Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1009 E. 2018/1239 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1009 Esas
KARAR NO : 2018/1239
DAVALI : HASIMSIZ
DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 03/09/2018
KARAR TARİHİ : 29/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; şirketin… vergi dairesinin…sicil nosunda kayıtlı mükellefi olup,….. adresinde yurt içi ve yur dışında her türlü elektrik, enerji,inşaat, ısıtma ve soğutma tesislerinin mühendislik proje taahhüt ve inşaat faaliyetinde bulunmak konusu ile ilgili olmak üzere her türlü malzeme ve tesisat elemanlarının alımı, satımı, imali, ithal, ihracı ve pazarlaması ile üçüncü kişi ve kuruluşlarla acente ve bayilik anlaşmaları yapmak, anılan konularla ilgili gayrimenkulleri, kısmen veya tamamen iktisap etmek, satın almak, inşa etmek, kiralamak, kiraya vermek, satmak, devir ve ferağ etmek, devir almak, teminat olarak göstermek, ipotek vermek, hakiki yada hükmi şahıslar lehine rehin ve ipotekler tesis etmek ve icabında bunları kaldırmak vesair diğer işler ile iştigal ettiğini, şirketin konkordatoya tabi olmayan rehinle temin edilmiş banka alacaklarının taşınmazların değeri ile karşılanabilecek durumda olduğunu, bankaların teminat açığının olmadığını, bankaların rehinle temin edilmiş alacaklarının mühlet içinde bankalarla anlaşarak harici satıştan elde edilen bedellerin doğrudan bankalara ödenmesi yoluyla planlandığını, 1.sıradaki işçi alacaklarının tam olarak mühlet içinde ödeneceğini, bu alacakların konkordatoya tabi olmadığını, şirketin konkordatoya tabi olmayan 6183 sayılı kanun kapsamındaki kamu alacaklarının cüzi sayılabilecek düzeydeki vergi ve SGK borçlarının da mühlet içinde ödeneceğini, alacaklıların eline iflasta geçebilecek tutarın tahmin edildiğini ve konkordato projesinde imtiyazsız alacaklılara bu tutardan fazla ödeme teklifinde bulunulduğunu, konkordato projelerine göre alacakların tahsili ve elde edilecek faaliyet karları ile ödenmesi teklif olunan tutarın adi alacaklıların alacaklarının tamamının karşıladığını, dolayısıyla konkordatoda alacaklıların eline geçmesi muhtemel iflas garame payından çok daha fazla miktarda ödeme teklifinde bulunulduğunu, şirketin konkordatoya tabi alacaklılarına ana para alacaklarının %58’ini faizsiz olarak ödenmeyi teklif ettiğini, bu duruma göre alacaklıların vazgeçtikleri alacak kaleminin sadece faiz alacakları olacağını, konkordatoya tabi imtiyazsız alacakların ödenmesine 2020 yılında başlanacağını ve 3 yıl boyunca ödemelerin ayda bir eşit taksitlerle yapılacağını, konkordato projesinde kararlaştırılan süre sonunda şirketin muhtemel gelir tablolarındaki temkinli öngörüler çerçevesinde toplam 2.511.600,00 TL. kar elde edeceğini beyanla, öncelikle müvekkili şirketlerin faaliyetine devam edebilmesi ve malvarlığının korunabilmesi için İcra ve İflas kanunun 287/1 çerçevesinde müvekkili şirket lehine 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesine, şirkete bir geçici konkordato komiseri atanmasına, şirket mallarının muhafazası için gerekli tedbirler zımnında şirket malvarlığının korunması amacı ile, konkordato mühletinin sonuna kadar 6183 sayılı kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere şirkete karşı icra ve iflas yoluyla takip başlatılmasının engellenmesine ve evvelce başlayan takiplerin durdurulmasına, davacı şirket hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış ve yapılacak tüm icra takiplerinde satışlarının durdurulmasına, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz uygulanmamasına, mühlet öncesi yapılmış müstakbel alacakların temliki sözleşmeleri kapsamında mühlet içinde doğacak alacaklar için temlik işleminin hükümsüz sayılması ve mühlet içinde ödemelerin komiser denetiminde şirkete yapılmasına, şirketin keşide ettiği çeklere karşılıksız şerhi vurulmasının önlenmesine, alacaklı bankalardaki şirket hesaplarında mevcut blokajların kaldırılmasına, mühlet ve tedbir öncesinde müstakbel da dahil olmak üzere na, mühlet ve tedbir öncesinde müstakbel alacakların da haczini içeren haciz müzekkereleri yada haciz ihbarnamelerinin mühlet içinde uygulanmamasına, mühlet kararından sonra hesaplara gelecek muhtemel paraların ve şirket lehine doğacak alacakların şirkete ödenmesine, geçici mühlet kararı ile birlikte mühlet içinde alacaklılar tarafından yapılabilecek takas ve mahsup işlemlerinin engellenmesine, mühlet boyunca şirket tarafından üçüncü kişilere verilen teminat mektuplarının nakde dönüştürülmesinin engellenmesine, konkordato projesinin gerçekleştirilmesi için zorunluluk arz ettiğinden bahisle şirket malları üzerindeki mevcut muhafaza işlemlerinin hacizler baki kalmak kaydıyla kaldırılarak şirkete yed-i emin olarak teslimine İhtiyati Tedbire yoluyla karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacının dava dilekçesi ve ekleri incelenmiş, İİK’nun 7101 sayılı kanunla değişik 286.maddesine göre istenen belgelerin dava dilekçesi ekinde mevcut olduğu anlaşılmakla davacı şirket lehine 3 aylık geçici mühlet kararı verilmiş, geçici mühlet süresi içerisinde İİK 294-295-296 ve 297.maddelerinin uygulanmasına, şirket aleyhine ihtiyati haciz ve muhafaza işlemlerinin yapılmasının tedbir yoluyla durdurulmasına, şirkete konkordato komiserlerinin atanmasına, atanan komiserlere şirketin defterlerini tutarak projenin incelenmesi, şirketin faaliyetlerine nezaret etmeleri ve kanundan kaynaklanan diğer görevleri yapmak suretiyle rapor düzenlemeleri görevi verilmiştir.
Verilen geçici mühlet kararı, tedbirler ve atanan komiserler ile ilgili gerekli ilanlar yapılmış ve ilgili kurumlara gerekli bilgiler verilmiştir.
Davacı tarafından gerekli iflas avansı ve konkordato gider avansı verilen süre içerisinde dosyaya yatırılmıştır.
Mahkememizce atanan konkordato geçici komiser heyeti sunmuş oldukları 15/11/2018 tarihli raporda; davacının borca batık hale gelmesi için yaptığı işlemlerin işletmenin devamlılığı esasına göre hazırlanması gereken bilanço ilkeleri ile bağdaşmadığını, bunun haricinde sadece gayrimenkul ve taşıt araçlarının değerlendirilmesi ile davacı şirketin borca batık hale gelme ihtimalinin olmadığını, hak edişlerin kara devredileceği düşünüldüğünde geriye 46.266,147 TL. lik borç kaldığını, bu borcun 15.261.213,44 TL. lik kısmı bankalara olan kısa ve uzun vadeli borçlar olduğunu, davacı şirketin konkordato ön projesinde “konkordatoya tabi borçların konkordatonun tasdik tarihinden başlayarak üç yıl içinde aylık esas taksitler halinde ödenmesi” esasına dayandığını, davacı şirketin projesinde 500.000 TL. Lik sermaye artırımını ön gördüğünü, bunun 2019 yılı içinde ödeneceğini belirttiklerini, davacı şirketin 4 yıllık karlılık hedefinin toplam 2.511.600 TL. olduğunu, buna 500.000 TL. Lik sermaye artışı da ilave edildiğinde toplam kaynak girişinin 3.011.600 TL. olduğunu, projesinde 2021 senesi sonuna kadar toplam 3.011.600 TL. Lik kaynak giriş hedefleyen davacı şirketin 45.254.847,03 TL. borcu tasdikten itibaren 3 yıl içinde nasıl ödeyeceğinin soru işareti taşıdığını, üstelik rehinli borçlara da faiz işlemesinin söz konusu olduğunu, böyle bir halde yaratılan kaynağın rehinli borçların faizine bile yetmeyeceğini, davacı şirketin projesinin değerlendirilmesi için geçmiş yıllardaki karlılık durumunun da kontrol edildiğini, bütün incelemeler ve değerlendirmeler sonucunda davacı şirketi ayağa kaldıracak bir karlılık potansiyelinin olmadığının ortaya çıktığını, davacı şirketin ön projesinde faiz ödeyeceği yönünde bir teklifte bulunulmadığını, ön projesine göre davacı şirketin başarıya ulaşma ihtimalinin bulunmadığını, ayrıca eklenilmiş olmasına rağmen projenin revize edilmediğini, eksikliklerin giderilmediğini, finansal analiz raporunun SPK veya KGK tarafından yetkilendirilmiş bir bağımsız denetim kuruluşuna değil yeminli mali müşavire yaptırıldığını bu nedenle usule uygun olmadığını tespit ederek raporlarında açıkladıkları anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre; her ne kadar davacı şirket konkordato talebiyle bu davayı açmış ise de; şirketin bilanço ilkelerine uygun şekilde defterlerini tutmadığı, borca batık olmadığı halde faizleri ödeme taahhüdünde bulunmayarak bir anlamda tenzilat konkordatosu talep ettiği, karlılık potansiyeli olmadığı, sermaye artışı taahhüdünde bulunduğu halde henüz sermaye artışı yapmadığı gibi sermaye artışını 2019 yılı içinde ödeyeceğini taahhüt ettiği, bu miktarın 500.000 TL. olduğu, şirketin 4 yıllık kar hedefinin ise 2.511.600,00 TL. olmasına rağmen mevcut durumda davacı şirketin 45.254.847,03 TL. borcu tasdik kararından itibaren 3 yıl içinde nasıl ödeyeceği hususunda hiçbir açıklama ve mali verilere uygun bir hedef sunmadığı, bu haliyle kesin süre şartlarını taşımadığı anlaşılmakla, geçici mühlet talebinin kaldırılmasına, kesin mühlet talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1….Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil numarasında kayıtlı . . .İ hakkında 06/09/2018 tarihinde verilen GEÇİCİ MÜHLET KARARININ KALDIRILMASINA VE DAVANIN REDDİNE,
2-Tüm konkordato tedbirlerinin kaldırılmasına, konkordato komiserlerinin görevlerine son verilmesine,
3-Tedbirlerin kaldırılmasına ilişkin kararın Ticaret Sicil Gazetesinde Resen ilanına, masrafın gider avansından karşılanmasına,
4-Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinden tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.29/11/2018