Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1095 E. 2020/1 K. 07.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1095 Esas
KARAR NO : 2020/1

DAVA : Tazminat(Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/09/2018
KARAR TARİHİ : 07/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; olayın yaşandığı —- tarihinde sürücü —– sevk ve idaresindeki —- plaka sayılı aracı ile — aracını sevkederken aracının ön kısımlarıyla yol kenarında duran müvekkil—- plakalı araca çarptığını, çarpma neticesinde — plakalı aracında kayarak —– plakalı araca çarparak yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacı müvekkili —- kazada yaya konumunda olduğunu, kaza tespit tutanağında, —- 2918 sayılı KTK’nın 67. maddesinde yer alan ” Sürücülerin, park yapmış taşıtlar arasından çıkarken, duraklarken veya park yaparken taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, sağa veya sola dönerken, karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmaları yasaktır.” kuralını kuralı ihlal ettiğinden kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulunduğunu, davacı müvekkil söz konusu kaza dolayısıyla yaralanmış olduğunu—– tedavi altına alındığını, kazaya sebebiyet veren——plaka sayılı aracın davalı — — numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunmakta olduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı—– karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı —– tarihinde başvurulmuş ve ödeme yapılması için evrakların davalı kuruma teslim edildiğini, başvuru dilekçesi ile davalıya iletilen maluliyet beyanı ile; kaza tarihi itibariyle bir yıl dolmadığı için maluliyet raporu temin edilemediğinden bahisle dosyamızın medikal firma incelemesine gönderilmesi talep edilerek, aksi halde dava yoluna gidileceği davalıya ihtar olunduğunu, davalı tarafça —- tarihinde mail yoluyla —- — göre düzenlenmiş heyet raporu istendiğini, ancak başvuru dilekçesi ile birlikte sunulan maluliyet beyanı ile kaza tarihinin yeni olması sebebiyle sağlık kurulu raporu temin edilemediğinin bildirildiği, buna rağmen sigorta şirketi tarafından sağlık kurulu raporu istendiğini, sağlık kurulu raporu temin edilebilmesi için beklemek davacı müvekkili hak kaybına uğrattığını, ayrıca sağlık kurulu raporu temin edildikten sonra olumlu veya olumsuz dönüş yapılacağının belli olmadığını, müvekkilinin 01/08/1985 doğumlu olup kaza tarihi itibariyle 32 yaşında olduğunu, mümessil olarak çalışmakta olduğunu, davacıya ödenmesi gereken —-tazminatın davalı —– başvuru tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı—- – müzekkere yazılarak —— numaralı poliçe suretinin ve hasar dosyasının gönderilmesinin istenilmesine, ——– müzekkere yazılarak davacıya ait tüm tedavi evrakının, film ve grafilerinin, ameliyat raporlarının gönderilmesinin istenilmesine, tedavi evrakı gelince davacı müvekkilin ikametgah adresine en yakın —— veya en yakın üniversite hastanesinin ——- sevki ile maluliyet raporu aldırılmasına, maluliyet raporu gelince dosyanın kusur ve aktüer hesap bilirkişisine gönderilmesine ve müvekkilin maluliyet tazminatının hesaplanmasına ve raporların taraflara tebliğine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin— tarihinde sunduğu dilekçe ile tarafların aralarında sulh olduğunu, davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiği ancak dilekçe ekinde sulh konusuna ilişkin belge göndermediği, davacı vekilinin sulh olduğuna ilişkin dilekçenin usulüne uygun davalı tarafa tebliğ olunduğua anlaşıldı.
Davalı vekilinin—- tarihli dilekçe ile davacı vekili adına asıl alacak ve fer’ileriyle birlikte ödeme yapıldığını, iş bu ödemeyi almakla davacı vekili sözü geçen kazaya müteallik her türlü hak, dava ve alacaktan şirketimizin zimmetini tamamen, kesin olarak ibra etmiş, dava konusu olay nedeni ile müvekkil şirket aleyhine açılan davadan ve fazlaya ilişkin haklarından feragat ettiğini, yapılan bu ödeme neticesinde müvekkil şirketin başkaca sorumluluğu kalmadığından aleyhimize açılan davanın feragat nedeni ile reddi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin—— yevmiye numaralı vekaletnamesinin denetlenmesinde davadan feragat yetkisi olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin Üsküdar ——. Noterliğinin — yevmiye numaralı vekaletnamesinin denetlenmesinde davadan feragat yetkisi olduğu görülmüştür.
HMK’nun 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla, davacının feragati nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1–Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken —– karar harcına karşılık peşin alınan —- harcın mahsubu ile bakiye—- harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karar verildi.