Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/96 E. 2019/230 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/96 Esas
KARAR NO : 2019/230

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/01/2017
KARAR TARİHİ : 05/03/2019

Mahkememizde görülen davanın yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasındaki tidari ilişkinin bayilik ilişkisine dayandığını, davalının, bayilik ilişkisi uyarınca yüklendiği sorumluluklarını ve sözleşmesel borçlarını ifa etmediğini, davalının, aralarındaki bayilik ilişkisi uyarınca müvekkili lehine 28.02.2015 vade ta’ihli 55.000,00 TL tutarlı senet keşide ettiğini, ancak süresinde borcunu ödemediğini, bu nt denle müvekkilinin bu senede istinaden ilamsız İcra takibi başlatıp alacağını tahsil yoluna gilmek istese de, davalı tarafından iş bu takibe yapılan haksız itiraz sonucunda takibin durduğunu, müvekkilinin, davalıdan olan alacağını tahsil edemediğinden maddi açıdan zarara ve hak kaybına uğradığını beyan ederek, belirtilen icra dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine ,20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı taraf cevap sunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile bayilik sözleşmesi ve cari hesaba dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
İstanbul Anadolu ———. İcra Müdürlüğü’nün 2015/5265 Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin 27/03/2015 tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun 03/04/2015 tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, hem icra takibine itirazın hem de iş bu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, itirazın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu, icra müdürlüğünün yetkisine bir itirazın olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalı ile aralarında bayilik ilişkisi bulunduğunu, bu kapsamda davalının 28/02/2015 vade ve 55.000,00 TL tutarlı senet verdiğini, ancak süresi içerisinde borcunu ödemediğini bu nedenle icra takibi başlattıklarını iddia etmiştir.
Davalının davaya cevap dilekçesi vermediği; ancak icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesi ile davacıya borçlu olmadığını savunduğu görülmüştür.
Tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, davacı tarafın defterlerini sunduğu, davalı tarafın ise muhtıra gönderilmesine rağmen inceleme günü defterlerini hazır etmediği anlaşılmıştır. İncelenen davacı defterleri uyarınca; davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, sahibinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı tarafından davalıya kesilen ve gönderilen faturalara davalı tarafından itiraz edildiğine dair bir kayda rastlanmadığı, icra takibine dayanak olarak gösterilen senedin 16/07/2015 keşide tarihli, 28/02/2015 ödeme tarihli ve 55.000,00 TL tutarlı olduğunun görüldüğü, ödeme tarihinin sehven keşide tarihinden önceki bir tarihli gibi düzenlenmesinin maddi hata olduğunun düşünüldüğü, zaten bu durumun davacı tarafından gözetilerek ilamsız icra takibi başlatıldığı, belirtilen senedin davacı defter ve kayıtlarında yer aldığı, davacı defterleri uyarınca davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 112.847,45 TL alacaklı olduğu, buna göre davacının 55.000,00 TL asıl alacak üzerinden başlatmış olduğu icra takibinin yerinde olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 55.000,00- TL üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 3.757,05 TL karar harcına karşılık peşin alınan 939,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.817,80 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 814,80 TL yargılama gideri ile 31,40 TL başvurma harcı, 939,27 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.789,50 TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı lehine —– uyarınca takdir edilen 6.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.