Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1067 E. 2021/30 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/312 Esas
KARAR NO : 2021/46
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2018
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı şirkete dava konusu hak ediş alacaklarına ilişkin olarak —– tarihinde ———- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin ——— sayılı dosyasından —– sayılı dosyası ile —– tarihlerinde iflas erteleme kararı almış olduğundan takip tarihi iflasın ertelenmesine ilişkin tedbir kararından sonra açıldığı için davalı şirket tarafından takibe itiraz edildiğini, ——- sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davası ——sayılı kararı ile tedbir kararına rağmen yapılan usulsüz takip sebebiyle ortada geçerli bir takibin varlığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle reddedildiğini,———–sayılı kararı doğrultusunda iş bu davaya konu ———- sayılı dosyası ile yeniden icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin takibe itiraz ettiğini, borçlu şirketin müvekkilinin alacağından önceden haberdar olduğunu ve hak edişten kaynaklı icra takibi başlattığını bildiğini iddia ederek; davanın kabulü ile davalı borçlunun ———– sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, %20 icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, zamanaşımı definde bulunduklarını, husumet itirazları olduğunu, müvekkilinin davacı ile ticari ilişkisinin olmadığını, müvekkiline husumetin yöneltilmesinin doğru olmadığını, müvekkilinin hiçbir borcunun olmadığını, yapılan itirazların yerinde olduğunu, müvekkil şirket nezdinde usulüne uygun olarak tutulan ticari defter ve kayıtların da davacının hiçbir alacağının bulunmadığını, tutulan kayıtlarda davacı tarafa ait bir fatura, sözleşme yahut temerrüde düşürecek bir ihtarname dahi bulunmadığını savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile hak ediş alacağından kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
———— dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun süresi içinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği anlaşılmıştır.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalı şirketten olan hak ediş alacağının tahsili için daha önce———— dosyası ile icra takibi başlatıldığını, o dönemde davalı şirket yönünden verilmiş iflas erteleme kararı nedeniyle takibin durduğunu, iflas erteleme süreci sonunda tedbirlerin kalkmasının ardından aynı alacağın tahsili için bu defa davaya konu olan icra takibini başlattıklarını, davalının takibe itirazın haksız olduğunu iddia etmiştir.
Davalı ise, zamanaşımı ve husumet itirazında bulunarak davanın haksız olduğunu savunmuştur.
Davalının husumet itirazı, davacı tarafından başlatılan icra takibinde davalı unvanının———– gösterilmesine dayalı olduğu, bu durumun kabul edilebilir bir maddi hataya dayalı olduğunun dosyadaki tüm kayıt ve belgelerle anlaşıldığı ve davacının hak ediş alacağına yönelik belgelerin davalı şirkete yönelik olduğu, davalının adres ve diğer kayıtlarının da bu durumu doğruladığı anlaşıldığından, davalının husumet itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacının hak ediş alacağının tahsili için—-tarihinde ———ı dosyası ile icra takibi başlattığı, ancak davalı şirket yönünden ————– sayılı dosyaları üzerinden verilen iflas erteleme kararları ve bu kapsamda uygulanan tedbirler nedeniyle takibin sürdürülemediği, ————-sayılı dosyası ile görülen itirazın iptali davasında iflas erteleme tedbirine atıf yapılarak davacının açmış olduğu itirazın iptali davasının reddine karar verildiği, iflas erteleme tedbirleri süresince davacının alacağının hukuksal olarak tahsil imkanının bulunmadığı, tedbirlerin kaldırılmasının akabinde davacının davaya konu icra takibini———– tarihinde başlattığı, buna göre davacı alacağının yasal süresi içinde talep edildiği anlaşıldığından, davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu delil ve belgeler toplandıktan sonra mali müşavir, sorululuk uzmanı ve inşaat mühendisi bilirkişilerden oluşturulan heyetten rapor aldırılmıştır. Dosyaya sunulan bilirkişi heyeti raporu uyarınca; taraflar arasında —- tarihli taşeron sözleşmesi —- tarihli ek protokolün bulunduğu, —- tarihli sözleşme gereğince davacının sözleşmenin 2 nolu maddesinde belirtilen inşaat işlerini davalıya yapmayı borçlandığı, —-tarihli ek protokol ile davacının davalıya karşı ek protokolde belirtilen inşaat işlerini yapmayı borçlandığı, dosyaya sunulan ve ——sayılı dosyasındaki belgeler uyarınca davacının davalıdan toplam —- hak ediş alacağının bulunduğu, hak ediş dosyalarında muhatabın —— gösterildiği, hak ediş dosyalarında davalı şirket yetkilisinin imzasının bulunduğu ve dosyaların davalı şirket tarafından onaylanmış olduğunun ispat edilmiş olması gerektiği ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Yukarıda davalı unvanına yönelik itirazda açıklandığı üzere, davacının muhatabının davalı şirket olduğu, unvandaki yazım hatasının süreç içinde davalının o şekilde kullanımı sonucunda meydana geldiği ve bu durumun davacı aleyhine yorumlanamayacağı kabul edilmiştir. Hak ediş belgelerinde imzası bulunan kişinin davalı şirket yetkilisi —– olmasına rağmen kendi beyanıyla ———- olduğu dosyada mevcut —- anlaşılmış, buna göre davacının davalı şirket yetkilisi —- tarafından da imzalanmak suretiyle kabul edilen işlerin yapılarak karşılığı hak edişi talep etme hakkının bulunduğu, gerek bu dosyaya gerekse de daha önce yargılama yapılan ——– sayılı dosyasına sunulan sözleşme, protokol, hak ediş belgeleri ve sair belgeler uyarınca davacının yaptığını ispat ettiği işlerden dolayı —- asıl alacak ve yasal faize göre icra takip tarihine göre hesaplanan —- işlemiş faiz alacağının bulunduğu, davacının talebinin bu tespitlerle uyumlu olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin —- üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine dair,
3-Alınması gereken 5.364,37-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 35,90-TL peşin harç ve 912,54 TL tamamlama harcı toplamı olan 948,44 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.415,93-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 2.794,50-TL yargılama gideri, 35,90-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı, 912,54 TL tamamlama harcı toplamı 3.778,84-TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 11.008,87-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/01/2021