Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1236 E. 2019/1006 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1236 Esas
KARAR NO : 2019/1006

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2018
KARAR TARİHİ : 10/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili iie davalı arasında yapılan 28.09.2017 tarihli — Sözleşmesi ile müvekkil şirket tarafından davalı şirkete ait adresinde bulunan bina tesis ve alanlarının özel güvenliğinin sağlanması hususunda anlaştıkları, üstlenilen hizmetin taraflar arasındaki sözlü anlaşma ve iyi niyet kurallarına uygun olarak yerine getirildiği, müvekkil şirket tarafından sunulan hizmete ilişkin faturalar tanzim edildiği, fatura bedellerin ödenmemesi üzerine cari hesap alacağına (3.324,21-TL) istinaden davalı hakkında İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğümün 2018/26829 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, Ancak davalı şirketin borcun tamamına ve ferilerine süresi içinde itiraz edilmesi üzerine İcra Müdürlüğünce takibin durdurulduğu, davacı şirket tarafından açılan bu dava ile haksız itirazın iptali ite takibin devam etmesine, Takip tarihinden itibaren Avans Faizi iie birlikte takibin devam etmesine, haksız itiraz nedeniyle likid bir alacağa dayalı takibin durmasına neden olan davalının % 20’den az olmamak üzere müvekkil lehine tazminat ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkil firmadan herhangi bir alacağı bulunmadığı bu sebeple icra takibine itiraz edildiği ve Davacı şirket tarafından haksız olarak açılan davanın reddi ile davacı taraf aleyhine icra takip tutarının % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlık; tacirler arasında mal alım satımından kaynaklanan bakiye borç nedeniyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde ödeme emrinin davalı/borçluya 11/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde 12/10/2018 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine 19/10/2018 tarihinde İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş İnceleme günü taraflar defterlerini ibraz etmişlerdir. Defter inceleme neticesinde düzenlenen raporda bilirkişi sonuç olrak ‘ …6.2 Davacı yan ile Davalı yan arasında 28.09.2017 tarihli “Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi” imzalandığı, buna ilişkin olarak Davacı tarafından güvenlik hizmeti verildiği ve bu hizmete karşılık olarak davalı yan adına faturalar düzenlenmiş olduğu,
Davalı yan tarafından da Banka yoluyla ödemeler yapıldığı, Davacının ticari defterlerinden bunların tahsil edildiği,
Davacı —————– tarafından incelemeye sunulan 2018 yılı ticari defterlerin 6102 sayılı yeni TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığı,
Davalı ———–. tarafından davacı yana Kartal —–. Noterliği vasıtası ile —- tarihinde —- yevmiye no.lu ihtarname keşide edilerek davalıya tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde sözleşmenin fesih edildiği,
Davacı yanın incelenen ticari defterlerine göre davaya konu edilen 3.324,21-TL’lik alacak bakiyesinin yevmiye defterinde 31.12.2018 tarihinde nakit olarak tahsil edildiği,
Davacı yanın 31.12.2018 tarihi itibariyle davalı yandan herhangi bir alacağı bulunmadığı;
Davacının 2018 yılı yasal ticari defter kapanış kayıtlarında her ne kadar borç-alacak bulunmasa dahi, Sözleşmenin Madde3/2 Bendinde “Fiyat ve Ödemeler”in;
“Yüklenici hizmet verdiği her ayın son günü iş bu bedel ile fatura kesecektir. İşveren fatura kesim tarihinden itibaren 30 gün sonra yapacaktır yükleniciye ödemeyi ———- hesabına ——yolu ile yapacaktır. Hiçbir şekilde tahsilat makbuzu ile ödeme kabul edilmeyecektir.” şeklinde nakit tahsilatın kabul edilmeyeceğinin belirtildiği,
Şayet; davacının iddiasında haklı olunduğuna karar verilir ise, icra takibinde talep ettiği faiz; 3095 Sayılı Kanun (Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun) hükümlerine istinaden, 08.16.2018 – 02.10.2018 tarihi aralığında ki (116) gün için Yıllık % 10,50 oranında hesaplanan reeskont avans faizi tutarı: 110,93.TL olabileceği,
Asıl alacak ve faiz dahil toplam tutarın 3.324,21 TL+110,93 TL = 3.435,14 TL olabileceği,
Tarafların, inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içerisinde kaldığı,’ şeklinde mütalaa vermiştir.
Her iki taraf defter incelemesinden de davacının davalıdan alacaklı olmadığı sonucu çıkmaktadır. Davacı ise defter kayıtlarının hata ile öyle tutulduğunu sözleşme gereğince ödemelerin banka aracılığı ile yapılması gerektiğini ancak defter kayıtlarında ödemenin nakit olduğundan bahisle rapora itiraz etmiş ise de tarafların tacir olması ve defter tutarken basiretli tacir gibi davranmaları gerektiği, tahsil edilmemiş bir alacağın davacının kendi defterlerinde tahsil edilmiş gösterilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olacağı, sözleşmedeki ödemelerin sadece banka üzerinden yapılacağı hükmünün taraflar arasında hüküm ifade ettiği ve aksinin her zaman değiştirilebileceği de nazara alınarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL karar harcının peşin alınan 40,15-TL’den mahsubu ile bakiye 4,25-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarfolunan tüm yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarfolunmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
5-Davalı lehine ——- uyarınca taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, kesin olarak verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.