Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1085 E. 2019/358 K. 26.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1085 Esas
KARAR NO: 2019/358
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/09/2018
KARAR TARİHİ: 26/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı ve davalı şirket arasında akdedilen sözleşme gereği davacı şirketin davalı şirkete vinç, hidrolik platform ve diğer hizmetler sağladığını , buna ilişkin faturalar düzenlendiğini, davacı şirket davalı şirketin yüklenicisi olduğu ———- banliyö hatlarının yenilenmesi ve ——- inşaat işlerinin yapımı işindeki faaliyetleri kapsamında iş yaptığını bu işlerden toplam — TL alacağı olduğunu ancak ödeme yapılmadığını bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğü’nün ——– esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle, davaya konu faturaların alacağının kira ilişkisinden kaynaklandığını, görevli mahkemenin Sulh Hukuk mahkemeleri olduğunu usulden reddi gerektiğini, icra takibine konu alacağın dayanağı olan faturaların tebliğ edildiğini, ilişkin açıklama bulunmadığını, kira sözleşmesinin bulunmadığını ispat yükünün davacıda olduğunu tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile itirazın iptali davasıdır.
İcra takibinin dayanağı ise; davacı ve davalı şirket arasında akdedilen sözleşme gereği davacı şirket tarafından davalı şirkete vinç, hidrolik platform ve diğer hizmetler sağlanması neticesinde düzenlenen faturalardır.
Dava dilekçesi ekinde icra takibine dayanak faturalar ve Vinç Çalışma Sözleşmesi eklenmiştir.
Vinç Çalışma Sözleşmesi incelendiğinde; Kiralayan firmanın adı ve adresi, kiraya verenin imzası, tarih, başlama ve bitiş saati, yapılan iş, makina adı, kiralayan ad-soyadı kısımlarının yer aldığı görülmüştür. Bununla birlikte sözleşmede ” Kiralayan firma platformu sağlam olarak teslim alır ve sağlam teslim eder” hükmü ” Çalışma esnasında meydana gelecek tüm maddi ve manevi kayıpların, kiralayan firmaya ait ” olacağı hükmü mevcuttur. Sözleşme ” Vinç Çalışma Sözleşmesi” olarak düzenlenmiş ise de sözleşme içeriği incelendiğinde bir kira sözleşmesi kurulduğu, vinçlerin bu sözleşme kapsamında teslim edildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı vekili duruşmadaki beyanında; somut olayda kira ilişkisi olmadığını, vinç ve vinç operatörünün davacı firmaya ait olduğunu davalı tarafa teslim edilmediğini ve aralarındaki işin hizmet ilişkisi olduğunu beyan etmiş ise de taraflar arasında düzenlenen Vinç Çalışma Sözleşmesinin kira sözleşmesi olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğini araştırıp değerlendirme görevi kira uyuşmazlıklarında münhasır yetkili sulh hukuk mahkemelerine aittir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 2015/5123 .E. 2015/9127 K. Sayılı somut olay ile birebir örtüşen kararı; ” Asliye Ticaret Mahkemesi, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı, HMK’nın 4/1-a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
Sulh hukuk mahkemesince, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 4/1. maddesi gereğince sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda, davacının vinç işiyle uğraştığı, davalı şirkete vinç kiralama işi yaptığı, davanın, yapılan işler karşılığında davalı tarafından ödeme yapılmadığı belirtilerek takip başlatıldığı, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, kira sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenecek olan uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. ” şeklindedir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/6462 E. 2019/558K. Sayılı güncel içtihadında; ” Somut olayda, davacı vekili, müvekkilinin, davalı şirkete sahibi olduğu kule vinçleri kiraladığını ve kiralama bedellerinin yaklaşık 1 yıldır tahsil edilememiş olduğunu İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün ——— Esas sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu,… yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesinde davanın asıl kaynağının kira sözleşmesi olduğunun iddia edilmesi karşısında taraflar arasında yazılı veya sözlü kira sözleşmesi bulunup bulunmadığını, uyuşmazlığın anılan sözleşme kapsamında olup olmadığını araştırıp değerlendirme görevi kira uyuşmazlıklarında münhasır yetkili sulh hukuk mahkemelerine ait bulunduğundan uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. ” şeklindedir. Davacı vekilince ibraz edilen ve Vinç Çalışma Sözleşmesinde kiralayan- kiracı olarak belirtilen kısımların kira sözleşmesi olup olmadığının tespiti görevi sulh hukuk mahkemesine aittir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/6462 E. 2019/558 K. Sayılı Güncel İlamı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/5402 E. 2018/7547 K. Sayılı ilamında ve Yerleşik Yargıtay Kararlarında belirtildiği üzere ”Dava dilekçesinde davanın asıl kaynağının kira sözleşmesi olduğunun iddia edilmesi karşısında taraflar arasında yazılı veya sözlü kira sözleşmesi bulunup bulunmadığını, uyuşmazlığın anılan sözleşme kapsamında olup olmadığını araştırıp değerlendirme görevi kira uyuşmazlıklarında münhasır yetkili sulh hukuk mahkemelerine ait bulunduğundan uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. ”
6100 Sayılı HMK’nun 4. maddesinde sulh hukuk mahkemesinin bakacağı davalar açıkça belirlenmiştir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, dava şartı olduğundan mahkemece resen ele alınır. 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a bendi gereğince; kira ilişkisinden doğan tüm uyuşmazlıklara bakma görevi sulh hukuk mahkemelerine aittir. Mahkememiz kira ilişkisinden kaynaklanan davalara bakmakla görevli olmadığından, taraflar arasındaki vinç kiralama sözleşmesinden doğan kira alacaklarının tahsili amacıyla yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında; davacı ile davalı arasında düzenlenen Vinç Çalışma Sözleşmesinin kira sözleşmesi kapsamında yazılı kira sözleşmesi olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeği, uyuşmazlığın anılan sözleşme kapsamında olup olmadığını araştırıp değerlendirme görevi kira uyuşmazlıklarında münhasır yetkili sulh hukuk mahkemelerine ait bulunduğundan mahkememizin görevsizliği ile dosyanın İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK 20 ve 114 ve 115 maddeleri gereğince MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden veya kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulduğu takdirde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU ADLİYESİ NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE HMK 20. maddesi gereğince GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmemesi halinde HMK 20 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
4-Yargılama harç ve masraflarının gönderilen mahkemede dikkate alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/03/2019