Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1153 E. 2019/764 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1153 Esas
KARAR NO : 2019/764

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2018
KARAR TARİHİ : 27/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilin alacağını sağlamak amacıyla 28/02/2018 tarihi itibariyle 5,975,06 TL alacağın tahsili için İstanbul ——– İcra Müdürlüğünün 2018/7687 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca ve yetkiye itirazı sebebiyle dosyanın İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün 2018/11067 sayılı dosyasına gönderildiğini, davalının borca haksız ve mesnetsiz itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilin dava dışı —————————— ile ——– yılında imzaladığı sözleşme kapsamında —————————- işi kapsamında onaylı projeye uygun ısı pompası, terden ısıtma, mutfak tesisatı, sıhhi tesisat, müşterek tesisat, kalorifer tesisatı ve tüm mekanik tesisat işlerini üstlendiğini, davacı şirketten 23/10/2017 tarihinde ———————- marka ticari emtia siparişinde bulunduğunu, dava dışı asıl işverenin projede değişliğe gittiğini, değişen malzemelerin yine davacı şirkete sipariş edildiğini, proje revizyonu nedeniyle uhdede kalan ve kullanılmayan malzemelerin iadesi için onay alındığını, müvekkil tarafından Üsküdar—-. Noterliğinin 12/03/2018 tarih ve— yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini ileri sürerek davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, kötü niyetli davacının dava değerinin %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı tarafça alacaklı sıfatı ile cari hesap ilişkisinden kaynaklanan icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasından ibaret olduğu ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün ———— Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin —- tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya 02/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde 03/05/2018 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan 03/05/2018 tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: davalı şirket tarafından davacı şirket adına 26/02/2018 tarihli ——numaralı— toplam tutarlı irsaliyeli faturanın düzenlemiş olduğu, söz konusu faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, irsaliyeli faturanın teslim alan kısmında ise irsaliyeli fatura içeriği mal ve hizmetlerin davacıya teslim edildiğini gösteren herhangi bir bilgi bulunmadığı ve davalı şirket ticari defterlerinde kaydına rastlanmadığı dikkate alındığında irsaliyeli fatura içeriği malların davalı tarafından davacı teslim edildiğinin ispatlanamadığını, Davacı şirket ticari defter kayıtlarına göre, davacı şirketin icra takip tarihi olan 28/02/2018 tarihi itibariyle davalı şirketten 5.975,06 TL alacaklı durumda bulunduğu, davalının icra takip tarihi olan 28/02/2018 tarihinden sonraki, dava tarihi olan 03/102018 tarihinden önceki tarih olan 10/05/2018 tarihinde banka aracılığı ile 1.145,18 TL davalı şirketten tahsilat yaptığı ve 10/05/2018 tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 4.829,88 TL alacaklı duruma geldiği, davalı şirket ticari defter kayıtlarına göre, , davalı şirketin icra takip tarihi olan 28/02/2018 tarihi itibariyle davacı şirkete 5.975,06 TL borçlu durumda bulunduğu, Davalı şirket ticari defter kayıtlarına göre, , davalı şirketin icra takip tarihi olan 28/02/2018 tarihi itibariyle davacı şirkete 5.975,06 TL borçlu durumda bulunduğu yönünde mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, ticari defterler, BA/BS kayıtları, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğu davacının ve davalının incelenen defterleri ile sabittir. Ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilmesi için HMK’nun 222. Maddesi uyarınca kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerekmektedir. Bilirkişi raporunda davacı ve davalı taraf defterlerinin HMK 222. Maddesinde belirtilen usulde olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafça davalı adına 4 adet fatura kesilmiş olup; kesilen 4 adet faturanın davacı ve davalı defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Tarafların BA/BS formları ilgili ———-celbedilmiş; yapılan incelemede; 4 adet toplam 37.456 TL bedelli faturanın davacı ve davalı tarafça —- bildirimlerinin yapıldığı tespit edilmiştir. Faturaların her iki taraf defterinde kayıtlı olması ve her iki tarafça BA/BS bildirimlerinin yapılmış olması karşısında faturaya konu malların teslimi davacı tarafça ispatlanmıştır.
Davalı taraf cevap dilekçesinde; 23.10.2017 tarihli ilk siparişe konu malların projede değişikliğe gidilmesi nedeniyle davacı tarafça iade alınacağını beyan etmiş ve bunun üzerine 20.11.2017 tarihli 2. Siparişe konu malların teslim alındığını belirtmiş ise de; ilk siparişe konu malların iadesinin davacı tarafça onaylandığı davalı yanca ispat edilememiştir. İlk siparişe konu fatura; her iki tarafın ticari defterlerine kayıtlı ve her iki tarafın ——–formları ile Vergi Dairelerine bildirimlerini yapılmış olmakla; malların usulüne uygun biçimde davacı tarafa iade edildiği ispatlanamamıştır. İspata yönelik cevap dilekçesinde davalı tarafın davacıya atmış olduğu e-mail delil olarak bildirilmiş ise de; söz konusu iade talebini içerir maili atan taraf davalı olup; davacının iade talebini kabul ettiğine yönelik bir belge de dosyaya sunulmamıştır.
Davaya konu icra takip tarihi 26.02.2018 olup; davalı yanca — tarihinde davacı adına fatura düzenlenmiş ve Üsküdar ——— Noterliği’nin 12.03.2018 tarihli ihtarnamesi ile 23.10.2017 tarihli siparişe konu malların geri alınmasına ve düzenlenen faturanın cari hesaba kaydedilmesine yönelik ihtarname keşide edilmiş olup, bu ihtarname de; 23.10.2017 tarihli ilk siparişe konu faturaların tarafların ticari defterlerine kaydedilmesi ve İlgili Vergi Dairelerine bildirilmesi karşısında; davalı yanca usulüne uygun biçimde iade edildiğini ispatlayamamıştır.
Açıklanan gerekçelerle; davacı tarafça teslim hususu ispat edilip; davalı tarafça fatura konusu bedelin ödendiği ve malların iade edildiği ispat edilemediğinden; davalının icra takip dosyasındaki itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğu anlaşıldığından; İstanbul Anadolu —-. İcra müdürlüğünün ———– esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 5.975,06 TL için İİK 67 maddesi gereğince iptaline, takibin 5.975,06 TL üzerinden talep gibi takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiz üzerinden devamına, davalı tarafça icra takip tarihinden sonra 03.05.2018 tarihinde yapılan 1.145,18 TL ödemenin icra müdürlüğünce infaz safhasında dikkate alınmasına karar verilmiş olup; davalının icra dosyasında yapmış olduğu itiraz dilekçesinin içeriği dikkate alındığında faturaya konu malların usulüne uygun biçimde iade edilip edilmediği hususu yargılama neticesinde tespit edileceğinden; faturaya konu alacak likit kabu edilmemiş ve davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KABULÜ İLE;
1- İstanbul Anadolu————-. İcra müdürlüğünün 2018-11067 esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 5.975,06 TL için İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, takibin 5.975,06 TL üzerinden talep gibi takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiz üzerinden devamına, davalı tarafça icra takip tarihinden sonra 03.05.2018 tarihinde yapılan 1.145,18 TL ödemenin icra müdürlüğünce infaz safhasında dikkate alınmasına,
2- Alacak likit olmadığından davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine yer olmadığına,
3- Alınması gerekli 408,15 TL harcın davacı tarafça yatırılan 72,16 TL peşin harçtan mahsubu ile 335,99 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan ———– uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 72,16 TL harç gideri, 68,25 TL posta-tebligat masrafı, 750 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 890,41 TL giderin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.