Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1033 E. 2019/95 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/497 Esas
KARAR NO : 2019/170
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/04/2017
KARAR TARİHİ: 26/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ———-borçlu daval——— sattığı mallara dair düzenlediği—— tarih—– seri ——– tarih —- seri—— tarih —- seri — — tarih —– seri ——TL, —– tarih —- seri ———- tarih——- TL, —– seri —- tarih—- seri —-TL, ——- seri ——TL bedelli faturalara binaen, toplam alacağı—– tahsili amacıyla, İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün ———- Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlamış olduğunu, davalı borçlu —– yetkilisi, İcra Müdürlüğü’ne—– tarihinde sunduğu dilekçe ile, takibe dayanak faturalardaki imzaların kendisine ait olmadığını, faturada belirtilen malların teslim edilmediğini ve bu nedenle tüm borç ve ferilerine itiraz ettiğini belirtmiş, İstanbul Anadolu 19.İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı takip,—— tarihli karar tensip tutanağı uyarınca takibin durdurulmuş olduğunu, davalı yanın borca itirazı haksız ve dayanaksız olup, takibin durdurulması kararının kaldırılarak takibin devamına ve kötü niyetli olarak yapılan itiraz nedeniyle davalı yanın alacak tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmek zaruret arz ettiğini, Müvekkil İ—– davalı … arasmda’2Ç 16 yılının Aralık ayından bu yana mal alış verişi gerçekleşmiş, düzenli olarak fatura tanzim edilmiş ve ——- tarafından faturanın imzalanmasından sonra mal tesliminin gerçekleşmiş olduğunu, Müvekkil ——– mal tesliminin gerçekleştiği hususunda yazılı delilleri sebebiyle, davalı yanın da malların teslim edilmediğine dair iddiasını aynı nitelikte yani yazılı delille İspat etmesi gerektiğini, davalı yanın bu konuda tanık dinletmesine muvafakat etmemekle, bu yöndeki talebi kabul olunursa, taraflarının da tanık dinletme hakkını saklı tuttuğunu bildirdiklerini, davalı şirket yetkilisinin, faturalardaki imzaların kendisine ait olmadığı iddiası tarafımızdan kabul edilmediği, bu husus başlı başına faturaların gerçeği yansıtmadığını ortaya koymayacağını, talep olunan mallar, müvekkil şirket tarafından davalı dosyaya sunulu faturalar ile davalı tarafa ve yetkililerine teslim edilmiş olduğunu, mal teslimi sırasında davalı şirket yetkilisinin orada hazır bulunmaması ve faturanın diğer yetkili ve çalışanlarca imzalanması da mümkün olup, sadece şirket yetkilisinin imzası bulunmadığından bahisle malların teslim alınmadığı iddiasının kabul edilemeyeceğini, ilgili icra dosyasında görüleceği üzere, ödeme emri tebliği sırasında şirket yetkilisinin orada hazır bulunmadığı şirket çalışanı tarafından belirtilmiş olup, tebliğ memuru da bu şekilde şerh düşmüş ve çalışan imzadan imtina ettiğinden tebligat muhtarlığa bırakılmış olduğunu, şirket yetkilisi her an her dakika her gün dükkanda hazır olmadığını, ticari iş ve işlemleri dükkandaki diğer çalışanlarca gerçekleştirilmekte olduğunu, şirket yetkilisinin hazır bulunmadığı sırada müşterileri ile yapılan tüm satış işlemlerinin geçersiz olacağı sonucunun çıkacağını, ticari hayatla örtüşmesinin mümkün olmadığını, mal teslimi sırasında imzalanan faturanın bir nüshası, mal teslim alan tarafa bırakılmakta olduğunu, şirket yetkilisinin bu nüshalardan tacir sıfatının taşıdığı ehemmiyet nedeniyle haberi bulunmadığını iddia edemeyeceği gibi, böyle bir iddiası şirketin ancak kendi çalışanları arasındaki ihtilaf niteliğini haiz olabileceğini, müvekkil şirketten talep edilen mallar, fatura ibrazı ile davalı şirkete teslim edilmiş, mal teslimi gerçekleşmiş, mevcut borç davalı yan tarafından süresinde ödenmemiş ve başlatılan icra takibine itiraz edilmiş olduğunu beyan ederek, davanın kabulü ile davalı yanın itirazının iptaline, davalı yanın İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün ———- esas sayılı dosyasına sunduğu borca itirazın kaldırılmasına ve takibin devamına, alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz yükletilmesine, borca itiraz eden davalı yan aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlık; tacirler arasında mal alım satımından kaynaklanan bakiye borç nedeniyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün ——– Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde ödeme emrinin davalı/borçluya —— tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde —— tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine —– tarihinde İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Davalı cevap dilekçesi vermemiş ve duruşmalara katılmamış ve kendisini avukat ile temsil ettirmemiştir.
Taraflar tacir olup, davacı delil olarak ticari defterlere dayandığından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; İnceleme gününde davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmemiştir. Davacının ticari defterlerinin inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle:’ Davacı tarafın 2017 ticari defterlerinin birbirini doğruladığı, kanunlara uygun, eksiksiz ve usulüne uygun tutulduğunu, defterlerin açılış onaylarının yapılmış olduğu kapanış için yasal sürenin inceleme tarihi itibari ile geçmemiş olduğunu sahibi lehine delil niteliğinde olduğunu, davacı tarafından sunulan muhasebe fişleri ve muhasebe kayıtları , muhasebe kayıtları , muhasebe fişlerine ekli müsbit evrakların VUK. M 229 vd hükümlerine uygun olduğunu, dosya içeriğinde bulunan irsaliyeli faturaların tamamında teslim alan bölümünde davalının kaşe ve kaşe üzerinde imzanın yer aldığı bu durumun fatura içeriği malların teslimine ilişkin kabul olduğunu, yapılan inceleme neticesinde davalının, davacıya 100.171,80 TL borçlu bulunduğunu ‘ belirtmiştir.
Davalı şirketin——— kayıtları dosyamız içine alınmış incelendiğinde—— tarihi itibari ile temsil ve ortak değişimi olduğu bu değişiklik ile davaya müdahale talebi kabul edilen …’ın şirkete ortak olduğu ve temsile yetkili hale geldiği görülmüştür. …’ın ilk dilekçesinde takibe konu faturaları kendisinin imzaladığını , davacı şirket sahibinin ‘ iki trilyon stoğum var çıkış yapmam lazım ‘ dediğini ve faturaları imzalattığını söyleyerek faturaları iradesi fesada uğratılarak imzaladığını iddia etmiş ise de iradesini fesada uğratan ‘hata’, ‘hile’ öğrenildiği yada ‘ikrah’ ın kalktığı tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde işlemin iptalini istemediği, irsaliyeli faturaların imza tarihi itibari ile davalı şirket vekilinin faturlar üzerindeki imzaların kendisine ait olmadığı beyanı, müdahil … beyanları ile birlikte değerlendirildiğinde, irsaliyeli faturaların imza tarihindeki imzalar o tarihteki şirket yetkilisine ait olmasa dahi müdahil …’ın beyanları kabul edildiğinde malların teslim alındığı tarihte …’ın şirketin tüm işlerini yürüten kişi olduğu sabit olduğundan davalının faturalar üzerindeki imzaların kendine ait olmadığı savunmasına itibar edilmemiştir.
Tacir olan taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme ya da haricen başka somut belge de ödeme vadesi bulunmadığı ve davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin tebliğ şerhine havi ihtarname ya da eşdeğer belge bulunmadığı, dolayısıyla takip öncesinde davacı alacağının muaccel olmadığından, davacının takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE;
1- İstanbul Anadolu 19. İcra müdürlüğünün ——— esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 100.171,80 TL kısmı için İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine, takibin devamına,
2- Alacak likit olmakla 100.171,80 TL’nin %20’si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Alınması gereken 6.842,74-TL harca karşılık peşin alınan 1.229,82-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.612,92-TL harcın davalıdan alınarak, hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan 940,50-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 1.201,55-TL peşin harç, 28,27-TL başvurma harcı ve 31,40-TL tamamlama harcı olmak üzere toplamı 2.201,72-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alındığında 2.165,92-TL’sinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine AAÜT tarifesine göre takdir olunan 10.763,74-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine AAÜT tarifesine göre takdir olunan 1.655,89-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
7-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/02/2019