Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1195 E. 2019/174 K. 27.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1195 Esas
KARAR NO : 2019/174

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas
DAVA TARİHİ : 28/09/2018
KARAR TARİHİ : 27/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasında 11/09/2017 tarihli Avukatlık ve Arabuluculuk Ücret Protokolü sözleşmesi imzalandığını, bu protokolde davalı müteahhit firma ile arsa sahibi ———arasında yapılacak olan Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ile ilgili olarak sözleşmeyi hazırlamak ve hukuki yardım ve arabuluculuk hizmetlerinin karşılığı olarak davacıya 60.000,00 TL ücret ödenmesine karar verildiğini, ancak, davacının talebine rağmen alacağının 12.500,00 TL’sinin ödenip kalan 47.500,00 TL’sinin ödenmediğini, bu nedenle, davalı aleyhine İstanbul Anadolu ——————. İcra Müdürlüğü’nün 2018/21209 sayılı dosyası ile iflas yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın protokoldeki eklemeler ve tahrifatlar bulunduğu iddiasıyla haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile icra takibine davalının yaptığını haksız itirazın kaldırılmasına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ve müvekkili dava dışı ——————– müşterek haraket ederek müvekkili şirket yetkilisine kasıtlı ve planlı olarak gerçek dışı, eksik ve yanıltıcı bilgiler vermek suretiyle müvekkili şirketi esasen aldattığını, gerçeği bilseydi asla yapmayacağı bir sözleşmeyi yapmasını sağladığını, davacı …’ın 11.09.2017 tarihli protokol üzerinde eklemeler ve tahrifatlar yaparak İstanbul Anadolu ————————. İcra Müdürlüğünün 2018/21209 Esas sayılı dosyası ile icraya koyduğunu, davacıya ödemeler yapıldığını ve çek verildiğini, davacının kötü niyetle esasen hiç olmayan sözde bir borcu alabilmek için piyasada iş yapan ve güvenilir bir şirket olan davalı … zora sokmak ve bu şekilde ondan parayı alabilmek için iflas istediğini belirterek haksız, kötü niyetli, ve mesnetsiz olarak açıldığını iddia ettiği davanın tümü ile reddini talep etmiştir.
Dosyanın İstanbul Anadolu ———————-.Asliye Ticaret Mahkemesinin —– Esas, ————- Karar sayılı ve 03/10/2018 kararı ile ve ihtisas mahkemesi olmamız hasebiyle mahkememize gönderildiği anlaşıldı.
Mahkememizin 15/10/2018 tarihli tensip 6 nolu ara kararı ile iflas avansını yatırması için davacı tarafa 2 hafta kesin süre verildiği, kararın davacı vekiline usulüne uygun tebliğ edildiği ancak verilen kesin süre içerisinde iflas avansının yatırılmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili 15/11/2018 tarihli dilekçesinde ve 27/02/2019 tarihli celsedeki beyanı ile; müvekkilinin maddi olanaklarının iflas avansını yatırmaya elvermediğini, bu nedenle ve gördükleri lüzum üzerine, İİK md. 157 ve diğer ilgili mevzuata göre iflas taleplerini geri alma zaruretinin hasıl oldığunu belirterek davaya itirazın kaldırılması istemi yönünden devam edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 27/02/2019 tarihli celsedeki beyanı ile; davacı tarafın açmış olduğu itirazın kaldırılması ve iflas davasında, iflas talebini geri almasına muvafakatlarının olmadığını, davanın iflas davası olarak görülmesini ve iflas avansının verilen kesin süre içerisinde yatırılmamış olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nun 123.maddesinde ”Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir.” düzenlemesi mevcut olup, davalı iflas davasının geri alınmasına muvafakat etmemiştir.
İİK’nun 160. maddesinde; İflas isteyen alacaklınin ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumlu olacağına yer verilmiştir. Iflas isteyen alacaklının iflas talebine ilişkin ilan masrafları ve iflas avansını karşılaması yasanın emredici hükmü karşısında bir zorunluluktur. HMK’nun 114/1-g bendinde ise gider avansının yatırılmış olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Davacı tarafça verilen kesin süre içerisinde dava şartı noksanlığı giderilmemiştir.
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK’nun 114.maddesinde sayılan dava şartı noksanlığının giderilmemiş olması, ayrıca İcra İflas Kanununda düzenlenen iflas avansı ve ilan masraflarının karşılanmamış olması nedeniyle davanın HMK 115/2 maddesi gereğince usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İflas davası olarak görülen bu davada davacı tarafından verilen kesin süre içerisinde özel dava şartı olan iflas avansının yatırılmamış olması sebebiyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar harcına kaşrılık peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine ————– uyarınca taktir edilen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.