Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1201 E. 2019/165 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1201 Esas
KARAR NO : 2019/165 Karar

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 12/10/2018
KARAR TARİHİ : 26/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Alacaklar defterinin —–. Sırasına kaydı yapılan ve reddedilen 57.492,57 TL vergi alacağının rüchanlı alacak olarak, müflis şirket alacaklılar defterine kayıt ve ka bulüne, iflas idaresinin red kararının iptaline, İİK. 235. Maddesi gereğince kayıt ve kabulünü dava ettikleri alacak için alacaklılar toplantısına tedbiren katılma ve oy kullanma yetkisi verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. HMK’nun 128. Maddesi uyarınca; Süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, İflas müdürlüğünce red edilen belge alacaklarının kayıt ve kabulü davasıdır.
Uyuşmazlık konusu olan ilk husus iş bu dava için dava şartı olan davanın süresinde açılıp açılmadığı hususudur.
2004 sayılı İİK.nun 235. maddesine göre sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. İflâs masasına alacaklı olarak müracaat eden alacaklılar, tebligata elverişli adres göstermek ve ——– çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı ve tebliğ masrafları için avans vermek suretiyle iflâs idaresince alınacak kararların kendilerine tebliğini isteyebilirler. Bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında iflâs idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları kendilerine tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar”.
10.10.2018 tarihinde davacıya masa red kararının tebliğ edilmiş, davanın 12.10.2018 tarihinde 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı ———– Müdürlüğü olup; iflas masası tarafından reddedilen alacak vergi alacağıdır.
İflas Müdürlüğüne tasfiye şekli ve masa red kararının gerekçesinin ne olduğu yönünde müzekkere yazılmış; gelen yazı cevabı incelendiğinde; davacı tarafça —- kayıt numarası ile 57.492,57 TL alacak kayıt talebinde bulunulduğu, iflas idaresince tanzim olunan ek sıra cetvelinde talep edilen alacağın ————numarada kayıtlı alacak ile aynı olduğu, talep edilen alacağın iflas tarihinden sonra işletilen faiz alacağı olduğu, 6183 sayılı————–52. Maddesi gereğince iflas tarihinden sonra faiz istenemeyeceğinden ve işin halli muhakemeyi gerektiğinden —– numaralı alacağın tamamının reddedildiği anlaşılmıştır.
İflasın açıldığı ve adi tasfiye yapılacağı, İİK’nın 166 ve 219. maddeleri uyarınca amme idarelerine bildirildiği ve ilan yapıldığı için, amme idareleri, (amme) alacaklarını, (diğer alacaklılar gibi) iflas masasına yazdırmalıdırlar. Yani, iflas idaresi, bir amme alacağını, kendiliğinden (re’sen) nazara alarak, sıra cetveline yazmak zorunda değildir. İflas masasına yazdırılan bir amme alacağı o konudaki amme alacaklarının tahakkuku usulüne göre iflastan önce kesinleşmişse veya iflası açıldıktan sonra kesinleşirse, bu kesinleşme, iflas idaresi için de bağlayıcıdır; o (kesinleşmiş) amme alacağının sıra cetveline kabul edilmesi gerekir. İflas idaresi, kesinleşmiş bir amme alacağını sıra cetveline kabul etmezse (reddederse), amme alacaklısı, sıra cetveline itiraz davası açabilir (İİK. m.235, II c.1) İflas masasına yazdırılan bir âmme alacağı o konudaki âmme alacaklarının tahakkuku usulüne göre kesinleşmiş değilse, iflas idaresinin, o âmme alacağını, hakkında hiçbir karar vermeden, sıra cetveline yazması gerekir. Bu halde müflisin o âmme alacağına karşı başvurabileceği idari yargı yoluna (idare veya vergi mahkemesinde itiraz yoluna), müflis yerine, iflas idaresi başvurur. Buna rağmen, iflas idaresi, kesinleşmemiş bir âmme alacağının sıra cetveline yazılması talebini reddederse, âmme idaresi, iflas idaresi aleyhine (m.235, II c.1 hükmüne göre) ticaret mahkemesinde sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası açabilir. Bu davada, ticaret mahkemesi, âmme alacağının esası (mevcut olup olmadığı) hakkında bir inceleme yapamaz; iflas idaresinin âmme alacağına karşı idari yargı yoluna başvurmak (idare veya vergi mahkemesinde dava açma) hakkı saklı kalmak üzere, âmme alacağının sıra cetveline kaydına karar verir.
Yargıtay ———– Hukuk Dairesi 2014/6312 E. 2015/6689 K. Sayılı ilamı; ” ….mahkemece, davacının iddia ettiği gibi, iflas idaresi kamu alacağına karşı idari yargı yoluna dava açmış ise, açtığı dava sonunda verilecek kararın iflas idaresince dikkate alınacağının tabiî bulunduğu gözetilerek, şayet dava açmamış ise idari yargı yoluna dava açma hakkı saklı kalmak üzere, her iki durumda da kamu alacağının kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekirken,kamu alacağının esası hakkında inceleme yapıp yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.” Somut olayda da iflas idaresince kamu alacağına karşı idari yargıda açılmış bir dava yoktur.
Yargıtay —–. Hukuk Dairesi 2016/2990 E. 2019/175 K. Sayılı ilamı yukarıda değinilen Yargıtay Kararına karşı başvurulan karar düzeltme yolu da reddedilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, İflas Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; iflas idaresi adi tasfiye olarak yürütülmekte olup; davacı ————- Müdürlüğü’nce—– numaralı kayıt talebi reddedilmiş; — numaralı kayıt talebi ise ”Talep edilen alacağın —–numarada kayıtlı alacak ile aynı olduğu, talep edilen alacağın iflas tarihinden sonra işletilen faiz alacağı olduğu, 6183 sayılı AATUHK’nın 52. Maddesi gereğince iflas tarihinden sonra faiz istenemeyeceğinden ve işin halli muhakemeyi gerektiğinden —– numaralı alacağın tamamının reddedilmiştir.” gerekçesi ile reddedilmiştir. Reddedilen alacak amme alacağı olup; yukarıda detaylı açıklanan Yargıtay İlamı ve Kanun metinleri gereğince; iflas idaresince reddedilen amme alacağının, o âmme alacağını, hakkında hiçbir karar vermeden, sıra cetveline yazması gerekir. Bu halde müflisin o âmme alacağına karşı başvurabileceği idari yargı yoluna (idare veya vergi mahkemesinde itiraz yoluna), müflis yerine, iflas idaresi başvurur. Buna rağmen, iflas idaresi, kesinleşmemiş bir âmme alacağının sıra cetveline yazılması talebini reddederse, âmme idaresi, iflas idaresi aleyhine (m.235, II c.1 hükmüne göre) ticaret mahkemesinde sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası açabilir. Somut olayda; masaya yazdırılması talep edilen amme alacağı hakkında iflas idaresince ———- numaralı alacak kaydedildikten sonra idari yargı yoluna müflis yerine başvurulması gerekmekte iken; alacak reddedilmiştir. Davacı tarafça da süresi içerisinde İİK m.235, II c.1 hükmüne göre ticaret mahkemesinde sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası açılmıştır. Masaya kaydedilmesi talep edilen alacak amme alacağı olduğundan; bu davada, ticaret mahkemesi, âmme alacağının esası (mevcut olup olmadığı) hakkında bir inceleme yapamayacak olup; iflas idaresinin âmme alacağına karşı idari yargı yoluna başvurmak (idare veya vergi mahkemesinde dava açma) hakkı saklı kalmak üzere, âmme alacağının sıra cetveline kaydına karar vermiştir. Mahkememizce de bu doğrultuda amme alacağının mevcut olup olmadığı yönünde inceleme yapılmaksızın; davalı iflas idaresinin amme alacağına karşı idari yargı yoluna başvurmak hakkı saklı kalmak üzere; 57.492,57 TL vergi alacağının alacaklılar defterinin —————- Sırasına kaydına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KABULÜ İLE;
Dava konusu amme alacağı olduğundan; DAVALI İFLAS İDARESİNİN AMME ALACAĞINA KARŞI İDARİ YARGI YOLUNA BAŞVURMAK HAKKI SAKLI KALMAK ÜZERE; 57.492,57 TL vergi alacağının alacaklılar defterinin —-. Sırasına kaydına,
2-Alınması gerekli 44,40 TL karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 28,00 TL posta-tebligat masrafı yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.