, hesap tetkik komisyonunun seçilmesi, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması, çıkan veya çıkarılan ortaklar hakkında karar alınması, genel kurulun yeni bir toplantıya çağrılması, kanun, anasözleşme ve iyiniyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptali, yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi ile ilgili hususlar, genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü ile gündeme alınır.” hükmünü içermektedir. Somut olayda; dava konusu edilen —- edilen gündem maddeleri arasında bulunmayan — tarihli müfettiş raporlarının genel kurula okunup okunmaması hususu oylanmış—– geçilmiştir. Şu durumda; yukarıda anılan yasa hükmüne uygun şekilde gündeme madde ilavesi yapılmadığından ve ayrıca yasada anılan istisnai durumların bulunmadığı anlaşıldığından, usulüne uygun olarak ret oyu kullanan ve muhalefet şerhi bulunan davacının talebinin kabulü ile 10. maddenin iptaline karar verilmesi gerektiği halde, yanılgılı değerlendirme ile istemin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42. maddesinin 6. fıkrasına göre taşınmaz alım ve satımına ilişkin takip edilecek usul, taşınmazların nitelikleri, azami ve asgari fiyat belirlenmesi hususları ile ilgili olarak genel kurul karar almakta yetkilidir. Dava konusu genel kurulun 11. maddesinde taşınmazların satışına ilişkin bedeller hakkında alt ve üst sınırlar belirlenmişse de tespitin neye dayalı olduğu anlaşılamamış olup; bu madde açısından bilirkişi incelemesi de yeterli görülmemiştir. Bu durumda mahkemece, kooperatifler konusunda uzman bilirkişi raporu alınarak, davacı yanın iddiaları değerlendirilerek, genel kurulca belirlenen asgari ve azami bedellerin taşınmazlara uygunluk gösterip göstermediği ve iyiniyet kurallarına uygun olup olmadıkları denetlenerek oluşacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi ” şeklinde gerekçesi ile Bozulmasına karar verildiği, bozma ilamına karşı davalı tarafın karar düzeltme talebinin aynı daire’nin —– ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddine ” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Kapatılarak mahkememizle birleşen ———-dosyası mahkememiz esasına kaydedilmiş, bozma ilamına uyma kararı verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce—— uzmanı ve gayrimenkul değerleme uzmanından oluşan bilirkişi heyeti atanarak ——— üzerinde yerinde inceleme yetkisi erilerek ——–bozma ilamında belirlenen şekilde genel kuruldaki asgari ve azami bedellerinin ilgili tarihlerdeki gerçek bedellerle uygunluk gösterip göstermediği hususunda değerlendirme yapılabilmesi için rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti; taşınmazların —— bulunması nedeniyle bulundukları yerlerdeki—- verileri, taşınmazların bulunduğu bölgedeki ortalama satış bedelleri, bulundukları parselin konumu, genel kurulda satış kararı verildiği tarihteki kaba inşaat durumlarına göre————- olarak hesap edildiğini beyan etmişlerdir.
Taşınmazların —durumlarına ilişkin imar dosyası celp ve ibraz edilerek —– Asliye Ticaret mahkemesine talimat yazılmak ——– taşınmazların konum, mevkii, genel kurul kararının alındığı tarihteki durumları, inşaat şekli ve maliyeti vs. tüm kriterler nazara alınmak suretiyle genel kurul kararının alındığı tarihteki değerlerinin tespiti istenmiştir.
— Asliye Hukuk (Ticaret) mahkemesinde atanan gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişi tarafından yapılan tespitlerde; —-itibariyle ortalama —-değerinde oldukları, piyasa koşullarında arz/talep dengesine göre asgari ve azami bedellerin —aralığında uygun olduğu kanaati bildirilmiştir. Aynı bilirkişi tarafından—– aralığında uygun olduğu kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamına göre; davaya konu genel kurulun — ilan edilen gündem maddeleri arasında yer alamayan —- tarihli, müfettiş raporlarının genel kurula okunup okunmaması hususunun oylandığı—– görüşülmeye başlandığı anlaşılmaktadır. Ancak Kooperatifler kanunun 46.maddesine göre; ” gündem de olmayan hususlar genel kurulda görüşülemez. Ancak kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/10’unun gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı teklifte bulunmaları halinde Hesap Tetkik komisyonunun seçilmesi, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması, çıkan veya çıkarılan ortaklar hakkında karar alınması, genel kurulun yeni bir toplantıya çağrılması, kanun, ana sözleşme ve iyi niyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptali, yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi ile ilgili hususlar, genel kurula katılanların yarıdan fazlasının kabulü ile gündeme alınır.” hükmü nazara alındığında 10.maddedeki kararın bu yasa hükmüne uygun şekilde gündeme madde ilavesi yapılmadan görüşüldüğü, davacının usulüne uygun olarak red oyu kullandığı, muhalefet şerhi bulunduğu da anlaşıldığından bu maddenin iptali şartlarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Genel kurulda iptali istenen gündemin —— dair verilen kararın mahkememizce atanan bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor ve talimat mahkemesince atanan bilirkişi tarafından düzenlenen değerleme raporları nazara alındığında —– alınmış bir karar olduğu kanaatine varılmıştır. Aynı maddede—— ———–adına satış ve tescil yapılması için yönetim kuruluna yetki verilmesi ” ne dair verilen kararın yine mahkememizce atanan bilirkişiler tarafından düzenlenen ve talimat mahkemesinde atanan bilirkişiler tarafından düzenlenen değerleme raporları nazara alındığında — aleyhine alınmış bir karar olduğu kanaatine varıldığından, dava konusu genel kurul toplantı tutanağının —- alınan kararın da iptali şartlarının mevcut olduğu kanaatine varılarak, her iki madde yönünden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davalı kooperatifin ——kararların iptaline,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar harcına karşılık peşin alınan 15,60 TL. Harcın mahsubu ile bakiye 43,70 TL. davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan ; 6.074,90 TL bilirkişi gideri ile talimat gideri, 483,00 TL posta gideri olmak üzere 6.557,90 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2021