Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1007 E. 2019/893 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1007 Esas
KARAR NO : 2019/893

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2018
KARAR TARİHİ : 24/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine başlatılmış olan İstanbul Anadolu——. İcra Müdürlüğü —— Esas sayılı takibinde davalının yapmış olduğu borca takibe itirazlarının haksız, usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının bilişim yazılım ve bilgi teknolojileri alanında faaliyet göstermekte olup müşterilerine yazılım ve donanım işleri yaptığını, müvekkil ile davalı arasındaki hizmet ilişkisi sebebi ile müvekkil tarafından verilen hizmetler sebebiyle hizmeti almakta olan davalı yana faturalar düzenlendiğini, davalı ile müvekkil firma arasında yazılım hizmeti konusunda ticari ilişki kurulduğunu, bu ilişki sebebiyle müvekkilin vermiş olduğu hizmet karşılığında alacağı doğduğunu, müvekkilin alacağına ilişkin olarak faturalarını düzenlediği ve kötü niyetli davalıya gönderdiğini, davalı ile müvekkil firma arasında yazılım hizmeti konusunda ticari ilişki kurulduğu ve taraflar arasında 09/10/2014 tarihli satış sözleşmesi imzalandığını, müvekkilin davalıya kullandırmak üzere satım anlaşması yaptığı yazılımını davalının işyerine kurduğu ve bu yazılım sisteminin bakım ve destek hizmetini periyodik olarak verdiğini, bu ilişki sebebiyle müvekkilin vermiş olduğu hizmet karşılığında alacağı doğduğu ve bu alacağa ilişkin olarak faturalarını düzenlediği ve kötü niyetli davalıya karşılıklarının ödenmesi için bunları gönderdiğini, kötü niyetli borçlunun İstanbul Anadolu ——–. icra Müdürlüğü 2018/12286 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, takip tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faiz ile birlikte devamına, kötü niyetle hareket eden borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazından dolayı takip miktarının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, her türlü yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı yana tahmil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf açılan davaya karşılık cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE
Taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlık; tacirler arasında hizmet ilişkisinden kaynaklanan bakiye borç nedeniyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde ödeme emrinin davalı/borçluya 12/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde 18/05/2018 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine 03/09/2018 tarihinde İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; İnceleme gününde davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmiş ve rapor tanzim edilmiştir. Davacının ticari defterlerinin incelemesi sonucu düzenlenen raporda özetle ‘ Faturalar üzerindeki teslim alan ve teslim eden kısımlarının imzasız olduğu görüldüğünden ve faturaların —– tebliğ edildiği ile ilgili dosya somut bir verinin mevcut olmadığı, görüldüğünden iş bu faturalarının tesliminin ispata muhtaç olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır’ şeklinde mütaala vermiştir.
Faturaya dayalı alacak davalarında davalı akdi ilişkiyi açıkça kabul etmemiş ise taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunu ispat külfeti faturayı düzenleyen alacaklı tarafa düşmektedir. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu yazılı belgeler ile ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir. Fatura tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamaz. Domaniç’e göre de “bir akdin icra safhasına taalluk eden fatura, mutlaka mevcut ve evvelce tamamlanmış bir anlaşmaya dayalı olması gerektiğinden, bir icap bile değildir. Kaldı ki icabı reddetmemek kabul niteliğinde de değildir. (BK.m3-5). Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu —– Normal şartlarda alacaklı faturaya konu mal ve hizmeti davalı borçluya teslim ettiğine dair borçlunun imzasını kabul ettiği irsaliye veya teslime dair yazılı belge ile ispat edebilir.
Davacının, davalı borçlu ile aralarında akdi bir ilişki olduğunu, bir başka anlatımla takibe konu faturadaki fatura konusu hizmet ifası ile ilgili ticari ilişkiyi ispat etmeden iddia ettiği alacağın tahsilini sağlaması mümkün değildir. Akdi ilişki ise, taraflar arasında düzenlenen imzası davalı tarafından kabul edilmiş bir sözleşme, faturaya konu malların borçluya teslim edildiğine dair bir irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle ispat edilebilir.
Davacı her ne kadar faturaları kendi defterine işlemiş ise de davaya konu faturaların davalı tarafa tebliğ edildiği , iddia edilen hizmetin verildiğine dair davalı tarafça imzalanmış sevk irsaliyesi de sunamadığından iddiasını başkaca deliller ile ispatlayamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL karar harcına karşılık peşin alınan 48,15-TL harçtan alınarak ile bakiye 3,75-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı