Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/101 E. 2022/865 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/101 Esas
KARAR NO : 2022/865

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 24/06/2015
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekesinde özetle;davalının 02/01/2013 tarihinde öğlen saatlerinde kardeşi olan müvekkilinin evine tek başına geldiğini, yeni bir araba alacağını, toplamda 15.000,00 TL. meblağa ulaşacak, satıcının taleplerine göre parça parça miktarlardan oluşan yine satıcının taleplerine göre vadeleri farklı farklı yazılacak,davacı kardeşi tarafından imzalanması gereken 10 tane kadar senede ihtiyacı olduğunu müvekkiline bildirdiğini, müvekkiline bu senetlerin bedelini de günü geldiğinde kendisinin ödeyeceğini beyan ettiğini, müvekkili tüm bu beyanlara rağmen boş evrakı imzalamak istemeyince de davalı taraf müvekkilini tehdit ederek bıçak zoru ile takip konusu —— boş halini ve benzer nitelikteki 10 civarında diğer boş evrakı imzalattığını, müvekkil tarafından imzalanırken el yazısı ile doldurulan hiçbir bölüm olmadığını, davalının müvekkiline cebir ile imzalattırdığı bu varakalardan bir tanesini doldurarak veya başka birine doldurtarak 16/01/2013 tarihinde——-Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine faizi ile birlikte 1.045.054,79 TL. bedelli kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlattığını,müvekkilinin davalı tarafa hiçbir borcu olmadığını——-.İcra hukuk mahkemesi nezdinde borca itiraz ve takibin iptali talepli dava açtıklarını, davanın “——.davacının iddiaları yargılamayı gerektirdiği——” sebebiyle reddine karar verildiği, ——Hukuk dairesinin 28/11/2013 tarihli, ——– Karar sayılı ilamıyla yerel mahkemenin kararının onandığını, davalı hakkında ——- suç duyurusunda bulunduklarını,——–esas hakkındaki mütalaasında emekli olan sanığın katılandan 1.000.000,00 TL. gibi yüksek miktarda alacağının olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve sanığın ve katılanın ekonomik durumlarına uygun düşmediği kanaatinin bildirildiğini, ——–Ağır ceza mahkemesinin——- Esas sayılı dosyası üzerinden davalı hakkında kamu davasının halen devam ettiğini, bu nedenlerle müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine, ——–Esas sayılı takip dosyasına konu 1.000.000,00 TL. bedelli senedin ve senede dayalı mezkur icra takibinin iptaline, İcra iflas kanununun madde 72/5 gereğince müvekkili lehine, takip alacaklısı davalı aleyhine takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkilinin yıllar önce —– tapusu olarak tabir edilen yöntemle satın alarak zilyetliğini elde ettiği—— ilçesindeki hazine arazisine gecekondu yaptığını, o zamanlar ——-çalışmakta olan davacının trafik kazası geçirdiğini ve tedavisi için ——getirildiğini, müvekkilinin davacı kardeşini buraya yerleştirdiğini, o tarihten buyana davacının burada ikamet ettiğini, imar affı yasalarından istifade eden davacının müvekkilinin bilgisi olmadan bu araziyi tapuda kendi adına kayıt ettirdiğini, müvekkilinin bu konuyu öğrenip kendisiyle görüştüğünde buranın satışı için 2.000.000 TL. tutarında teklif geldiğini, 1.000.000 TL. yi kendisine vereceğini söylediğini ve taahhüdünün güvencesi olarak 1.000.000 TL. dava konusu senedi imzaladığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığından bahisle haksız davanın reddini, %20 den az olmamak üzere inkar tazminatının davacıdan alınarak davalı müvekkiline verilmesine ve yargılama ücreti ile vekalet ücretinin davacı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.——– Karar sayılı karar örneği, dosyadaki tanık beyanları,—— Esas sayılı dosyasının dava dilekçesi, cevap dilekçesi, duruşma zabıtları ve bilirkişi raporları,——- Esas sayılı dosyası ve senet örneği celp ve ibraz edilmiştir.
——- Esas sayılı dosya örneği celp edilmiş, incelendiğinde; davacı ——tarafından davalı —— ve davalı —— aleyhine açılan Tasarrufun İptali davası olduğu, dava dilekçesinde; ——Esas sayılı dosyasında 1.000.000,00 TL. tutarlı senet için——- aleyhine takip başlattığını, takibe itiraz edilmediği için takibin kesinleştiğini, borçlunun ——-Parsel sayılı taşınmazına haciz konulmasını talep ettiklerini, ancak borçlunun 11/01/2013 tarihinde bu gayrimenkulü diğer davalıya sattığını öğrendiklerini, bu satışın muvazalı olduğunu, zira gayrimenkulün yaklaşık değerinin 2.000.000,00 TL. civarında olduğunu, oysa tapu kayıtlarına göre 500.000,00 TL. bedelle satıldığını iddia ederek bu nedenle gayrimenkulle ilgili olarak davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile bahse konu gayrimenkul üzerinde icra takibindeki alacak miktarı tutarında cebri icra yapabilme yetkisi tanınmasını talep ettiği, davanın halen derdest olduğu ve mahkememizde görülmekte olan bu davanın bekletici mesele yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava;davacının davalı tarafından icra takibine konu edilen senedin zorla ve tehditle imzalatıldığı, bedelsiz olduğu iddiası ile menfi tespit istemine ilişkin olup, davalı taraf; davacının, davalının zilyetliğindeki tapusuz taşınmazı kendi adına tapuya kaydettirmesi nedeniyle bunun karşılığı olarak kendi rızasıyla senet düzenleyip verdiğini iddia etmekte, uyuşmazlık; takip ve dava konusu senedin bedelsiz olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce,——-Karar sayılı karar ile “davanın 1 yıllık hak düşürücü içinde açılmaması sebebiyle reddine” karar verildiği, bu karara karşı davacı tarafından İstinaf yoluna gidildiği,——Esas——–Karar sayılı kararı ile; ” dava konusu senedin tanzim tarihinin 25/06/2012 olduğu, davacı tarafından 28/01/2013 tarihli dilekçe ile Savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu, yine—–.Asliye Hukuk mahkemesinin ——- Esas sayılı dosyasında bu dosyasının davacısının o davada davalı olarak verdiği 22/10/2013 tarihli dilekçe ile senetlerini zorla imzalattırıldığı konusunda beyanda bulunduğu, bu davada ve hazırlık dosyasındaki beyan gözetildiğinde davacının TBK’nun 39.maddesindeki 1 yıllık hak düşürücü süre içinde senedin geçersizliğini ileri sürdüğü ve bu beyanların davalıya ulaştığı kanaatine varılarak davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu” gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırılarak dosyanın gönderildiği anlaşılmıştır.
İstinaf Mahkemesinin ——Karar sayılı ve 28/12/2017 tarihli kararı uyarınca 6098 sayılı BK’nun 39.maddesi yönünden yanılma veya aldatma sebebiyle yada korkutulma sonucunda sözleşme yapan tarafın öğrenme tarihinden itibaren yapacağı başvurunun şekliyle ilgili açıklama yapılmış olmakla birlikte, kaldırma kararının son kısmında mahkememizce tehdit ve zor kullanma ile ilgili deliller yönünden inceleme ve araştırma yapılması gerektiği gerekçesi ile önceki karar kaldırıldığından ceza mahkemesinin ” Zorla senet almak suretiyle yağma ” eyleminden yaptığı yargılama sonucu verilecek maddi olaya ilişkin tespitler yönünden davacıya tehdit ve zor kullanma uygulanıp uygulanmadığı açıklığa kavuşacağından ——-yeni esas) sayılı dosyası bekletici mesele yapılmıştır.
Davalının zorla senet imzalatma eyleminden dolayı Ağır ceza mahkemesinde delil yetersizliği sebebiyle beraat ettiği, kararın 29/09/2021 tarihinde Yargıtay onamasından geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.Delil yetersizliğinden verilen beraat kararı mahkememizi maddi olayın tespiti bakımından bağlamayacağından Ağır Ceza dosyasındaki tüm tanık ifadeleri ve deliller dosyaya yeniden celp edilmiş, tarafların bildirdiği tanıklar dinlenmiştir.Her ne kadar davacı tarafından Menfi Tespit istemine konu——- Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen senedi cebir ve tehditle boş olarak imzalayıp davalıya verdiğini, bu senetten dolayı borçlu olmadığını iddia etmekte ise de senet üzerinde yapılan incelemede bedel kaydı bulunmadığı, ispat yükününü davacıda olduğu, dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamına göre davacının senedi zorla imzaladığına dair yeterli delil bulunmadığı, tarafların kardeş oldukları, aralarında taşınmaz devrine ilişkin ihtilaf bulunduğu, bu kapsamda davacının bu senetten dolayı borçlu olmadığını ispatlayamadığı, dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı için yemin teklif edip etmeyeceği hususunda kendisine süre verildiği, davacının yemin delili ile ilgili verilen süre içerisinde herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine, dosyada herhangi bir tedbir verilmemiş olduğundan İİK.nun 72.maddesinde belirtilen tazminatla ilgili herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL karar harcının, peşin alınan 17.846,93 TL harçtan mahsubu ile bakiye 17.766,23TL’nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından sarfolunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 19,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı lehine——- nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilleri ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.