Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/114 Esas
KARAR NO: 2021/631
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2018
KARAR TARİHİ: 07/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı şirketin ekte sundukları sözleşme ile — firmasından aldığı — numaralı ihalede bir kısım işleri yaptırmak üzere —- tarihinde sözleşme imzalandığını, müvekkilinin sözleşmenin kendisine yüklediği işleri zamanında ve tekniğine uygun olarak yaptığını teslim ettiğini, ihale makamı olan ——yetkililerinin yapılan işleri onayladığını ve raporladığını, müvekkilinin yapılan iş karşılığı oluşan faturayı kestiğini ve davalı şirkete teslim ettiğini ancak davalı şirketin uzun bir dönem ödeme yapmadığını, sözleşme dışı bir takım kesintileri ve yine sözleşmeye göre kestiği teminatları iade etmek istemediğini, bunun üzerine müvekkilinin alacağını tahsil amacıyla——- ile icra takibi başlattığını, davalının süresi içerisinde hukuki dayanaktan yoksun bir gerekçe ile itiraz ettiğini, davalının itirazında haksız olduğunu, müvekkiline herhangi bir borcu bulunmadığını belirttiğini, bu arada teslim edilen faturanı—– yevmiye numaralı —- kanalıyla faturanın iade edildiğini belirttiğini, belirtilen iadnin müvekkiline —- tarihinde adresin bulunduğu muhtarlığa T.K. 21’e göre bırakıldığını, tebliğ zarfının üzerinde ise 21. Maddenin uygulanması açıklaması olduğunu, müvekkiline tebliğin imkansızlığı ya da tebellüğden imtina söz konusu olmadığını, bu sebeple yapılan işlemin hukuka ve usule aykırı olduğunu, icra takibinin açıldığı gün ile fatura iade işleminin yapıldığı günün ——tarihi olduğunu, dava konusu faturanın süresi içerisinde düzenlendiğini ve davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirketin sözleşme ile iş yaptıran şirket olduğunu, davalı şirketin muhtemelen ihalenin ———- yapan şirketin bu şirket olduğunu savunacağını, her—- şirketin de aynı kişinin yönetiminde olduğunu ve her iki şirketin de ortaklarının aynı olduğunu, davalı şirketin——— olan ——- iş/ihale konusunda da müvekkili ile taşeronluk sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmeyi de sunduklarını, her iki şirketin de aynı işi yaptığını, davalı şirketin hangi düşünce ve saiklerle iki ayrı şirkete iş yaptırdığını bilmek mümkün değilse de tahminen vergi vs. Mali yönden bu düşüncelerle bu şekilde yaptığının düşünüldüğünü, dava konusu ihalenin ilk bölümü yerine müvekkili tarafından yapıldığını ve faturasının — düzenlendiğini, bu faturanın — tarihli olduğunu, aynı şekilde davalı şirketin ——- bedelli faturayı teslim aldığını ve muhtemelen defterlerine işlediğini ve maliyeye bildirimde bulunduğunu, alacağın faturaya dayandığını, davalının süresi içerisinde faturaya itiraz etmediğini, bu sebeple fatura muhtevasının kesinleştiğini, bu nedenlerle öncelikle varsa—– şirketinden olan hakedişleri üzerine, mümkün olmadığı taktirde tespit edilecek taşınmaz ve araçları ve iş makinaları üzerine tedbir konulmasına, sonuç olarak davanın kabulüne,——–dosyaya yapılan itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davalı şirkete aidiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı yanın açmış olduğu işbu davanın haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olup reddi gerektiğini, davacının davaya konu alacağa dayanak yapmış olduğu faturanın müvekkili şirket tarafından iade edildiğini, söz konusu faturaya dayalı olarak müvekkili şirkete bir iş yapmadığından müvekkili şirketin faturayı kanuni süresi içerisinde iade etmek zorunda kaldığını, davacının alacağına dayanak yapmış olduğu faturanın müvekkili şirket tarafından içeriği de kabul edilmeyerek yasal süresi içerisinde iade edildiğini, davacının iddia etmiş olduğu——— dayalı bir faturanın şirket kayıtlarında bulunmadığı gibi davacının bu faturaya dayalı müvekkili şirkette herhangi bir hak ve alacağının da bulunmadığını, müvekkili şirkete gönderilen ve faturanın iade edilme sebebinin ise davacının müvekkili şirkete bu işi yapmadığından ve vergi numarası da farklı olduğundan müvekkili şirketin faturayı iade etmek zorunda kaldığını, davacı yanın icra takibinin yapıldığı tarih ile faturanın iade edildiği tarihin aynı olduğunu iddia ettiğini, oysa müvekkili şirketin faturayı ilk önce iadeli taahhütlü mektup ile davalıya iade edildiği tarihin aynı olduğunu iddia ettiğini, oysa müvekkili şirketin faturayı ilk önce iadeli taahhütlü mektup ile iade ettiğini, ardından mektup ekindeki faturanın tanınmıyor-iade açıklaması ile iade olması üzerine ———– tarihinde noter kanalı ile iade edildiğini, sözleşmede——— kullanılmasının sebebinin ise ana firma olan ——— ile yapılacak sözleşmede kendi taşeronlarının denetimi sebebiyle kendi mail adresinin yazılmasını istememesinden kaynaklandığını, ayrıca dava dışı şirketin mail adresinin kullanımının davanın konusu ile herhangi bir ilgisi bulunmadığını, davacının daha evvel farklı bir firma olan dava dışı firma olan —–yapması ve bundan ödeme almasının davanın konusu ile ilgisi bulunmadığını, müvekkili şirketin ticari defterleri incelendiğinde müvekkili şirkette sadece — alacaklı durumda olduğunu, bu alacağı —- tarihinde davacı yana ekte sundukları banka dekontu ile ödediklerini, cari hesap ekstresinin incelemesinden de açıkça anlaşılacağı üzere davacının müvekkili şirkete — adet faturaya dayalı olarak iş yaptığını, davacının —tarihinde hafriyat dökümünün yasak olduğu alana hafriyat döktüğünü, bu durumun — görevlilerince ana firma olan—- para cezası kesildiğini, bunun neticesinde müvekkili şirketin ———ödemek zorunda kaldığını, netice olarak bu bedelin davacının cari hesabından düşüldüğünü, davacının müvekkili şirkette alacağı bulunmaması nedeniyle işbu davanın hakkaniyete aykırı olarak açıldığını ve davanın reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Taraflar arasındaki ihtilaf, eser sözleşmesine bağlı olarak düzenlenen, icra takibinin dayanağı fatura sebebiyle, davacının davalıdan bir alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mevzuatımızda eser sözleşmeleri ile ilgili sözleşme bedeli, götürü ve yaklaşık bedel olarak iki ayrı kısma ayrılarak düzenlenmiştir. Bununla beraber her iş kaleminin miktarı ile birim fiyatlarının çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden yapılan sözleşmeler de, sabit birim fiyatlı götürü bedelli sözleşme olarak kabul edilmektedir.
Taraflar arasındaki — sözleşme de, —— davacı alt yüklenici tarafından yapılacak, ——-belirlendiğinden, taraflar arasındaki sözleşme sabit birim fiyatlı götürü sözleşme niteliğindedir.
Dava konusu olayda— tarihli faturada gösterilen — tarihli faturada gösterilen —- —yapıldığı ve bu işlere ilişkin bedellerin ödendiğine dair bir ihtilaf bulunmamaktadır.
İhtilaf takip dayanağı olan—- — çalışması ile ilgilidir. Davacının sunduğu resmi olmayan cari hesap kayıtlarına bakıldığında ise — tutarlı faturanın, — nolu hak edişten sonra —– dayandığı görülmektedir.
Mevzuatımıza göre, kural olarak, işin sözleşmeye fen ve sanata uygun olarak yapılarak teslim edildiğini ortaya koymak yükleniciye aittir. Fakat sözleşme feshedilmediği veya iş terk edilmediği sürece gerçekleştirilen iş ve imalâtın üstlenen tarafından yapıldığı karine olarak kabul edilmekte, bunun aksinin, yani işin kendisi ya da üçüncü kişiye tamamlatıldığının ise iddia eden tarafından ortaya konulması gerekmektedir.
Taraflar arasındaki sözleşmede, işin ne kadar ve büyüklükte olduğuna dair bir kayıt bulunmamakta, sözleşmede sadece ——- davacı alt yüklenici tarafından yapılacak, asfalt kesme ve dolgu işlemlerinden bahsedilmektedir. Ayrıca sözleşmede eserin teslimi açık olarak herhangi hak ediş çizelgesi veya sair bir evraka da bağlanmamıştır.
Bununla beraber yapılan işler ile ilgili —– gelen hak edişlerde, sözleşme konusu işlerin yapıldığı görülmektedir.
Dava konusu — tarihli faturada talep edilen — çalışması ile ilgili—– edişine bağlı işin, davacı haricinde, davalı veya 3. Kişi tarafından yapıldığını ortaya koyan, bir belge veya bilgi de dosyaya sunulmamıştır.
Mevcut durumda taraflar arasındaki sözleşmede, yapılacak işin metrajına dair herhangi bir sınırlama olmaması, yapılacak işin—- asfalt kesme ve dolgu işleri olarak genel olarak tanımlanması—— hak edişlerde, davacının fatura ettiği işlerden daha fazla metrajda iş yapıldığının görülmesi ve işin davacı haricinde biri tarafından yapıldığının ortaya konulamaması sebebiyle, işin davacı tarafından yapıldığının kabul edilmesi gerekmektedir.
Yaptırılan bilirkişi incelemesinde de, davacının — tarihli faturasına konu hizmet sebebiyle, takip tarihi itibarıyla,—-alacaklı olduğu tespit edildiğinden, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının ——- sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin—– üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki 23.281,43-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 7.951,77-TL karar harcına karşılık peşin alınan 35,90-TL ve 2.013,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 5.902,47-TL ‘nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 4.000-TL bilirkişi gideri, 130,85-TL dosya masrafı gideri toplamının davanın kabul kısmına isabet eden 3.972,19-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 15.008,67-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 4.080-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/09/2021