Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/105 E. 2018/309 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/105 Esas
KARAR NO : 2018/309
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/04/2014
KARAR TARİHİ : 29/03/2018
YAZIM TARİHİ : 26/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA ve SAVUNMA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı ile davalı arasında davacıya özel ‘tesis ve bina yönetim yazılım programı hizmeti” sunulması ve karşılığında 12.000 USD ödenmesi konusunda anlaşma yapıldığını, davacının bu doğrultuda toplam 5.500,00 TL ödediğini, ödemelerin yapıldığına dair ……… Bankası 05/03/2013 tarihli, …… no.lu, 2.000,00 TL tutarlı ve …….. tarihli, ……. no.lu…….TL tutarlı dekontların mevcut olduğunu, fakat kararlaştırılan hizmetin davalıca yerine getirilmediğini bu nedenle, davalı malvarlığında davacı malvarlığı aleyhine sebepsiz bir artış yaşandığını bu miktarın, her iki tarafın da tacir olması nedeniyle, işlemiş faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiğini söz konusu tutarın tahsili için başlatılan icra takibine vaki davalı (borçlu) itirazının haksız olduğunu belirtilerek, davalının yaptığı vaki itirazın iptali ve davalının %40’dan az olmamak üzere İcra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde davanın haksız ve dava dilekçesindeki iddialarının gerçeklikten yoksun olduğunu yalnız banka dekontuna dayalı olarak ortada haksız kazanç bulunduğunu kabul etmenin hukuk düzenimize aykırı olacağını davalının, herhangi bir hizmetin sunulmaması nedeniyle doğan borcunun bulunmadığını davacının kötü niyetli olduğunu davacı tarafından istenen icra inkar tazminatı oranının yanlış olduğunu, davanın reddine ve davacının aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan, iş bedeli olarak ödenen tutarın iadesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacı, eserin teslim teslim edilmediğini, işin yapılmadığını bu nedenle ödenen tutarın iade edilmesi gerektiği iddiası ile icra takibi başlatmıştır.
Mahkememizce yapılan………. E,……. K ilk yargılama sonucunda davacının, davalıya ihtar çekmesi ve uygun bir süre vermesi gerekirken ihtar çekmeden sözleşmeden dönemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Bu karar, Yargıtay 15. HD, 2017/2330 E, 2017/4156 K sayılı ilamı ile “Davalı taraf savunmasında davanın reddi gerektiğini ileri sürmüş ise de eseri sözleşmeye uygun şekilde ifa ve teslim ettiğini, yasal delillerle kanıtlayamadığı gibi 6098 sayılı TBK 124/1. madde uyarınca da süre verilmesinin yararsız olacağı anlaşıldığından davanın kabulü gerekirken reddi doğru olmamış” gerekçesi ile bozulmuş, dosya mahkememizin yukarıda yazılı esas sırasına kaydedilmiştir.
Bozma ilamının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmış, uyulmasına karar verilmiştir.
Gerçekten de, taraflar arasında yazılım programı hizmeti sözleşmesi yapıldığı, davalının program yapma işini üstlendiği, davacının , iş bedelinin toplamda 5.500TL sini peşin ödediği tartışmasızdır.
Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri temerrüde düştüğü takdirde diğeri, borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hâkimden isteyebilir (TBK 123/1). Borçlunun içinde bulunduğu durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı anlaşılıyorsa veya borçlunun temerrüdü sonucunda borcun ifası alacaklı için yararsız kalmışsa ya da borcun ifasının, belirli bir zamanda veya belirli bir süre içinde gerçekleşmemesi üzerine, ifanın artık kabul edilmeyeceği sözleşmeden anlaşılıyorsa borçluya süre verilmesine gerek yoktur (TBK 124/1).
Eser sözleşmesinde yüklenicinin temerrüdü halinde iş sahibinin sahip olduğu seçimlik haklar yönünden TBK 125. madde hükümleri uygulanmalıdır. Bu maddeye göre; temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahip ise de (TBK 125/1) alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir (TBK 125/2). Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler (TBK 125/3).
Gelinen aşama itibariyle davacının davalıya süre vermesi yararsız olacağı, davacının ödediği parayı geri isteyebileceği anlaşılmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ödenen tutar/ana para her iki tarafın da kayıtlarında mevcut olup, likittir. Bu nedenle alacaklı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına da hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KABULÜNE;
1-İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğünün…….. esas sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile takibin aynen DEVAMINA;
2-Asıl alacakların toplamı olan 5.500,00TLnin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
3-Alınması gerekli 406,25 TL harcın davacı tarafından mahkememiz veznesine yatırılan 71,90 TL peşin harç, icra veznesine yatırılan 29,70 TL peşin harçtan mahsubu ile 304,65 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 71,90 TL peşin harç, 145,50 TL posta-tebligat masrafı, 1800 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.017,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2018