Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/118 E. 2021/310 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/118 Esas
KARAR NO: 2021/310
DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2018
KARAR TARİHİ : 30/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile : Müvekkil şirket tarafından, davalı borçlu aleyhine——– dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, İlgili dosyadan davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş olup, davalı taraf tebliğ almış olduğu işbu ödeme emrine —– tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş ve icra takibi davalı tarafın itirazı ile durduğunu, Müvekkil Şirketin———- dosyası ile başlatmış olduğu icra takibine devam edebilmesi amacıyla huzurdaki itirazın iptali davasının açılması zarureti hâsıl olmuştur. Zira davalı tarafça yapılmış olan itiraz haksız ve kötü niyetlidir olduğunu, Davalı/borçlu taraf itiraz dilekçesinde, icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünden başlatıldığını, davalı şirketin ticari ve fiili ikametgâhının —— olması sebebiyle —– İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu iddia etmiştir. Ancak müvekkil şirket ile davalı/borçlu şirket arasında akdedilen —- gereğince taraflar arasında ortaya çıkacak ihtilafların halli için ——– Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri yetkili kılınmıştır. İ.İ.K. madde 50 ve H.U.M.K. madde 10 gereğince tarafların sözleşme ile belirlemiş olduğu ——– Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri yetkili olduğunu, borçlu ile müvekkil şirket arasında ————akdedilmiş olup taraflar arasında ticari bir ilişki bulunduğunu, davalının ödeme emrine itirazı haksız ve mesnetsiz olup, davalı, asıl alacak ve takip masrafı ile temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiz vs. ferilerinden de sorumlu olduğunu, davalının işbu davanın açılmasına sebebiyet veren icra takibine havi itirazları anılan ve ———– davalı şirket, bizzat yetkililerince imza edilerek şirketi bağlayan Fesih Sözleşmesi hükümlerine aykırı davranarak sözleşmenin sonlandırılmasına sebebiyet vermiş olup, Müvekkil Şirketin sözleşme çerçevesince alacaklı olduğu ——– alacağının kıstelyevm hesabı ile belirlenen ———- tutarındaki kısmını ödemekle yükümlü olduğunu, Müvekkil şirket ticari defterleri ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile de işbu husus ispat olunacağını, davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde faiz oranının fahiş olduğuna ilişkin iddiaları ise kabul edilemez bir durum teşkil etmektedir. Zira müvekkil şirket tarafından başlatılan icra takibinde ————– tarafından belirlenen ve ilan edilen faiz oranı esas alınmıştır. Davalı tarafından, tamamen hukuka uygun olan bahse konu ——- avans faizi oranına itiraz edilmesi, alenen davalının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, itirazı kabul etmemekle birlikte, davalının yasal faiz oranına karşı fahiş olduğu iddiasıyla itiraz ederek takibi durdurmasının hukuka aykırı olduğunun tespiti ile davalının işbu yersiz itirazları sebebiyle duran icra takibinin devamına hükmedilmesine karar verilmesini, davalı tarafın icra takibine vaki haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamı ve alacağın tahsilini temin zımnında işbu davanın ikamesi zorunluluğu hâsıl olduğunu talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı şirkete T.K. 35. maddesine göre tebligatın yapıldığı, ancak cevap dilekçesinin verilmediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibari ile taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı alacak istemine göre başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
——– dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin —- tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun —– tarihinde takibe dayanak sözleşmedeki imzaya, borca, yetkiye ve faize itiraz ettiği, icra takibine itirazın süresinde olduğu, itirazın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalı ile aralarında —- —- davalıya sözleşme uyarınca ——- katılım bedeli ödendiğini, davalının sözleşmeye aykırı davranarak ticari faaliyetine son verdiği ve bu nedenle bu nedenle karşılıklı mutabakata varılarak—– sözleşmesinin imzalandığını, fesih sözleşmesi uyarınca ——– tarihine kadar ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalının belirtilen sürede bu ödemeyi yapmayarak temerrüde düştüğünü, bedelin tahsili için icra takibi açtıklarını iddia etmiştir.
Davalı dosyaya cevap dilekçesi sunmamış, ancak icra dosyasına vermiş olduğu itiraz dilekçesinde sözleşmedeki imzayı kabul etmediklerini, yetkili icra dairesinin ——- İcra Daireleri olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
İcra dosyasına yapılan itirazda davalının——– nedeniyle davalı şirket yetkilisi ——- örnekleri alınarak, emsal imza örnekleri de toplandıktan sonra grafoloji uzmanı bilirkişi aracılığıyla imza incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş; ancak talimat mahkemesi ———- aracılığı ile davalıya çıkartılan ihtaratlı tebliğe rağmen davalı yetkilisinin imza örneklerini vermemesi nedeni ile grafoloji inceleme yapılamamış ve sözleşmedeki imzanın davalı yetkilisine ait olduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmede ——– icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğu kararlaştırılmış olduğundan, davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı kabul edilmemiştir.
Tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek mali müşavir bilirkişi aracılığıyla tarafların sundukları defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Davacı defter ve belgelerinin sunulduğu, davalı defterlerinin ise sunulmadığı görülmüştür. İncelenen davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutuldukları, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve mal alışlarının davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından davalıya —- katkı bedeli ödemesi yapıldığı, sözleşmenin feshi nedeni ile — davacıya iade edilmesinin gerektiği,—- sözleşmesinde ise ————– tarihine kadar ödenmesinin kararlaştırıldığı, ancak ödemeye ilişkin bir kaydın bulunmadığı görülmüştür.
Yapılan bu tespitler uyarınca; davacı ile davalı arasında —— bulunduğu, davacı tarafından davalıya sözleşme uyarınca—- katılım bedeli ödendiği, davalının ticari faaliyetine son vermesi nedeniyle tarafların karşılıklı mutabakata vararak—- tarihli —- imzaladıkları, anılan fesih sözleşmesi uyarınca ——-davalı tarafından ——– tarihine kadar ödenmesinin kararlaştırıldığı, davalının belirtilen sürede bu ödemeyi yaptığına ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı, bilirkişi tarafından yapılan hesaba göre de davacının —— tutarında talep hakkının bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle :
1-Davanın kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin —— üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine dair,
3-Alınması gereken 1.991,14 TL karar harcının, davacı tarafından peşin yatırılan 497,79 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.493,35 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.467,75 TL yargılama gideri ile 497,79 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı toplamı 2.001,44 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 4.372,30 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2021