Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/166 Esas
KARAR NO : 2019/1327
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/11/2009
KARAR TARİHİ : 11/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait——— parsel üzerindeki inşaatın statik projelerinin davalılardan … tarafından çizildiğini, yapı denetim hizmetinin ise—– tarafından üstlenildiğini, bu şirketin ise kendi içinde projenin uygulama ve denetimi için davalılar …, … ve …’ı görevlendirdiğini, inşaat devam ederken çelik konstrüksiyon aşamasında dikey ve yatay bağlantıların bağlantı yerlerinden ayrıldığını, yatay elemanların yamulduğunu, bunun üzerine inşaatın durdurulduğunu, yapılan incelemede statik proje hesaplarının yanlış yapıldığı ve projenin uygulanmasının mümkün olmadığının anlaşıldığını, zorunlu olarak projenin gözden geçirilerek hesaplamaların yeniden yapılması ve projenin iyileştirilmesi yoluna gidildiğini, bu konuda dava dışı şirketten teklif alınarak iyileştirme projesi hazırlatıldığını, bu nedenlerle inşaatta 8 aylık gecikme yaşandığını ve müvekkilinin ilave maliyetlere katlanmak zorunda kaldığını, bu durumdan davalıların sorumlu olduğunu belirterek iyileştirme projesinin hazırlanması için ödenen—-, iyileştirme projesinin uygulanması için ödenen—-, 8 aylık gecikme için maruz kalınan zarar nedeniyle —- olmak üzere toplam — zararın faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… dışındaki davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli mahkemede ve süresi içerisinde açılmadığından usuli itirazda bulundukları, müvekkillerinin sözleşmeden kaynaklanan hukuki yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirdiklerinden hukuki sorumluluklarının ihmalinin söz konusu olmadığını belirterek davanın önce usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı …’e usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.
Davalı tarafın iş bölümü, yetki ve zamanaşımı itirazları mahkememizin 04/02/2015 tarihli ara kararında belirtilen gerekçeler ile reddedilmiştir.
Davacıya ait inşaatın statik projesinin davalılardan … tarafından yapıldığ,ı yapı denetim hizmetinin davalı —— tarafından üstlenildiği, bu davalının projenin uygulanması ve denetimi için diğer davalılar …, …, …’ı görevlendirdiği anlaşılmaktadır.
Yapılan inşaatta çelik kontriksiyon aşamasında dikey ve yatay bağlantı yerlerinin ayrıldığı, inşaatın durdurulduğu, statik proje hesaplarının yanlış yapıldığı ve projenin uygulanmasının mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Dava dışı —– projenin yeniden hazırlatıldığı, teklif alındığı, yeniden iyileştirme projesi hazırlanması aşamasında inşaatın 8 ay geciktiği, davacının ilave malzeme, ilave işçilik ve diğer maliyetlere katlanmak zorunda kaldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından davacı dışı —- hazırlatılan iyileştirme projesi için bu firmaya ödenen —-iyileştirme projesinin uygulanması için dava dışı —– inşaatın gecikmesi sebebiyle 8 ay boyunca antrapo faaliyetinden mahrum kalması nedeniyle —- talep edilmektedir.
Davacı şirket ile davalılardan yapı denetim kuruluşu olan —–. arasında 6.6.2007 tarihli sözleşmenin imzalanmış olduğu, bu sözleşmeyle davalı firmanın yapı denetim işini üstlendiği tespit edildikten sonra, yapı ruhsatının alınıp inşaatın başlamasından sonra, çelik yapı imalatlarının yapımı sırasında oluşan deformeler üzerine inşaatın durdurulmuş olduğu, bunun üzerine yeni bir projenin yaptırıldıktan sonra inşaata devam edildiği, projenin uygulanmasına geçildikten sonra, çelik konstrüksiyon aşamasında, dikey ve yatay bağlantıların bağlantı yerlerinden ayrılması, yatay elemanların yamulması şeklinde belirtilen sakatlıkların ortaya çıkması ve inşaatın durdurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde, proje hesaplarının yanlış yapıldığı ve mevcut projenin uygulanmasının mümkün olmadığının anlaşıldığı, davalı yapı denetim şirketince, projede eksikliklerin tespit edilmiş olmasına rağmen, bu eksiklikler giderilmeden projelerin imzalanmasının kanuna aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı yapı denetim firması tarafından, yapı sahibinin tadilat yaptıracağını taahhüt etmesi ve bu yapılmadan inşaata başlamayacakları şartı ile projeyi imzaladıkları belirtilmiş ise de, bizatihi belirtilen bu husus, yapı denetim firmasının kanuna aykırı davrandığını, eksikliklere rağmen projeyi imzalamak suretiyle, bu eksik haliyle projeye yapı ruhsatının verilmesine sebebiyet verdiğini göstermektedir.
Davalı şirket, projede tespit etmiş olduğu eksiklikleri, davacı yapı sahibine bildirmiş olduğunu ispatlamış olmadıkça, davacı yapı sahibinin müterafik kusurundan bahsedilemeyecektir. Davalı şirket tarafından, bu husus ispatlanamamıştır.
Davacının zarar kalemleri iki başlık altında toplanmaktadır. Bunlardan ilki, önceki projenin uygulama kabiliyetinin bulunmadığının anlaşılması üzerine, bunun yerine ikinci bir proje yaptırılması yüzünden uğranılan zarardır. Projenin tadili için dava dışı —— ödenmiştir.
İkinci zarar kalemi ise, bu tadil projesinin uygulanması için — firmasına ödenen —- Bilirkişi raporunda dosyada mevcut güçlendirme projelerinin incelenmesi ve ilk proje ile karşılaştırılarak tazminata konu olan ilavelerin miktar ve maliyeti ayrıntılı olarak incelenmiş olup, buna göre güçlendirmelere ilişkin ilavelerin metrajı ve toplam maliyetinin KDV dahil 683.369,32-TL olarak hesaplandığı, ancak bu işi üstlenen — tarafından ilave çelik güçlendirme işi için—miktarlı fatura düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacının —– ödediği faturalar nedeniyle toplam —- zarara uğradığı anlaşılmaktadır.
İlk projeye göre başlayan inşaatın durdurulması proje tadili ve buna uygun ilave çelik güçlendirme işinin yapılması yüzünden inşaatın 10 ay gecikmiş olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafın 8 aylık gecikmenin karşılığını istediğinden hareketle ve bölgedeki antrepo olarak kullanılabilecek yerlere ilişkin emsal kira incelemesi neticesinde bilirkişi heyeti tarafından tespit edilen aylık——kira miktarı mahkememizce de uygun görülmüş ve bu itibarla 8 aylık gecikmenin yol açtığı gelir kaybı olarak— istenebileceği kanaatine varılmıştır.
23.600,00-TL tutarlı davacı zararı, ilk proje müellifi olan davalılardan …’in kusurlu fiilinin doğrudan sonucu olup, bu zarar kaleminden …’in sorumlu tutulması buna mukabil denetim firmasının sözleşmeyle üstlenmiş olduğu denetim işindeki kusurlu davranışının bu zarar bakımından etkili olmadığı düşünülerek, bu zarar kaleminden —–sorumlu tutulmaması gerektiği kanaatine varılmıştır. — denetim işini kötü ifa etmiş olup olmamasından bağımsız olarak, her halde, davacı ikinci bir projeyi yaptırmak zorundadır. Dolayısıyla denetim işinin kötü ifasıyla bu ilk zarar kalemi arasında uygun illiyet bağının bulunmadığı, bu ilk zarar kaleminden yapı denetim firmasının sorumlu olmadığı kanaatine varılmıştır. Aynı gerekçeyle, bu ilk zarar kalemi bakımından davacının da bir müterafık kusurundan söz edilemez.
Projenin uygulama aşamasına geçmesinden sonra hatalı projenin uygulamaya geçirilmesi nedeniyle meydana gelen ikinci zarar kaleminden bu projeyi hazırlayan proje müellifi ile birlikte denetim firması olan davalı —–sorumlu olduğu zira davalı firma denetim işini kanuna uygun şekilde gerçekleştirmiş olsaydı proje hiç uygulamaya geçemeyecek ve böylece uygulamadan kaynaklanan zararlar doğmayacaktı. Aynı şekilde, inşaatın gecikmesi de bu kadar uzun olmayacaktı. Yapı denetim şirketinin denetim görevi ve bu konudaki kanunun amacı da dikkate alınarak bilirkişi tarafından proje müellifinin kusur oranı % 40, denetim şirketinin kusur oranı ise % 60 olarak değerlendirilmiştir. Bu tespitler mahkememizce dosya içeriğine uygun bulunmuştur. Buna göre 530.000,00-TL’lik yeni proje uygulama bedeli ve taleple bağlı kalınarak 40.000,00-TL’lik kira kaybı toplamı 570.000,00-TL’lik zararın %40’ınn proje müellifi davalıdan, %60’ının yapı denetim firması davalıdan tahsili gerektiği kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin önceki —– sayılı 13/01/2016 tarihli gerekçeli kararında; Yapı Denetimi Hakkındaki Kanun’un 3. maddesinde tazminatın sorumlulardan kusurları oranında isteneceği ifade edilmiştir.– firması olan —- izafe olunan % 60 oranındaki kusur bakımından, bu firmanın istihdam ettiği mühendislere kusur izafe edilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Şöyle ki ; esasen yapı denetimi hizmetine ilişkin sözleşme —- ile davacı arasında kurulmuş olup, şirketin çalışanları olan yetkili mühendisler bu sözleşmenin tarafı değildir. Ancak buna rağmen kanun üçüncü maddesinde, yetkili mühendisleri de kusurları oranında sorumlu tutmuştur. Yapı denetim firmasıyla birlikte davanın yöneltilmiş olduğu …, … ve … yapı denetim sözleşmesinde yetkili mühendisler arasında gösterilmiştir. Yukarıda kime yöneltilmiş olduğu belli olmadığı ifade edilen proje denetim raporu başlıklı belgenin altında …’nm imzası (dava dışı —— ile birlikte) bulunmaktadır. Bu belgede, projedeki eksikliklerin tespit edildiği görülmekte ve bu mühendisler tarafından bizzat eksiklikler tespit edilmiş olmakla zaten sorumlu tutulamayacakları anlaşılmıştır. Dosya kapsamındaki 18.7.2007 onay tarihli yapı ruhsatı incelendiğinde, yapı denetiminden sorumlular arasında … ve …’nın isimleri yer almakta ancak imzaları bulunmamaktadır. Yapı denetim kuruluşu yetkilisi dışında, yetkili mühendislerin imzasını taşımayan bu belge karşısında, davalı mühendislerin sorumluluğunun tesis edilmesi mümkün görülmediğinden bu davalılar yönünden davanın reddine kararı verilmiştir.
Bu karara karşı davacı ile davalı —–vekilleri tarafından temyiz yoluna gidildiği, Yargıtay —-.Hukuk Dairesi’nin —- Karar sayılı ilamı ile ” Davalı —— tüm temyiz itirazlarının reddine, davacı vekilinin ise bir kısım temyiz itirazlarının kabulüne karar verilerek, dosya kapsamındaki delillere göre davalı yapı denetim firması ile …, … ve—- vekillerinin cevap dilekçesinde de belirtildiği gibi davalılardan—– şirketinin — tarihli sözleşme ile yapı denetimini üstlendiği, uygulama ve denetim işlerinin davalılar …, … ve —- verildiğine dair kabul beyanlarının bulunduğu ve bu davalıların yapı denetim şirketinin uygulama ve denetim işini yapan mühandisler olmaları sebebiyle ve dosyaya sunulan denetim tespit raporunun aslının dosyaya sunulmadığı gibi böyle bir raporun yapı denetim firmasının denetçi mimar ve mühendislerini sorumluluktan kurtaracak bir belge olarak kabulünün mümkün olmadığı gerekçesiyle 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkındaki Kanunun 3/IV maddesi uyarınca yapı denetim firmasının denetçi mühendisleri olan davalılar …—– ve … mirasçılarının da davalı —- şirketi ile birlikte onun ödemekloe yükümlü olduğu kabul edilen hasardan ve zarardan sorumlu tutulmaları gerekirken bu davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı ” gerekçesiyle bozularak gönderilmiş olmakla, dosya yeniden esas numarası verilmek suretiyle yargılaması yapılmıştır.
Mahkememizce bozma ilamına uyma kararı verilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın Kısmen Kabulü ile;
1-Mahkememizin —– Karar sayılı kararının hüküm fıkrasındaki ‘’Davaya konu istemlerden —yeni proje hazırlanması bedelinin davalılardan … mirasçılarından dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ‘’ şeklinde verilen 1 nolu hüküm kesinleşmiş olmakla, bu konuda yeniden karar vermeye yer olmadığına,
2-530.000,00-TL yeni proje uygulama bedeli ve 40.000,00-TL mahrum kalınan kira kaybı toplamı 570.000,00-TL ‘nin kusur durumlarına göre 342.000,00-TL sinin davalılar ——– … ve …’dan dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Mahkememizin —- Karar sayılı kararının hüküm fıkrasındaki “228.000,00-TL sinin davalı … mirasçılarından dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine’’ şeklinde verilen hüküm kesinleşmiş olmakla, yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
4-Alınması gereken —- karar harcına karşılık peşin alınan — harcın mahsubu ile bakiye —-harcın; —-sinin davalılar—– (mirasçıları), … ve …’dan, —– sinin davalılar … mirasçılarından (Mahkememizin —– Karar sayılı ve — tarihli kararında hüküm altına alınan harç ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Yargılama Giderleri;
a)Davacı tarafından bozma öncesi yapılan;— bilirkişi gideri, — keşif harcı, 431,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam —- nin davanın kabul edilen kısmına isabet eden — harç gideri toplamı olan 13.626,75 TL yargılama giderinin; 7.858,93 TL’sinin davalılar —-… (mirasçıları), … ve …’dan, —- davalılar … mirasçılarından (Mahkememizin —- tarihli kararında hüküm altına alınan yargılama gideri ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine,
b)Davacı tarafından bozma sonrası yapılan — yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden — davalılar ——– … (mirasçıları), … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
c)Davalı … tarafından bozma sonrası yapılan—yargılama giderinin bu davalı yönünden davanın reddedilen kısmına isabet eden –‘sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
d)Davalı … tarafından bozma sonrası yapılan —- yargılama giderinin bu davalı yönünden davanın reddedilen kısmına isabet eden— TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
e)Davalı … tarafından bozma sonrası yapılan — yargılama giderinin bu davalı yönünden davanın reddedilen kısmına isabet eden —- davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
f)Davalı —- tarafından bozma sonrası yapılan 80,00 TL yargılama giderinin bu davalı yönünden davanın reddedilen kısmına isabet eden —– davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
***KONTROL EDİLECEK6-Davacı lehine davanın kabul edilen kısmı üzerinden —-uyarınca taktir edilen —- nispi vekalet ücretinin;— TL’sinin davalılar —— sinin davalılar … mirasçılarından (Mahkememizin —-Karar sayılı ve—- tarihli kararında hüküm altına alınan vekalet ücreti ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar —– … (mirasçıları), … ve …, lehine bu davalılar yönünden red edilen tutar üzerinden — uyarınca taktir edilen — nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
8-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekili, davalı … mirasçıları, davalı … —–mirasçıları, davalı …, davalı …’ın yüzlerine karşı,davalı — vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.