Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1042 E. 2020/620 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1042 Esas
KARAR NO: 2020/620
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/03/2017
KARAR TARİHİ: 10/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlular aleyhine ——– tarihinde ————-sayılı ilamsız icra takibi başlatıldığını ve bu takibin davalı borçluların haksız itirazları ile durduğunu, davaya konu ilamsız icra takibinin dayanağının davacı müvekkil sigorta şirketince düzenlenen sigorta poliçelerine dayalı olarak tarafların arasında bulunan cari hesap gereği ——— tutarındaki cari hesap bakiyesi olduğunu, davacı müvekkil şirket tarafından davalı şirket ve şirket ortakları olan diğer davalı borçluların araçları için trafik, kasko ve diğer sigorta poliçelerini —– yılından itibaren tanzim edildiğini, — yılları arasında—- değerinde ——- üretimi yapılmakla karşılığında —ödeme alınabildiğini, davalı borçlu şirketin ortağı olan————— cezaevine girmesi üzerine bakiye borcun ödenmesi hususunda toleranslı davranılarak uzun süre beklenildiğini, son görüşmeler ile borcun inkarının söz konusu olmakla yasal yollara müracaat olunarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, tüm davalı borçluların borcu haksız olarak inkara devam ile icra takibine itiraz ettiklerini beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere davalıların icra inkar tazminatına mahkumiyetlerini talep etmiştir.
Davalılara görevsizlik kararı ile mahkememize gelen ——————sayılı dosyası ile usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak davaya cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibari ile cari hesap alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
——————- sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin ——– tarihinde borçlu/davalılara tebliğ edildiği, borçluların ——- tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, icra takibine itirazın süresinde olduğu, itirazın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu, icra müdürlüğünün yetkisine bir itirazın olmadığı anlaşılmıştır.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava açıldıktan sonra davacı vekilinin davalılar ————-yönelik davayı atiye bırakmak istediklerini beyan ettiği, “atiye bırakmak” yönündeki talebin davanın geri alınması olarak uygulamada kabul edildiği, HMK 123.maddesi gereğince ancak davalının açık rızası ile davanın geri alınmasının mümkün olduğu, davalılar vekili tarafından davanın geri alınmasının kabul edildiği görülmüş ve bu davalılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davacı, davalı tarafa değişik tarihlerde ve türlerde sigorta poliçesi oluşturduklarını, bu nedenle oluşan alacaklarının bir kısmının ödendiğini ancak bakiye bedelin ödenmemesi üzerine icra takibi başlattıklarını iddia etmiş; davalı şirket vekili ise, öncelikle zamanaşımı itirazlarının olduğunu, ayrıca davacının davalının onayı olmaksızın bir kısım poliçeler oluşturduğunu, ödenmeyen poliçe bedellerinin bu nitelikte olduğunu savunmuştur.
Davalı şirket vekilinin zamanaşımı itirazında bulunduğu görülmüş ise de; davanın ilk olarak açıldığı ve görevsizlik kararı vererek dosyayı mahkememize gönderen ————————–sayılı dosyası ile davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak davaya cevap dilekçesi sunulmadığı, zamanaşımı itirazının davaya cevap dilekçesi ile veya en geç ön inceleme duruşmasına kadar (savunmanın genişletilmesi yasağının başlangıcına kadar) ileri sürülmesi gerekirken davalı tarafça bu süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı itirazı süresinde yapılmadığından reddedilmiştir.
Tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, davacı tarafın defterlerini sunduğu, davalı tarafın ise yapılan ihtarata rağmen inceleme günü defterlerini hazır etmediği anlaşılmıştır. İncelenen davacı defterleri uyarınca; davacı defterlerinin kısmen usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafından davalı tarafa toplam —– tutarında sigorta poliçeleri düzenlendiği, davalı kredi kartı ile yapılan ödeme tutarının ——— olduğu, ayrıca —— tutarlı çekin davacı tarafa verildiği, bu ödemelerin kabul edilmesi halinde bakiye alacağın ———olacağı ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Davalının “Poliçelerin kendi talimatları olmaksızın davacı tarafından düzenlenmiş olduğu” yönündeki savunması, davalının yapmış olduğu ödemeler de gözetildiğinde hayatın olağan akışına uygun bulunmamıştır. Dosyaya da sunulu olan poliçe örneklerinde poliçelerin davalı tarafa ait araçların sigortalarının yapıldığı, davalının aynı dönemde başka sigortalarının bulunduğuna dair iddiada bulunmadığı gibi, buna ilişkin delil veya belge dosyaya sunulmamıştır.
Davacı sigorta acentesinin, aralarında davalı kabulünde de olan sigorta poliçeleri yapmak şeklinde ticari ilişki olan davalının talebi olmaksızın bir kısım poliçe düzenlemesi ve bundan davalıyı haberdar etmemekte bir yararının olmadığının kabulü gerekir. Kaldı ki defterlerini sunarak aksini ispat etme imkanına sahip olan davalı defterlerini sunmaktan kaçınarak bu ispat imkanını kullanmamıştır. Bu durumda dosyaya sunulu tüm poliçelerin davalı talimatı ile düzenlendiğinin ve hizmetin davalıya verildiğinin kabulü gerekmiştir.
Buna göre, davacı tarafından davalı tarafa toplam —– tutarında sigorta poliçeleri düzenlendiği, davalı kredi kartı ile yapılan ödeme tutarının —— olduğu, ayrıca davacının kabulünde olan —tutarlı çekin mahsubu sonrasında davacının bakiye ——– alacağının olduğu anlaşıldığından, taleple bağlı kalınarak asıl alacak yönünden itirazın iptali talebinin kabulüne, takipten önce temerrüt oluşmadığından davacının işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar ———– açılan davalardan vazgeçildiği ve davalıların vazgeçmeyi kabul ettiği anlaşıldığından bu davalılara yönelik açılan davanın açılmamış sayılmasına,
2-Davalı ————– açılan davanın kısmen kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin ———— üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki icra inkar tazminatının davalı ————– Alınıp davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 2.335,98-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 466,72-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.869,26-TL’nin ———- alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 1.718,20-TL yargılama giderinin ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.520,49-TL’si ile 466,72-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı toplamı 2.018,61-TL’nin davalı—————- alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bıkarılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 5.129,52 TL vekalet ücretinin davalı ——— alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Ret olunan miktar üzerinden davalı ————- karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2020