Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1125 E. 2021/418 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1125 Esas
KARAR NO: 2021/418
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 25/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:—- lehine keşide edilen ve bu firma tarafından da ödeme amaçlı müvekkil firmaya verilen —- vade tarihli, — nolu, — bedelli çek, — ait —- nolu —bedelli çek,—- vade tarihli, — bedelli çek, —–ait —-vade tarihli — nolu —- bedelli, —-Şubesine ait — vade tarihli—- bedelli,—- vade tarihli — nolu — bedelli çekler nedeni ile her iki firmadan da toplamda —- alacaklı durumda olduğunu, ancak firmaların iflas erteleme davası açtıklarını, her iki şirket için de iflas kararı verildiğini, —– imzalanan — bedelli kredi sözleşmesinin, — imzalanan —- imzalanan—- kredi sözleşmesinin — tarafından çekildiğini,— kefil olduğunu, — imzalanan —- kredi sözleşmesinin ve —-imzalanan — kredi sözleşmesinin — tarafından çekildiğini, —– firmasının bilerek ve isteyerek borçlandırıldığını, bu nedenle TTK 203 anlamında %100 sahiplik/hakimiyet oluşturduğunu, doğrudan doğruya tarafına dava hakkı verdiğini, aksi düşünülse dahi dava ile ——– lehine tazminat talep edildiğini, bu tazminat üzerinde de müvekkilinin TTK 202.maddenin TTK 556.maddeye yaptığı yollama sebebi ile rüçhan hakkı bulunduğunu, hakim şirket – bağlı şirket arasındaki hakimiyetin %100 olduğuna kanaat getirilmesi halinde şimdilik —-tazminatın müvekkiline ödenmesine, bu talep kabul görmediği takdirde ise TTK.202 maddenin TTK 556.maddeye yaptığı yollama sebebi ile rüçhan hakkı baki kalmak üzere şimdilik — tazminatın müflis ——— ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara usulüne uygun tebligat yapıldığı, davalıların dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile alacak davasına ilişkindir.
Mahkememiz dosyası ilk yargılaması —- sayılı dosya üzerinden yapılmış olup davacının tazminat yönünden açtığı davasının davalılar—yönünden kabulü ile; —- davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının müflis davalı yönünden açtığı dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmişse de ——— ilamında ” Davacı, davadışı—- alacaklı olduğunu, ortaklık durumu ve yöneticileri aynı olan borca batık — kullandığı kredilere — almak suretiyle—– borca batık ve müflis duruma getirdiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla —- tazminatın davalılardan tahsilini, olmadığı takdirde hükmedilecek tazminatın dava dışı —– iflas masasına ödenmesini talep ve dava etmiş etmiştir. Mahkemece, yazılı şekilde davalı —- yönünden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, davalılar—– yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, mahkemece şirketler hukuku hükümlerine göre karar verilmiş, TTK 202/c,e fıkraları gereğince alacaklı olan davacı da bu hükümlere dayalı olarak dava dışı —- yöneticileri olan davalıların sorumluluğuna gidebilir ise de bu davaya kıyas yoluyla TTK 553, 555, 557, 560, 561 maddeleri uygulanır. Davacı, davalılardan —- kullandığı kredilere dava dışı —-kefaletini almak suretiyle—– zararına sebep olduğunu, borca batık hale getirdiğini iddia etmekteyse de iddianın ileri sürülüş biçimine göre meydana geldiği iddia olunan zarar dolaylı zarardır. Kıyas yoluyla uygulanabilecek anılan madde hükümlerine göre de alacaklı ancak zararın şirkete ödenmesini talep edebilir. Ayrıca davacı, —-verdiği kefaletler nedeniyle zararının gerçekleştiğini ileri sürmüş ise de, bilirkişi raporuna göre bu kefaletler nedeniyle —- herhangi bir ödeme yapmamıştır. Bu durumda —– aleyhine kefaleti nedeniyle icra takibi yapılıp yapılmadığı ve özellikle bu takip sonucu iflasına karar verilip verilmediği üzerinde durularak öncelikle —–ne surette zarara uğradığının tesbiti gerekirken bu konuda da eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. .” gerekçesi ile kararımız bozulmakla yeni esası işbu dosya olmuştur.
Bozmadan önce bilirkişilerden rapor alınmış, bilirkişiler vermiş oldukları raporda; davacının davalılardan müşterek ve müteselsilen alacak iflas masasında sıra cetvelinde —-sırada yer alan —— alacaklı olduğunu mütalaa etmişlerdir.
——-bankaları ile imzalanan—–adına bankanızca icra takibi yapılıp yapılmadığı yapılmış ise numarası, kredi sözleşmesi borcunun —- tarafından ödenip ödenmediği, ödenmiş ise ne kadar tutarının ——- ödendiği hususlarında müzekkere yazılmış olup yazılan müzekkerelere ikmalen cevap verilmiştir.
—– üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
—— sayılı dosyasına ait kesinleşmiş iflas kararı celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizin —-tarihli celsesinde verilen ara kararı gereği —- bozma ilamı doğrultusunda; dosyanın mali müşavir ve bankacı bilirkişiye verilerek; ‘dava dışı Müflis —- davalı müflis —- şirketine verdiği kefaletler nedeniyle; müflis —- aleyhine kefaleti nedeniyle icra takibi yapılıp yapılmadığı ve özellikle bu takip sonucu iflasına karar verilip verilmediği üzerinde durularak öncelikle —- ne surette zarara uğradığının tespiti amacıyla; dava dışı Müflis —- ticari defterleri üzerinde iflas idaresinde bilirkişiye HMK 278/4 maddesi uyarınca yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle ve davalı müflis —- ticari defterleri üzerinde iflas idaresinde bilirkişiye HMK 278/4 maddesi uyarınca yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle mali müşavir, sözleşme uzmanı ve bankacı bilirkişi tarafından rapor hazırlanması istenilmiş olup dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup bilirkişiler raporunda özetle; Tacir olan davalının incelenen —— yılına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK hükümlerine göre zamanında yapıldığı, 2014 yılına ilişkin ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin TTK hükümlerine göre zamanında yapıldığı, kapanış tasdiklerinin bulunmadığı, ——dosyasında birlikte iflasına karar verilen davalı —– defterlerinin icra iflas arşivinde bulunduğu, ancak diğer dava dışı—–defterleri bulunamadığından işbu şirket defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, Verilen yetki ile iflas idaresi arşivinde yapılan incelemede, davalı —– defterlerinin bulunduğu, müflis — ticari defterleri bulunamadığından fıziken encelenemese de,—- sunmuş olduğu şirket kaşe ve imzası ile tanzim edilen “ilgili makama” başlıklı yazısında— raporlarında da belirtildiği üzere grup firması durumunda bulunan — ünvanlı firmanın kullanmış olduğu —- tutarındaki kredilere verilen kefaletler nedeni ile firma negatif yönde —- tutarında borca batık durumda görünmektedir… ” şeklinde beyanda bulunulduğu ve mezkur iflasın ertelenmesi taleple dosya kapsamında aldırılan 5 kişilik bilirkişi heyet raporlarından, dava dışı ——– kullanmış olduğu kredilere vermiş olduğu kefaletler nedeniyle borca batık hale gelip iflas erteleme davasında iflasına karar verildiğinin kanaatlerine varıldığını mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Dava dilekçesi, —- tarihli denetime elverişli bilirkişi raporu, dosyaya sunulu belgeler ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede; Davalı —— ortakları ile yöneticilerinin aynı olduğu, TTK’nun 195. Maddesindeki —- kavramının iş bu iki şirket arasında oluştuğu, yani davalı —- olduğu, borca batık davalı şirket tarafından muhtelif krediler çekildiği, bu kredilere dava dışı —– kefil olduğu, mahkememizce dava dışı şirketin kefil olduğu kredilerin bağlı olduğu bankalara müzekkereler yazıldığı, gelen yazı cevapları da dikkate alınarak hazırlanan denetime elverişli —- tarihli bilirkişi raporunda, muhtelif kredilerle ilgili dava dışı şirket hakkında icra takiplerinin yapıldığı, bazı krediler içinde davalı şirketin kredilerine mahsuben —- ödeme yapıldığı, öte yandan ——kararın dayanağını oluşturan bilirkişi raporunda, dava dışı ——-kullanmış olduğu kredilere vermiş olduğu kefaletler nedeniyle borca batık hale gelip iflas erteleme davasında iflasına karar verildiği, dolayısıyla dava dışı şirketin iflasa sürüklenmesine, davalı şirketin kullandığı kredilerin sebebiyet verdiği, TTK’nun 202. Maddesinde işaret edildiği üzere, hakim şirketin hakimiyetine bağlı şirketi kayba uğratacak şekilde kullanamayacağı, kefalet, garanti ve avel vermek gibi sorumluluklar yükleyemeyeceği hükmü göz önüne alındığında, davacı şirketin tazminat hakkı olduğu, —-bedel bakımından davalıların sorumlu olduğu, TTK’nun kıyas yolu ile uygulanacak madde hükümleri dikkate alındığında, dolaylı zarar söz konusu olduğundan, alacaklı söz konusu zararın borca sürüklenen dava dışı şirkete ödenmesini talep edebileceği, davalı şirketin —-karar verildiği, kararın —– tarihinde kesinleştiği, müflis davalı şirket yönünden, davaya konu bedelin iflas masasına kaydına karar verildiğinden, Karar Verilmesine Yer Olmadığına karar verilerek, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının tazminat yönünden açtığı davasının davalılar —- yönünden kabulü ile; — davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak dava dışı müflis —— verilmesine,
2-Davacının müflis davalı yönünden açtığı dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına
3-Alınması gerekli 2.720,51 TL harcın davacı tarafça yatırılan 170,80 TL peşin harç ile 510,00 TL ıslah harcından mahsubu ile 2.039,71 TL harcın davalılar —- alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 5.973,90 TL vekalet ücretinin davalılar —– alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 680,80 TL harç masrafı, 4800 TL bilirkişi ücreti, 575,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 6.055,80 TL giderin davalılar —— alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde derhal yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2021