Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1156 E. 2022/260 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1156 Esas
KARAR NO: 2022/260
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ: 10/01/2018
KARAR TARİHİ: 30/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili — dava dışı ——-oranında sahibi olduğunu, davalıların şirkete ait gayrimenkulleri gerçek değerinin çok altında bir bedelle davalı —— müvazaalı olarak devrettiğini, davalıların gerçek idaresinin taşınmazların ivaz karşılığı satışı değil, şirket malvarlığından kaçırılarak davalının malvarlığına geçirilmesi olduğunu, bir anlamda bağışlanmış olduğunu, bu işlemin muvazaalı olduğunu, tarafların yaptıkları sözleşmenin kendi aralarında gerçekte hiçbir hüküm doğurmaması ya da dışa karşı görünen sözleşmeden başka bir sözleşme hükmü doğurması konusundaki anlaşmalarına dendiğini, —- tarihinde gerçekleşen bu işlem ile ilgili davalı — tarafından müvekkilinin ortağı bulunduğu şirkete herhangi bir bedel ödenmediğini, davalılardan — şirketteki hisseini —– tüm hak ve borçları ile birlikte devrettiğini, bu devir işlemine rağmen yapılan taşınmaz devir karşılığı bir bedel gösretebilme adına ——-hissesini devir etmiş olduğu zaman yaklaşık —- civarında alacağına karşılık olarak devir edilmiş gibi gösterildiğini, kısaca devrin muvazaalı bir şekilde yapıldığını, davalılar haklarında açılan sorumluluk ve fesih davaları sonrası tedbir kararları vermeden hemen önce taşınmazları devrettiklerini, işbu dava ile birlikte taşınmazları 3. kişilere devretme ve elden çıkarma tehlikesi mevcut olduğundan taşınmazların devir ve temlikine yönelik tedbir kararı verilmesini, ayrıca davalı — tarafından davalı —- devredilen———– satışına ilişkin işlemlerin muvaza nedeniyle iptaline, bu taşınmazların tapuda dava dışı ve tarafların ortağı oldukları—–adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri —- aleyhine ikame edilen davanın dava dışı —– müvekkilleri tarafından içinin boşaltıldığı ve muvazaalı şekilde dava dışı ——- müvekkillerinden ——- devredildiği yönündeki haksız ve hukuki mesnetten yoksun iddialara yer verilerek dava konusu —– adet gayrimenkulün müvekkillerinden —- adına tapu kaydının sicilden terkini ile dava dışı —-tescil edilmesine , bunun mümkün olmaması hâlinde ise satış bedeli itibari ile dava dışı —- uğramış olduğu iddia edilen zararın müvekkillerinden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ederek açtığı bu davada davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, davacı tarafın dava dışı —- eski ortağı —- tarafından gerçekleştirilen pay devrinin muvazaalı olduğunu, müvekkilleri tarafından usulsüz işlemler gerçekleştirildiğini ve şirketin içinin boşaltıldığını iddia ederek dava konusu;———–muvazaalı şekilde devredildiği yönünde haksız ve hukuki mesnetten yoksun gerekçelerle, söz konusu devir işleminin iptali ile dava konusu taşınmazların dava dışı —- adına tescil edilmesinin talep edildiğini, davacının dava dilekçesinde iddia ettiğinin aksine, dava dışı —– üçüncü kişilerle gerçekleştirdiği işlemler nedeniyle — lehine dava ikame etme yetkisi, münhasıran dava dışı —temsil ve ilzama yetkili bulunan kimselere ait olduğunu, davacının — ——ilgili olarak şirketin zarara uğratıldığı yönünde bir iddiasının mevcutsa bu iddiasının ancak,—— düzenlenen— sorumluluğuna ilişkin düzenlemeler çerçevesinde talep edebileceğini, davacı tarafından ——-sayılı dosyasıyla müvekkilleri aleyhine ikame edilmiş olan sorumluluk davasının derdest olduğunu, davacı tarafından yatırılan eksik harcın tamamlatılması gerektiğini, dava konusu uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, görevsiz mahkemede ikame edilen davanın usulden reddine karar verilmesini, davacının dava konusu ettiği gayrimenkulleri muvazaalı olarak devredildiğine yönelik ispata elverişli herhangi bir delili dosyaya ibraz edemediğini, davacının dava konusu —–adet taşınmazın ederinin çok altında bir bedelle devredildiği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, dava konusu uyuşmazlık bakımından ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını, dava konusu uyuşmazlığın yargılamaya muhtaç olması sebebiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini, tedbir talebini kabul etmemekle birlikte böyle bir talebin teminat alınmaksızın kabul edilmesi hususunun açıkça hukuka aykırılık teşkil edeceğini, davacı tarafın illegal yollar kullanarak dava dışı —– hesaplarına erişim sağlaması ve şirket aleyhine davranışlarda bulunması davacının işbu dava şartı bakımından kötüniyetli olduğunu gösterir nitelikte olduğunu, davacının ihtiyati tedbir talebine dayanak olarak ileri sürdüğü gerekçelerin yargılamaya muhtaç olması ve ihtiyati tedbir talebinin şartları oluşmadığından, kötü niyetli ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilerek davanın reddini talep etmiştir.
Dava; dava dışı—– olan davacı tarafından diğer ortaklar ve müdürler olan davalılara karşı şirketin gayrimenkullerini şirketin ortaklığından ayrılan davalı —— muvazalı olarak devrettikleri ve şirketi zarara uğrattıkları iddiası ile taşınmazların tapularının iptaline, dava dışı şirket adına tesciline karar verilmesi, olmadığı taktirde davalıların şirketi zarara uğratmış olmaları sebebiyle sorumluluklarından dolayı gayrimenkullerin bedelini davalılardan tahsili ile ortak oldukları şirkete ödenmesi istemine ilişkindir.
Tarafların ortağı olduğu şirketin —– Tapu iptali ve tescil talebine konu taşınmazların tapu kayıtları celp ve ibraz edilmiş, dava konusu gayrimenkullerin dava tarihindeki harca esas değerlerinin tespiti için teknik bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle harç tamamlatılmıştır.
Mahkememizin —– tarihli ara kararı ile dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarına —— konulması yönünde tedbir kararı verilmiştir.
Tedbir kararına ve tedbirin teminatsız olarak verilmiş olmasına davalı tarafça itiraz edilmiş olup, duruşmalı olarak itiraz değerlendirilmiş ve itirazın reddine karar verilmiştir. Aynı duruşmada davalı tarafın görev itirazının da reddine karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen ——— sayılı kararı ile; davanın özü itibariyle şirket yöneticisinin sorumluluğu davası olduğu, şirketi zarar uğrattığı iddia edilen davalılar yönünden hem tapu iptali olmadığı takdirde sorumluluk çerçevesinde zararın tespit edilerek şirkete ödenmesinin talep edildiğini, her ne kadar terditli taleplerden tapu iptali talebine konu gayri menkulün adresi —— bulunmakta ve mahkememizin yetki çevresi dahilinde ise de, bu davadaki taleplerin dava dışı şirket ortaklarının birbirlerine karşı açmış oldukları sorumluluk ve zararın tahsiline ilişkin olduğu HMK’nun 14.maddesine göre bu davalar için kesin yetkili yer mahkemesinin şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu, HMK’da gayrimenkulün bulunduğu yer mahkemesi de kesin yetkili olarak düzenlenmiş ise de; bu davada davanın konusuna ilişkin kesin yetki kuralı ile taraflara ilişkin kesin yetki kuralının çatıştığı, davanın özü itibariyle sorumluluk davası kapsamında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde şirket zararının davalı ortakların tahsili ve şirkete ödenmesi talebi olduğundan davanın tarafları yönünden geçerli kesin yetki kuralının uygulanması gerektiği kanaati ile mahkememizin yetkisiliğine karar verilerek dosyanın şirket merkezinin bulunduğu ———Ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bu kararın davacı tarafça İstinaf edildiği,———- yetkisizlik kararının TTK. 561 ve HMK 12.maddesimne göre yerinde olmadığı tespit edilerek kaldırılmasına, dosyanın yeniden görülmesi için mahkememize gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya İstinaf mahkemesinden kararın kaldırılması suretiyle gelişinden sonra ele alınarak tedbire itirazlarla ilgili ayrıca —tarihinde gerekçeli karar yazılmıştır. Bu karara karşı davalı tarafça ayrıca İstinaf yoluna gidildiği,—– tarafından verilen tedbir kararında teminat alınmamasına ilişkin gerekçe bulunmadığından tedbir kararının teminat yönünden kaldırılarak—- tarafından bu konuda yeniden karar verilmesine davalılar vekilinin teminat dışındaki tüm itirazlarının reddine, teminata yönelik itirazının kabulü ile harca esas değer üzerinden takdiren — oranında hesaplanan — tutarında teminatın davacı tarafından —- gün içinde yatırılmasına, aksi halde tedbir kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu taşınmazların davalılardan —-ait olduğu anlaşılmış, takyidatlarıyla———— celp edilmiştir.
—– yevmiye sayılı ihtarnamesi, dava dışı şirketin sicil bilgileri,—-davasına ilişkin karar örneği, ——-yok hükmünde olduğunun tespitine ilişkin karar örneği celp ve ibraz edilmiş, devirlerin geçerli bir hukuki işlemle gerçekleşip gerçekleşmediği, bu devirlerin şirket muhasebe kayıtlarında ne şekilde göründüğü, muvazaalı bir devir olup olmadığı, davalılar arasındaki hukuki ilişki, devre ilişkin tarafların ortağı olduğu şirkette yapılan işlemler, bu devirler nedeniyle şirketin zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise miktarı noktalarında denetime ve hüküm kurmaya elverişli şekilde——bilirkişiden rapor alınmıştır.
—-dosyasında dava dışı ——- —— alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine ilişkin verilen kararın gerekçesi düzeltilmek suretiyle —–tarafından yeniden verildiği ve bu kararın —tarafından onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalılar vekilinin —– sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Dava dışı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede; davalılardan—- şirket ortağı olduğu dönemdeki hesap hareketlerine göre —yılına devir eden cari hesabında alacak konusunun genel olarak bina aidatı vs. ve kur farkından kaynaklı olduğu, — yılında şirketin ortaklara borçlar hesabında —- bulunduğu, —yılında şirketin muhasebe kayıtlarına işlenen detayların bilirkişi tarafından dökümünün yapıldığı, dava konusu olan — faturanın —- hesabına borç kaydedilerek davalının ortaklara borçlar hesabının alınan sipariş avansları hesabından mahsuben yapıldığı, şirkete aidat ödemeleri, temlik ödemeleri, şirkete yaptığı ödemelerden kaynaklı olarak lehine ——- hesaplaması yaptırılmak suretiyle tahakkuk eden alacağından karşılandığı tespit edilmiştir. Devir eden ve devir alanın şirket ortağı olmasına karşın, ödemeler şirketin muhasebe kayıtlarına alınmadığından devir bedelinin nasıl ödendiği ve fiili bir ödeme yapılıp yapılmadığı bilirkişi tarafından saptanamamıştır.
Şirketin —- uyarınca şirket ortaklarından —devrederek ortaklıktan ayrıldığı, — müdürlük görevine son verildiği anlaşılmaktadır. ———- sayılı dosyasında bu kararın yokluğunun tespiti talebi ile dava açılarak kabulle sonuçlandığı görülmektedir.
Şirkete ait her —— taşınmazında devredilmesine ilişkin taraflar arasında akdedilen herhangi bir sözleşme, ——, işletmeye ilişkin bir karar, müdürler kurulu kararı, şirket muhasebe birimi tarafından hazırlanan finans raporlarında konuya ilişkin herhangi bir açıklama veya not bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tapu kayıtlarına göre, dava konusu taşınmazların —- tarihinde ——- devredildiği anlaşılmaktadır.
TTK’nın 395. Maddesi her ne kadar —– uygulanacak —– düzenlendiği TTK’nın 644. maddesi uyarınca limited şirketler bakımından da uygulanabilmektedir. Bu bakımdan limited şirket müdürleri genel kuruldan izin almadan kendileri adınâ limited ortaklık ile işlem yapamazlar. Aksi halde ilgili işlemin batıl olması gündeme gelebilecektir.
Genel kurulun, şirketle işlem yapılmasına izin verme yetkisi devredilemez niteliktedir. Konuya ilişkin özel bir nisap TTK’da düzenlenmediğinden, TTK’nın 620. maddesinde yer alan olağan yeter sayıların dikkate alınması gerekmektedir. Ayrıca ilgili müdür aynı zamanda ortaksa, genel kurul oylaması sırasında oy kullanması mümkündür. Zira, işbu husus TTK’nun 619. maddesinde düzenlenen oydan yoksunluk halleri arasına dahil edilmemiştir.
Burada tespit edilmesi gereken nokta, davalılardan şirket müdürü ——- dava konusu taşınmazları devir aldığı tarihte şirketin yetkili müdürü olup olmadığı, bu durumun şirketle işlem yasağı kapsamında kalıp kalmadığı, bu kapsamda satışların geçersiz sayılıp sayılamayacağı noktasındadır.
Her ne kadar tapu devirlerinin yapıldığı —– tarihinden önce davalılardan ——- tarihli ortaklar genel kurulu kararı ile hissesini diğer davalı ortak —- devri, müdürlük yetkisinin kaldırılmasına karar verilmiş ise de; bu genel kurul kararının——yok hükmünde olduğunun tespitine” karar verilmiş olup, karar kesinleşmiştir. Bu genel kurul kararı yok hükmünde olduğundan davalılardan —– —— sıfatının devam ettiği, bu durumda tapuda satış yapıldığı tarihte şirketle işlem yasağının mevcut olduğu kanaatine varılmıştır. Ayrıca gayrimenkullerin devir tarihinde sonradan yok hükmünde kabul edilen genel kurul kararına göre yetkili müdür olarak atanan——- müdürlüğüne ilişkin genel kurulun da yok hükmünde olması sebebiyle diğer davalıya yapmış olduğu satış işleminin yetkisiz temsilci sıfatıyla yapıldığı ve bu nedenle de satışın geçersiz olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kabulü ile; davaya konu —- davalılardan —- olan tapu kayıtlarının iptali ile dava dışı —–sırasında kayıtlı —–adına tapuya kayıt ve tesciline,
2-Alınması gereken 1.062.584,36 TL harcın, dava açılırken peşin alınan 1.878,53 TL., 21/03/2018 tarihinde yatırılan 135.076,59 TL. tamamlama harcı, 27/09/2019 tarihinde yatırılan 126.097,67 TL. tamamlama harcı ve 25/10/2019 tarihinde yatırılan 2.593,30 TL. tamamlama harcı toplamı 265.646,09 TL. harçtan mahsubu ile bakiye 796.938,27 TL. harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 7.750,00 TL bilirkişi gideri, 677,00 TL tebligat ve müzekkere gideri ile 265.681,99 TL harç gideri toplamı olan 274.108,99 TL nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 244.178,27 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilleri ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/03/2022