Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1090 E. 2022/426 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1090 Esas
KARAR NO: 2022/426
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 17/12/2010
KARAR TARİHİ: 17/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacıların miras bırakanı —- gayrimenkul için —kredi aldığını, ayrıca banka uygulaması çerçevesinde —- tarihleri için davalıdan hayat sigortası yaptırdığını, vefat teminatının —– rehin alacaklısı olduğunu, —-tarihinde sigortalının vefat ettiğini, davacılar tarafından davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış ise de, —–tarihinde miras bırakanlarının —- nedeni ile vefat ettiğini ve sigorta yapılırken bu hastalığın beyan edilmediğinden bahisle ödeme talebinin reddedildiğini, halbuki ölüm nedeninin bu olmadığını, ölümden sonra sigortalının yakınlarından bilgi alındığını ve uzun süre önce lösemi geçirdiğini beyan edilince fer’i bir neden olarak bu hususun ölüm belgesinde yer aldığını, yoksa bu belgenin detaylı bir inceleme ürünü olmadığını ve gerek duyulması halinde otopsiye rıza verileceğini, öte yandan sigorta sırasında beyan —– üzerinde zaten basılı olduğunu ve bunların sigortalı tarafından doldurulmadığını, kredi sırasında bu tür belgelerin okunmadan imzalandığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak, —- hayat sigortası tazminatının ölüm tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacıların miras bırakanının — tarihinde —- tüketici kredisi aldığını, sigorta için başvurunun ise — tarihinde yapıldığını, aynı tarihli formdaki kanser de dahil olmak üzere geçirilen hastalık ve tedavilerle ilgili soruya —- cevabı verildiğini, bu doğrultuda —tarihinde, — tarihleri için ——-kurulduğunu, sigortalının vefatının —- tarihli başvuru ile öğrenildiğini, ölüm belgesine göre ölüm nedeninin — olduğunu, yapılan incelemede sigortalının —– tanısı ile tedavisine başlandığını ve müteaddit kereler hastanede kaldığını, en son —- ayında tedavi aldığı ve sonradan da düzenli şekilde takip edildiğinin anlaşıldığını, bu nedenle tazminat ödenmediğini, eğer gerçek durum bilinse idi davacıların miras bırakanına —– yapılmayacağını, sigortalının sözleşme kurulduktan sonraki —- tarihinde muayene kaydının bulunması karşısında söz konusu hastalıktan kurtulduğu iddiasının da doğru olmadığını, formun matbu şekilde doldurulduğu iddiasının da doğru olmadığını savunmuş, davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile —— ilişkin tazminat istemine ilişkindir.
Dava — tarihinde Kendi adına Asaleten ve çocukları —- bakımından velayeten — tarafından davalı — aleyhine açılmıştır.
Davanın konusu muris — kullanmış olduğu kredi kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından — tarihlerini kapsar — yapıldığı, primlerin ödendiği, kredi taksitleri ödenirken murisin —tarihinde kalp krizi sebebi ile vefatı üzerine , —tarihinde sigorta şirketine başvurulduğu , sigorta şirketinin —- tarihli cevabı ile —- vefat ettiği ve sözlşme kurulum aşamasında beyan yükümlülüğü yerine getirilmediğinden daini mürtehin bankaya yada mirasçılara ödeme yapılmayacağı beyanı üzerine açılan tazminat davasıdır.
Mahkememizce—-karar tarihli kabul kararı —-Mahkemece hükme esas alınan heyet raporunda, — uzmanı bilirkişi tarafından,—— tarihinde —nedeniyle vefat ettiği, — yılından beri — tanısıyla takip edildiği ve son tedavisini —- aldığı, tedavi sonucunda hastalığının kontrol altına alındığı, hastanın ölüm tarihinden —- yapılan tetkiklerinde kan değerlerinin normal olduğu ve hastalığının kontrolde olduğu, ölüm sırasında kan hastalığının durumu ve kan değerleri ile ilgili bir bilgi bulunmadığı, —- kontrolde olması durumunda —- ölüme yol açma ihtimalinin çok düşük olduğu, kan hastalığı kontrolde değilse bile ölüm sebebi ile bağlantısının düşük bulunduğu, buna göre; hastada daha önce tanı konmuş olan —– ani kalp nedenli ölüme çok nadiren neden olabildiğini, hastalığın beyan edilmemesinde kast ve kötüniyetin bulunmadığını, bu nedenlerle beyan edilmeyen husus ile riziko arasında nedensellik bağı olmadığı bildirilmiş olup doktor bilirkişinin uzmanlığı itibariyle rapor, hüküm kurmaya yeterli değildir.
Bu itibarla, dosyanın içerisinde kardiyoloji, hematoloji ve onkoloji uzmanlarının bulunduğu üçlü bilirkişi heyetinden dosya kapsamındaki tedavi belgeleri değerlendirilmek suretiyle, müteveffanın ölüm nedeninin sigorta ilişkisinin kurulmasından önce sigortalı muriste bulunan ve sigortacıya bildirilmeyen—– hastalığından kaynaklanıp kaynaklanmadığının kesin olarak tespiti yönünden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alındıktan sonra, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir..’ gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozma üzerine yukarıdaki esas numarasını almış olup bozma kapsamında —– içerisinde —-uzmanlarının bulunduğu üçlü bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış olup ilgili raporda sonuç olarak —– Kişinin kesin ölüm nedenini tespit etmenin tek objektif yolu otopsidir. Bunun mümkün olmadığı durumlarda ancak olasılıklar üzerinden görüş bildirilebilir.
2. Müteveffanın hastane acil servisindeki değerlendirmesine ilişkin tetkikleri bulunmadığından, olayın vuku bulduğu anda —— alevlenmiş veya yatışmış olduğuna dair bir yorum yapmak da mümkün değildir.
3.—-yavaş bir seyir gösteren, hastaların büyük bir kısmının—- tedavi bile gerektirmediği, tedavi gerektirenlerin de uzun yaşam sürelerine sahip olduğu bir hastalıktır. Ölüm çoğunlukla hastalık ilerlemesine bağlı, enfeksiyonlar, kanamalar, lenf bezelerinin organlara baskı yapması neticesinde gelişir. Çoğunlukla bu süreç de ani olarak ortaya çıkmaz. Öncesinde hastalığın tekrar ettiğini gösteren şikayetler ve kan tetkiki bozuklukları gözlemlenir. Ölüm nedeni olarak bildirilen—- —- beklenen. sık görülen ve alışılagelmiş bir sebebi değildir.
—— olmayan herhangi bir kişide de görülebilir. Olayın ortaya çıkmasını kolaylaştıran, neden olan etmenler farklıdır. Özellikle de aktif hastalığı olmayan, kemoterapisinin üstünden uzun zaman geçmiş kişilerde emboli riski. kanseri olmayan kişilerden farksızdır. Sonuç: Objektif bir kesinlikle ölüm nedenini tespit etmek mümkün değilse de, kişinin ölüm nedeni —- ilişkili olma ihtimali düşüktür.’ şeklinde mütalaa vermişlerdir.
Mütalaada belirtildiği üzere ölüm nedenin tespiti için otopsinin gerekmesi ve ölüm tarihi —- olması itibari ile bunun mümkün olmaması, ölüm nedeni olarak bildirilen——— beklenen. sık görülen ve alışılagelmiş bir sebebi olmaması ve heyetin ölüm nedeninin —–olma ihtimali düşük olma ihtimali nazara alındığında sigortalının kalp krizi nedeniyle öldüğü tespitine varılarak davacının davasında haklı olduğu sonucuna varılmıştır.
Temlik alan bankaya yazılan müzekkereye verilen —– tarihli cevapta—– kullanmış olduğu krediden dolayı borcu kalmadığı tespit edilmiştir.
Yargılama sırasında çözülmesi gereken diğer problem ise taraf sıfatıdır. Dava —- tarihinde Kendi adına Asaleten ve çocukları — bakımından velayeten — tarafından davalı —- aleyhine açılmış olup yargılama sürecinde — havale tarihli temlikname sunulduğu bu temliknamede davacıların temlik eden temlik alan ise kredi kullanılan banka olan —- olduğu anlaşılmıştır. Temlikname içeriğine göre davacılar murisinin —- kullanmış olduğu nakdi ve gayri nakdi borçları için —-dosyasından açılan davada doğacak hak ve alacaklarından —- kadarının temlik edildiği, davada haklı çıkmaları halinde yada dava dışı sulh olunması halinde davacılara ödenecek bedelin —- kadar bankaya temlik ettikleri, temlikin bankaya olan borcun ödenmesi anlamında olmadığı krediden dolayı bankanın temlik edenlere rücu hakkının saklı tutulduğu, davalı finans emeklilikçe temlik alan bankaya para ödenirse öncelikle borçtan mahsup edileceği ve kalan paranın temlik edenlere ödeneceği, bankanın temellük ettiği alacak için takip tahsil yükümlülüğü olmadığı ancak tahsil işlemlerine girişip bir para tahsil eder ise bu bedeli borçtan mahsup edeceği ve bu sebeple bir sorumluluğunun olmadığını , temlikin borcu yenileyici nitelikte olmadığını hüküm altına aldıkları anlaşılmıştır.
İş bu temlikin dosyaya ibrazından sonra dava temlik verenler tarafından takip edilmiş ve temlik alan banka vekaletname sunmamış ise de gerekçeli karar yazıldığında davacı olarak temlik alan — Kendi adına Asaleten ve çocukları —- bakımından velayeten —-olarak gösterildiği , kararın davalı tarafından temyiz edildiği —- incelemesinde de yargıtay bozma ilamında davacı olarak —- —- içersinde Kendi adına Asaleten ve çocukları —-bakımından velayeten —–olarak gösterildiği anlaşılmıştır.
Bu aşamada davacı sıfatının kimde olduğu tartışması ortaya çıkmaktadır. Her ne kadar gerekçeli karar da ve —— davacı sıfatı tam olarak belirtilmeyerek —- içersinde Kendi adına Asaleten ve çocukları —bakımından velayeten —-olarak gösterilmiş ise de gerek temliknamenin—-alacağın takip ve tahsil yetkisinin temlik alan —- verilmemiş olması gerek temliknamenin davacı Kendi adına Asaleten ve çocukları —- bakımından velayeten — vekili tarafından sunulduktan sonra gerekçeli karara kadar temlik alan bankanın davaya katılıp vekaletname sunmaması ve gerekse temlik alan bankanın daini mürtehin sıfatı ile —- temlikname sonrası bir tarihte davaya muvafakat verdiği nazara alınarak davacı sıfatının yargılama sırasında reşit olan —- anneleri —- olduğu nazara alınarak karar bu davacılar hakkında kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABÜLÜ ile;—- temerrüt tarihi olan—- tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 16.121,16-TL karar harcına karşılık peşin alınan 3.504,60-TL’den mahsubu ile bakiye 12.616,56-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarfolunan 1.768,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 24.970,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibarenkararın tebliğden itibaren 15 gün süre içinde temyizi mümkün olmak üzere temlik alan vekili, davacılar vekili ve davalı —– vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/05/2022