Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1203 E. 2021/604 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1203 Esas
KARAR NO : 2021/604 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ: 15/10/2018
KARAR TARİHİ: 09/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı müvekkilinin——– tarihinde fırın işletmesi açtığını, davacı işletmenin açılmasının hemen akabinde işletmenin elektrik aboneliği için davalı firmaya başvurduğunu, yapılan başvuru neticesinde davacı müvekkile, kendisinden önce söz konusu yerde yer alan ticari işletmenin borcu olduğunun ifade edilerek, işletmenin borcunu ödenmesinin gerektiği belirtildiğini, bunun üzerine davacı müvekkilinin—- ay beklediğini, herhangi bir gelişme olmaması üzerine tekrardan davalı alacaklı şirkete başvuruda bulunduğunu, davacı müvekkilinin yapmış olduğu başvurular neticesinde davalı kurumun ancak —– davacı müvekkille sözleşme imzalandığını, davacı müvekkil firmadan davalı alacaklısının taşeronu olan dava dışı —– isimli firma ile sözleşme imzalanmasına rağmen davacı müvekkiline kaçak faturası geldiğini, kaçak kullanım bedelinin normal kullanım bedelinin ilgili yönetmeliğe göre kat kat fazlası olduğunu, davacı müvekkili aleyhine icra takiplerinin açıldığını ve devamlı surette elektrik kesintisi tehdidi altında ticari faaliyetini yerine getirdiğini, davaya konu icra takibine mesnet olan faturaların da aynı şekilde kaçak kullanım üzerinden fatura edildiğini, ancak icra takibinde kaçak kullanım bedeli eklenmiş olan faturaların hangileri olduğunun belirtilmediğini, davacı müvekkilinin gerçek kullanım bedeli kapsamında da herhangi bir bilgi yer almadığını, müvekkilinin davalı şirket ile sözleşme imzaladığını ancak davacı müvekkiline sürekli kaçak faturası kesildiğini, mahkemece yapılacak inceleme çerçevesinde davacı müvekkilinin faturaya konu olabilecek gerçek kullanım bedeli ve dolayısıyla olması gereken borcun ortaya çıkacağını, bu kapsamda gerçek borcunun belirlenerek, borçlu olmadığı kısmının tespitini talep etme zaruretinin doğduğunu belirterek, davalı alacaklı tarafından başlatılan —– sayılı takipte borçlu olmadığı kısmın tespiti ile davalı alacaklının aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, ayrıca yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı borçlu üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı vekilinin, müvekkilinin —– tarihinde abonelik sözleşmesi imzalanmasına rağmen kaçak tutanağı tutulamayacağını beyan ettiğini, oysaki davaya konu icra takibi davacı hakkında —– tarihinde tutulan kaçak tutanağına dayanmakta olduğunu, kesik olan elektriği açıp kullanmaktan dolayı tutanağın tutulduğunu, davacı tarafından kaçak elektrik kullanıldığından dolayı hakkında kaçak tutanağı tutulduğunu ve tutanağa istinaden borç tahakkuk ettirildiğini, 6100 Sayılı HMK 2014/2. Maddesindeki yetkili memurların görevleri içinde usulüne uygun olarak düzenledikleri belgelerin aksini ispatlayıncaya kadar kesin delil sayılacağının açıklandığını, Kaçak elektrik tutanağının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belge olduğunu, aksi de ispat edilmedikçe, davacının kaçak elektrik kullandığının kabulünün gerektiğini,—– gereğince yasal olmayan sayaçtan elektrik kullanmanın kaçak elektrik tüketim fiilini oluşturduğunu, Kaçak olarak elektrik hizmetinden yararlanan kişinin kullandığı elektriğin bedelini ödemesi gerektiğini, aksine bir yaklaşımın normal tüketime ilişkin tarifeye göre ödeme yapan kişilerin aleyhine, kaçak elektrik kullananların lehine bir yol açtığını, davaya konu fatura tutarının da işbu maddeye göre tahakkuk ettirildiğini, davacının kendisine tahakkuk ettirilen fatura bedeline ilişkin itirazlarının da haksız olduğunu belirterek, davanın ve tüm haksız talepler bakımından esastan reddini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile menfi tespit davası olduğu görüldü.
———– müzekkerelere ikmalen cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosyamız arasına alındığı görüldü.
Dosyamız arasına alınan—– dosyasının yapılan incelemesinde takibin —- tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresinde —– tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
İddia , savunma, toplanan deliller tüm dosya kapsamı ve kurum kayıtları üzerinde mahkememiz tarafından resen seçilecek elektrik mühendisi bilirkişisi aracılığıyla inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi mahkememize hitaben hazırlamış olduğu — tarihli bilirkişi ön raporunda: Davacı— tarihinde düzenlenmiş——- sayılı takipteki asıl alacak miktarı içeriğinin mahkemeye sunulması gerektiğini bildirmiştir.
Eksik hususlar giderilmiş olup, Elektrik Mühendisi bilirkişisi mahkememize hitaben sunmuş olduğu — tarihli raporunda özetle: Dosya kapsamında davacı —-numaralı —–bulunduğu, davacı tarafından kesik olan enerjinin açılarak elektrik enerjisi kullanımının kaçak elektrik tüketimi kapsamında olduğu, —- kaçak elektrik tutanağı için yapılan hesaplamada tahakkuk bedelinin —olarak hesaplandığı, —- numaralı kaçak elektrik tutanağı için yapılan hesaplamada tahakkuk bedelinin —- olarak hesaplandığı tespit ve kanaatlerine ulaşılmıştır.
Taraf vekillerinin beyan ve itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi hazırlamış olduğu, —- tarihli ek raporunda özetle: Taraf itirazlarında yer alan hususların ayrıntısıyla açıklanmış olduğu anlaşıldığından, kök rapordaki görüşünde bir değişiklik olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile bir mali müşavir eklenmek sureti ile asıl alacak, gecikme faizi, gibi alacak kalemleri bakımından takip tarihi itibari ile davacının borçlu olduğu miktarın ayrıntılı bir şekilde belirtilmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti mahkememize hitaben hazırlamış oldukları —- tarihli raporunda özetle: İş tutanağı olduğu ve icra takibinin konusunun da—- olduğu, Kök raporda değerlendirmesi ve hesaplaması yapılan—— tutanağın ise iş bu davanın dayanağı icra takibinin konusu olmadığının belirlendiği. Rapor içeriğinde belirtildiği üzere davacının iş bu davava davanak olan — dosvası ile davalı kuruma —- borcunun bulunduğu, rapor içeriğinde belirtildiği üzere davacının davalı kurumun tutanağı düzenlediği tarih itibari ile mütemerrit olduğu, bu itibarla — takip tarihi itibari ile davalı kurumun —gecikme cezası ve — olmak üzere toplam—- davacı taraftan alacaklı olduğunun belirlendiği, davalının— icra takibi dikkate alındığında — fazla talebinin söz konusu olduğu, fazlalığın — fazla hesaplanan asıl alacak.— fazla hesaplanan gecikme cezası ve—fazla hesaplanan gecikme cezası — kaynaklandığı, bu itibarla takibin — üzerinden devamı ile— niteliğinde olmadığı kararı uyarınca davacı alacağı —-takip tarihinden itibaren, tarafların tacir olduğu nazara alınmak suretiyle 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 2. Maddesi gereğince —– tarafından dönemde — uygulanan faiz oranları —– temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı, bu itibarla yukarıda yapılan hesaplamalara göre; Davacının menfi tespit davasında ki talebinin —— kısmının kabulünün gerektiği, davacı tarafça talep edilen %20 oranında kötü niyet tazminatının mahkemenin takdirinde bulunduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, gelen yazı cevapları, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı ile dava arasında —– imzalandığı, kaçak tüketim bedellerine yönelik olarak, davalı tarafça, davacı aleyhine —– sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, davacının söz konusu takip nedeniyle bu miktarda borcunun olmadığına yönelik, mahkememizde menfi tespit davası açtığı, icra takibine konu tutanağın—- seri numaralı ceza tutanağı olduğu, ancak davacı aleyhine tutulan —- numaralı ceza tutanağının icra takibinin konusunun olmadığı, zira söz konusu tutanağın icra takip tarihi sonrasına ilişkin olduğu, bu davanın konusunun olmadığının kabulünün gerektiği, davacının kaçak elektrik kullanımından dolayı davalıya borçlandığı, hakkında— numaralı ceza tutanağı tanzim edildiği, denetime ve hüküm kurmaya elverişli — tarihli rapor içeriğinde de belirtildiği üzere, davacının davalı kurumun tutanağı düzenlediği tarih itibari ile mütemerrit olduğu, bu itibarla — takip tarihi itibari ile davalı kurumun, davacı kurumun davacı taraftan toplam ——- alacaklı olduğunun belirlendiği, dolayısıyla icra takibinde fazladan takibe konulan miktardan sorumlu olmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüyle, davacının—- İcra takibi sebebiyle takip tarihi itibariyle —asıl alacak ——- bedel yönünden davalıya borçlu olduğu kalan bedel yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatı talebinin, davalının kötü niyetinin ispatlanamaması sebebiyle reddine dair, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜYLE;
Davacının —- İcra takibi sebebiyle takip tarihi itibariyle —- gecikme faizi — olmak üzere toplam —- bedel yönünden borçlu olduğu kalan bedel yönünden DAVACININ DAVALIYA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, Kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE ;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 799,57 TL nin davacı tarafından peşin yatırılan 393,98 TL den mahsubu ile 405,59 TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.300,00 TL bilirkişi gideri, 105,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.405,50 TL nin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 713,11 TL si ile 435,08 TL harç gideri toplamı olan 1.148,19 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Red edilen kısım yönünden ; Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,,
6-Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ———– Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/07/2021