Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1092 E. 2019/1414 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1092 Esas
KARAR NO : 2019/1414
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/12/2012
KARŞI DAVA TARİHİ: 15/01/2013
KARAR TARİHİ: 24/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin —markası adı altında araç kiralama işi ile iştigal ettiğini, davalı …’in sevk ve idaresindeki — plaka sayılı aracın — plaka sayılı müvekkil şirket aracına çarpması nedeni ile maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkil şirkete ait araçta—- TL hasar meydana geldiğini, davalı … ve araç sahibi——- sözkonusu trafik kazasından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, meydana gelen kaza nedeni ile araçta — TL’lik değer kaybının oluştuğunu, sözkonusu aracın – günlük süre içerisinde kiraya verilemediğinden ticari kazançtan mahrum kaldığını ileri sürerek — TL müvekkil zararının davalı ——– kaza tarihinden itibaren—– avans faiz oranı ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, mahrum kalınan – TL’nin de davalılar …, —- kaza tarihi ile, davalı … şirketinden dava tarihinden itibaren tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar —— vekili cevap dilekçesinde; davalı müvekkillerinin adreslerinin —olduğunu, davalı … şirketinin adresinin — olduğunu, ancak davanın davacının yerleşim yerinde açıldığını, bu nedenle yetki itirazları bulunduğunu, yetkili mahkemenin Ankara Nöbetçi Asliye hukuk mahkemesi olduğunu, davaya konu trafik kaza tespit tutanağında meydana gelen kazada herhangi bir kusur oranına yer verilmediğini, dava dilekçesinde de asli ve tek kusurlu olduklarının da iddia edilmediğini, meydana gelen kazada asli kusurlu tarafın bizzat davacı olduğunu, talep edilen miktarların fahiş olup taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını ileri sürerek açılan davanın reddini, müvekkiline ait —- plakalı aracın kasko sigortalı olup hasar bedellerinin sigorta tarafından karşılanmış olsa da müvekkilinin aracının kullanımından mahrum kaldığı sürece oluşan zararlarının ödenmediğinden bu itibarla davalı/karşı davacının aracındaki değer kaybına mahsuben şimdilik – TL olmak üzere toplam— TL’nin kaza tarihinden itibaren davacı/karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacının—- plakalı aracın şirket nezdinde trafik sigortalısı olduğundan bahisle müvekkili şirkete husumet yöneltildiğini ancak kaza tarihini kapsayan mevcut bir — rastlanmadığını, dava konusu kazaya karışan — plakalı araçların trafik sigorta poliçelerinin müvekkili şirket nezdinde bulunmadığını, Mecburi Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin varlığı ile dava konusu talep ve olay ile müvekkil şirket arasında illiyet bağı kurulabileceğini bu nedenle delillerin tebliğini, müvekkil şirket temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, davacı tarafın kazanç kaybı, değer kaybı taleplerinin teminat dışı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle talep edilen bedellerin gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizin — E -K—- tarihli kararı ile asıl davanın tüm davalılar yönünden reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile – TL. değer kaybı, -TL. aracın kullanılamamasından kaynaklanan kayıp toplamı – TL. tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte karşı davalıdan alınarak karşı davacı …’ne verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı davacı … aracın sahibi olmadığından onun yönünden karşı davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verildiği, asıl davanın davacısı karşı davanın davalısı—— vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edildiği Yargıtay -. Hukuk Dairesinin – E – K — tarihli kararı ile ‘ karşı davaya ilişkin karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup mahkemece karşı dava yönünden verilen karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, – gün, -sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden karşı davanın davalısı —— vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Mahkemece; tarafların kusur durumunun tespiti amacıyla — havale tarihli trafik uzmanı makine mühendisinin düzenlediği ve hükme esas alınan raporda bilirkişi fadesine göre “kazaya karışan sürücüleri dinleyerek hazırlandığı kendisinde oluşan kanaate göre davacının sürücüsünün asli kusurlu olduğu, davalı sürücünün ise kusursuz olduğu belirtildiği görülmektedir. Aynı zamanda karşı davanın davacısı olan sürücü …’in dinlenerek hazırlandığı anlaşılan raporun hüme esas alınması doğru değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
O halde mahkemece, dava konusu kaza ile ilgili tarafların kusur durumunun tespiti için –.—-önceki raporlarında irdelendiği, denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli şekilde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir. ‘ gerekçesi ile kararın bozulduğu anlaşılmıştır.
Bozma üzerine yukarıdaki dosya numarası üzerinden yapılan yargılamamda bozmaya uyulmuş bozma gerekçesi kapsamında dosya – —dairesinden rapor aldırılmış , mezkur raporda ‘ Tüm dosya kapsamı, dava ve cevap dilekçeleri, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı, dosya mevcudundaki tüm ifadeler, bilirkişi raporu incelendiğinde; iki sürücünün de karşılıklı ışık ihlali iddialarının mevcut olduğu, sürücü İbrahim’in olay mahalli kavşağa yaklaşırken fasılalı yeşil ışık yandığı yönünde beyanının mevcut olduğu görülmüş, olay mahalli kavşaktaki ışık diyagramının (ışık süreleri ve trafik ışıklarının birbirleri ile olan ilişkilerinin) istenmesi halinde dahi kesin bir tespite gidilemeyeceği anlaşıldığından, ışık ihlali yapan sürücü Mahkemeniz takdirine bırakılarak iki hale göre değerlendirmeye gidilmiş ve aşağıdaki kanaate varılmıştır.’ şeklinde rapor vermiştir.
— raporunda kesin tespitin mümkün olmadığı tespiti, Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesinde düzenlendiği üzere “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olayların varlığını ispatla yükümlüdür.” Yine 6100 Sayılı HMK’nun 190/1.maddesi gereğince “ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir, hükümleri de nazara alındığında davacının davasını ispat edemediği sonucuna ulaşıldığından asıl davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
A)Asıl dava;
1-Asıl davanın tüm davalılar yönünden reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar harcına karşılık peşin alınan 68,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 39,45 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı-karşı davalıya iadesine,
3-Davalı ve davalı-karşı davacılar lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 1.800,00 TL. nispi vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı ve davalı-karşı davacılara verilmesine,
B) Karşı dava;
1-Karşı davanın kısmen kabulü ile 800,00 TL. değer kaybı, 315,00 TL. Aracın kullanılamamasından kaynaklanan kayıp toplamı 1.115,00 TL. Tazminatın kaza tarihi olan 30/04/2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte karşı davalıdan alınarak karşı davacı …’ne verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karşı davacı … aracın sahibi olmadığından onun yönünden karşı davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan usulden reddine,
3-Alınması gereken 76,17 TL karar harcının peşin alınan 34,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 41,97 TL harcın davacı-karşı davalıdan alınarak, hazineye irad kaydına,
4-Davalı-karşı davacı şirket lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 1.115,00 TL nispi vekalet ücretinin, davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacı şirkete verilmesine,
5-Davacı-karşı davalı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 885,00 TL nispi vekalet ücretinin, davalı-karşı davacılardan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine,
C)Yargılama Giderleri;
1-Davacı-karşı davalı tarafından her iki davada yapılan 1.000,00 TL. Bilirkişi gideri, 1.047,80-TL. Tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.047,80 TL. nin her iki davanın Kabul ve Red oranına isabet eden 266,22 TL.nin davalı-karşı davacılardan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine,
2-Davalı-karşı davacı … tarafından her iki davada yapılan 426,00 TL. tebligat ve posta giderinin her iki davanın Kabul ve Red oranına isabet eden 366,36 TL. si ile ve 58,50 TL. harç gideri olmak üzere toplam 424,80 TL.yargılama giderinin davacı-karşı davalıdan alınarak,davalı-karşı davacı şirkete verilmesine,
3-Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine
Dair, kesin olmak üzere verilen karar asıl dava davacısı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2019