Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/949 E. 2019/1295 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/949 Esas
KARAR NO : 2019/1295
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/08/2017
KARAR TARİHİ: 05/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı şirket davalı tarafa yaptığı ticari alışveriş neticesinde — TL tutarında alacaklı olduğunu, davalı taraf borcunu ödemeyince —.İcra Müdürlüğünün — E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı şirket borcun tamamına itiraz ettikten sonra – tarihinde – TL tutarında ürün iade yapıldığının, – tarihinde – TL tutarından bir adet ürün iadesi daha yapıldığının, yapılan icra takibinden sonra Fatura No: –, İrsaliye No:— olan- TL’ e Fatura – tarih Fatura No: — İrsaliye No:- olan- TL’ e davalı şirkete gönderildiğinin, davalı şirkete iki adet fatura için -.İcra Müdürlüğünün — E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığının, borcun tamamına itiraz edildiğinin, davacı şirket yapılan ticari alışverişinde – -İcra Müdürlüğünün – E. sayılı dosyası ite – TL—- = — TL —-1cra Müdürlüğünün – E. Sayılı dosyası ile -TL alacaklı olduğunun bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesinin ve delil listesinin HMK’ nın emredici hükümleri gereğince uygun olmadığının, yasaların emredici hükmü gereği davacı dava dilekçesindeki iddia ve beyanlarını ispat ve mükellef olup delillerini sunması gerektiğinin, dava dilekçesi içinde davaya konu somut olayı ve taleplerini ispatlayan yeterli ve belge ve evrakların sunulmadığının, davacının bundan sonra delil listesi sunmasına muvafakati olmadıklarının, davacı yanın dilekçesinde ekli olmayan ve yasal süresi içince sunulmayan herhangi bir delil sunmasına ve tanık ismi bildirmesine, usul hükümleri hilafına delil ibraz edilmesi ve tanık isimlerinin bildirmesi ibraz edilen delillerin dosya ve değerlendirme kapsamına alınmasının, davacı tarafın alacağın doğumuna ilişkin tüm delillerini davalıya tebliğini,, davalı şirket ile davacı şirket arasında takip konusu borcu doğuracak nitelikte ticari ilişki olmadığının davacı ile davalı arasında akdi ve cari hesap bakımından bir ilişki bulunmadığının, davalı şirkete herhangi bir fatura tebliği yapılmadığının, davalı şirket ile davacı arasında hukuki bir ilişki mevcut olmadığının, davacı tarafında ticari ilişkiye dair belgelerini dosyaya ibraz edilmediğinin, İddiasını ispatlayamadığının, dava konusu borcun davalı tarafından ödenmiş ve davacı taraf ile ticari ilişkinin bitirildiğinin, davacının cari hesap içerisinde takip konusu gösterdiği faturalar davalı şirkete tebliğ edilmediğinin, ticari defterlerinde yer almadığının, davalı şirket ile davacı firma arasında bu faturalara dayalı herhangi bir ticari ilişkinin mevcut olmadığının davacı taraf dava dilekçesinde ticari ilişkinin içeriğinden bir tek kelime dahi bahsetmediğinin salt alacaklı gözüktüğünün, itirazı iptal davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile tacirler arasında faturaya dayalı alacak nedeniyle başlatılan 2 adet icra takibine itirazın iptali davasına ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan ——–. İcra Müdürlüğü’nün -Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin – tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya – tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde — tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının; borçlu tarafından yapılan — tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Dosyamız arasına alınan –. İcra Müdürlüğü’nün – Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin – tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya – tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde — tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının; borçlu tarafından yapılan —- tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: tayin edilen inceleme günü itibariyle davacı taraf incelemeye iştirak etmiş, ticari defterlerini ibraz ettiğini, davalı şirket ticari defterlerini ibraz etmediğini, davacı kayıtları irdelendiğinde taraflar arasında süregelen bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu incelenen davacı şirket ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —TL tutarında alacaklı olduğunu, davacı tarafından tanzim edilen toplam — TL tutarındaki faturalara karşılık davalı tarafından yapılan ödemeler ile iade faturalarının mahsubu sonrası davacı kendi kayıtlarında —TL alacaklı gözüktüğünü, davalı tarafından e-fatura olarak tebliğ alınan faturalara karşılık süresi içinde itiraz edilmediğini, diğer taraftan davacı tarafından ibraz edilen mail yazışmalarından taraflar arasında akdi ilişkinin mevcut olduğunu, tüm bu tespitler ışığında davacının davalıdan takip tarihi itibari ile —. İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasından- TL ve — İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasından -TL olmak üzere —TL alacak talep edebileceğini mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Yargıtay -. Hukuk Dairesi —E. — K. Sayılı emsal kararı ile; ”… ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır.” şeklindedir.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ticari defterler, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğu davacının incelenen defterleri ile sabittir. Ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilmesi için HMK’nun 222. Maddesi uyarınca kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerekmektedir. Bilirkişi raporunda davacı taraf defterlerinin defterlerinin HMK 222. Maddesinde belirtilen usulde olduğu tespit edilmiştir. Davacı delil listesi ile ticari kayıtlara dayanmış usulüne uygun ihtarata rağmen davalı taraf defterlerinin ibraz edilmediği anlaşılmıştır. Davacı tarafça davalı adına icra takibine konu fatura kesilmiş olup; defter incelemesi neticesinde kesilen faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. İtirazın iptali davasına konu iki ayrı icra takibine dayanak faturalar, fatura numarası ile bilirkişi raporunda yer alan davacının defterleri üzerinde tek tek incelenmiş ve takibe konu faturaların her birinin davacı defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafça sunulan —— tarihli iade faturaları incelendiğinde, fatura içeriğinin icra takiplerine konu edilen faturalar ile aynı olmadıkları tespit edilmiştir. Davalının cevap dilekçesinde bahsettiği iade faturaları ile takibe dayanak faturaların aynı olmadıkları yapılan basit inceleme ile tespit edilmiştir. Yukarıda değinilen emsal içtihatta da belirtildiği üzere; davalı ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmış ve davacının ticari defterlerinde her iki takibe konu faturaların kayıtlı olduğu anlaşılmakla; faturaya konu malların teslimi davacı tarafça ispatlanmış olup, davalı tarafça fatura konusu bedelin ödediği ispat edilemediğinden; davalının icra takip dosyasındaki itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğu anlaşıldığından; —-. İcra müdürlüğünün — esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın — TL, —. İcra müdürlüğünün — dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın — TL için İİK 67 maddesi gereğince iptaline, karar verilmiş;
İcra inkar tazminatı açısından; İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötü niyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, faturadan doğduğundan likit olduğu anlaşılmakla; kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davacının davasının KABULÜ ile;
1—-. İcra müdürlüğünün — esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın – TL için İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, takibin devamına,
– İcra müdürlüğünün — esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın — TL için İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, takibin devamına,
2- Alacak likit olmakla İİK 67 uyarınca — İcra müdürlüğünün – esas sayılı dosyasındaki — TL alacağın %20’si icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Alacak likit olmakla İİK 67 uyarınca -. İcra müdürlüğünün — esas sayılı dosyasındaki – TL alacağın %20’si icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.965,52 TL harcın davacı tarafça yatırılan 227,39 TL harçtan mahsubu ile 1.738,13 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.452,84 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 227,39 TL harç gideri, 232,50 TL posta-tebligat masrafı, 850 TL bilirkişi ücreti olmak üzere 1.309,89 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/12/2019