Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1138 E. 2019/1167 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1138 Esas
KARAR NO : 2019/1167
İLGİLİ İCRA DOSYASI : İSTANBUL ANADOLU 23.İCRA MÜDÜRLÜĞÜ—- ESAS
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/09/2018
KARAR TARİHİ: 12/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:müvekkili tarafından davalı tarafa çeşitli hizmetler ve reklam faaliyetleri verildiğini, yapılan sözlü görüşmelerde davalının aylık —– ile birlikte müvekkilin yapacağı masrafların karşılanması yönünde anlaşmaya varıldığını, yapılan hizmetlerin sonrasında faturaların keşide edildiğini, davalı tarafın faturalara süresi içinde itiraz etmeyerek borcun kabul edildiğini—– TL’nin ödemesi yapıldığını ancak KDV bedelinin ödenmediğini, uzun bir süre verdiği hizmet karşılığında ödemelerini alamayan davacının davalı tarafa defalarca başvurduğunu, ödemenin yapılacağı bilgisinin verildiğini ancak —– tarihinde —-TL’lik kısmi ödemenin yapıldığını, davalı tarafından —— vade tarihli çek keşide edileceğini, ancak ileriki tarihli çek bedelinde herhangi bir faiz ödemesi düşünmediklerini, sadece asıl aacağı keşide ettikleri” şeklinde beyanda bulunduklarını, hizmet bedelleri ve masrafların ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu 23.İcra Müdürlüğnün —— esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından asıl alacağa ve faizlere itiraz edilerek takibin durdurulduğunu iddia ederek; davanın kabulünü, İstanbul Anadolu 23.İcra Müdürlüğünün —–esassayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmeini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davacı ile müvekkilinin aralarında sözlü olarak görüşme yapıldığını, davacı ile herhangi bir sözleşme imzalanmadığı gibi düzenli olarak danışmanlık anlaşması da yapılmadığını, Şubat ayına ait hizmet bedeline ilişkin fatura ise alınan danışmanlık bedeli olarak verildiğini, Şubat ayından sonra ise davacı tarafından gönderilen faturaların kabul edilmediğini, başlatılan icra takibine müvekkilinin borcunun bulunmaması nedeniyle itiraz edildiğini, faturaya itiraz edilmemiş olması sözleşmenin varlığını göstermeyeceğini, davacı tarafın hangi hizmeti sunduğunu ispat etmek zorunda olduğunu, fatura içerisinde yer alması gereken hizmetin nev’i, türü, sağlanan menfaatin türünü ortaya koymadığını, müvekkilinin ——– tarafından —- tarihinde kendilerine yaptırılmış olup ilgili fatura ve dökümanlarının bulunduğunu, ilerleyen süreçte ise server taşıma ve kira olarak ayrıca—- ayından itibaren ——– yaptırmış olduklarını, faturanın hangi yolla tebliğ yapıldığının ortaya konmadığını, faturaya sözlü olarak da itirazın yapılabileceğini, müvekkilinin basiretli bir tacir olarak sözlü bir şekilde itiraz ettiğini ve aynı zamanda İstanbul Anadolu 23.İcra Müdürlüğünün ——– esas sayılı dosyasına da itirazda bulunduklarını savunarak; davanın reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı aleyhinde %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile fatura alacağından kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin —— tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun —– tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, hem icra takibine itirazın hem de iş bu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, uyuşmazlığın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu, icra müdürlüğünün yetkisine bir itirazın olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı, aralarındaki ticari ilişki kapsamında davalıya reklam faaliyetleri ve bazı hizmetlerin verildiğini, verilen hizmete ilişkin faturaların kesildiğini, ödeme yapılmaması üzerine icra takibi başlatıldığını iddia etmiş; davalı ise, davacı ile bir kez danışmanlık amacıyla bilgi alış-verişi yapıldığını, aralarında sözleşme bulunmadığı gibi düzenli olarak danışmanlık hizmeti de alınmadığını, alınan hizmetin karşılığının ödendiğini, bir kısım faturaların kabul edilmediğini, bakiye borcun bulunmadığını savunmuştur.
Tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek her iki tarafın defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından dosyaya sunulan —- tarihli bilirkişi raporu ve tarafların itirazı üzerine aldırılan—– tarihli ek rapor uyarınca; incelenen taraf defterlerinin usulüne uygun olarak tutuldukları ve sahipleri lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı taraf kayıtları uyarınca davalıya kesilen toplam —– TL tutarlı fatura kaydının bulunduğu, davalı taraf kayıtlarına göre ise toplam —– TL tutarlı fatura kaydının bulunduğu, toplam —–TL tutarlı fatura kaydının davalı taraf kayıtlarında bulunmadığı, davalı tarafından yapılan toplam —- TL tutarındaki ödemenin her iki taraf kayıtlarında göründüğü anlaşılmıştır.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Taraflar arasında davacı tarafından davalıya “Reklam, internet sitesi bakım ve kurulumu, sosyal medya reklamları, server kiralama” hizmeti verilmesi konusunda ticari ilişkinin bulunduğu, sözlü anlaşmaya uygun olarak davacı tarafından belirtilen hizmetin verildiği, davacı tarafından davalı adına düzenlenen toplam —— TL tutarlı faturadan, —– TL’lik kısmının davalı tarafça kabul edilerek defterlerine işlendiği, davacının düzenlediğini beyan ettiği ve defterlerinde görünen toplam //// TL tutarlı fatura kaydının davalı kayıtlarında olmaması nedeniyle mahkememizce bu kısma yönelik alacağın ispat edilememiş olduğu kanaatine varıldığı, davalı tarafça kabul edilen — TL tutarlı faturaya karşılık yapmış olduğu (ve her iki tarafın kabulünde olan) toplam — tutarlı ödemenin mahsubu sonrasında davacının ispat edilen alacağının —— TL olduğu kabul edilerek, davanın bu kapsamda kısmen kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin —TL üzerinden devamına, takipten önce temerrüt oluşmadığından davacının işlemiş faiz ve fazlaya ilişkin isteminin reddine,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 644,16-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 209,85-TL harçtan mahsubu ile bakiye 434,31-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 802,50-TL yargılama giderinin ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 615,87-TL’si ile 209,85-TL peşin harç ve 35,90-TL başvuru harcı toplamı 861,62 -TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 300,00-TL yargılama giderinin ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 69,77-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
6-Davacı lehine AAÜT göre takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı lehine AAÜT göre takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu takdirde karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/11/2019