Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/903 E. 2019/103 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/211 Esas
KARAR NO : 2019/105
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/02/2016
KARAR TARİHİ : 07/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ———– tarihinde sürücü ———–sevk ve idaresindeki ———– plaka sayılı araç iler seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, davacının eşi muris ———– vefat ettiğini, kazaya karışan ———-plakalı aracın ZMMS poliçe şirketinin davalı … şirketi olduğunu, murisin vefatı nedeniyle davacının murisin desteğinden yoksun kaldığını bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ———- TL ‘nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle,————- plakalı araca ait davalı … şirketinde düzenlenmiş herhangi bir poliçe bulunmadığını poliçenin …tarafından düzenlendiğini, davanın ihbarını talep ettiğini, bu nedenle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Kaza tespit tutanağında sehven sigorta şirketi olarak ——- yazıldığı davacı taraf için haklı sebeple yanılma kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla HMK 124/4 maddesi uyarınca davacı vekilinin taraf değişikliği talebinin kabulüne karar verilmiş ve davanın davalısının …olarak değiştirilmesine, davalı …Ş.’nin husumet itirazının esasla birlikte karara bağlanmasına karar verilmiş olup yeni düzenlenen dava dilekçesi————- tebliğ edilmiştir.
Davalı … vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle, davalı … vekilinin dilekçesi üzerine davalı … şirketinin ihbar olunan sıfatıyla yargılamaya dâhil edildiğini. Kural olarak, hüküm sadece davada taraf olanlara yönelik olarak verilebileceğini. Bu kural uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen taraflar, dava açıldıktan sonra ek bir dilekçeyle davaya dahil edilemeyeceği gibi mecburi dava arkadaşlığı dışında ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilemeyeceğini. İhbar olunan kimseler davada davalı sıfatını kazanamayacağı gibi, bu kişiler aleyhine hüküm de kurulamaz.Şeklinde Yargıtay kararlarının mevcut olduğunu, dava dilekçesinde de görüleceği üzere husumet …’ye yöneltilmiştir. Bu durumda; somut olayda herhangi bir maddi hata bulunmadığı ve tarafımızca taraf değişikliğine katiyen rızamız bulunmadığı da dikkate alınarak davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, sigorta şirketine herhangi bir başvuru yapılmadığını başvuru dava şartının yerine getirilmediğini, usulden reddi gerektiğini,somut olayda failin ve mağdurun aynı kişi olması dolayısıyla suçun unsurlarının oluştuğundan bahsedilemeyeceğini somut olayda suç olmadığından ceza zamanaşımının uygulanması da söz konusu olmayacağını
, davanın zamanaşımına uğradığını , sigortalının kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin poliçe teminat kapsamı dışında bırakıldığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile haksız fiil nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
Kaza tespit tutanağı incelendiğinde; kazanın ——– tarihli olduğu, araç plakasının ———- olduğu, tek yanlı trafik kazası olduğu, tutanakta poliçe numarasının ——–, sigorta şirketinin —— olarak gösterildiği anlaşılmıştır.
——— Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma dosyası celbedilmiş; meydana gelen tek yanlı kazada yaralanan üçüncü kişi ———hakkında ——– ile ilgili şikayet yokluğundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Poliçe incelendiğinde; ——– ile —— tarihleri arasında geçerli ————– poliçesi olduğu tespit edilmiştir.
Poliçe ve hasar dosyası ilgili sigorta şirketinden celbedilmiş, ceza dosyası da Uyap sistemi aracılığı ile gönderilmiş, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Vefat edenin —— kayıtları celbedilmiş ve gelirinin tespiti amacıyla sosyal ekonomik durum araştırılması yapılmıştır.
——— gelen yazı cevabı incelendiğinde; davalıya rücuya tabi ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Destekten yoksun kalma davası açan davacının vefat edenin eşi olduğu nüfus kayıtları ile tespit edilmiştir.
Dosya hesap yapılabilmesi amacıyla aktüer , sigorta uzmanı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup bilirkişiler raporlarında , davalı … şirketi tarafından düzenlenen trafik poliçeesinin kaza tarihi itibariyle geçerli olduğunu, davalı … şirketinin sigortalasının kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olarak davacının yoksun kaldığı desteğe ilişkin maddi zararından sorumlu olduğu, davacının uygulanaacak faizin yasal faiz olduğunu, davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 191.330,05 TL olduğu bu bedelin poliçe limitini aşması nedeniyle davacının davalıdan talep edebileceği maddi zararın azami poliçe limiti olan 150.000 TL olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi raporu HMK 280 maddesi gereğince taraflara tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Davacı usulüne uygun biçimde celse arasında ıslah dilekçesi ibraz etmiş; ıslah dilekçesi 27/09/2018 tarihinde usulüne uygun biçimde davalıya tebliğ edilmiştir. HMK’nun 186. Maddesi gereğince sözlü tahkikata tüm taraflar davet edilmiştir.
Davalı …’nın zamanaşımı itirazı yönünden yapılan incelemede; 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 109. maddesinde motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazmini için kaza gününden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüş, aynı maddenin ikinci fıkrasında, davanın cezayı gerektiren bir eylemden kaynaklanması durumunda ceza kanununun öngördüğü ceza zamanaşımının uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Eylemin suç oluşturması yeterli olup, ayrıca fail hakkında mahkumiyet kararı ile sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı gerekmemektedir. ———–sayılı kararında tek taraflı kazalarda dahi, cezai anlamda kamu düzeninin bozulduğu, bu nedenle ceza zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
Somut olayda eylem için (TCK’nun 85/2) kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nun 66/1-d maddesinde öngörülen zamanaşımı süresinin 15 yıl olduğu dikkate alındığında, kaza tarihinin 03.12.2010 tarihli olduğu, dava tarihi olan olan 19.02.2016’te zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle zamanaşımı itirazının reddine karar verilerek işin esasına girilmiştir.
Davalı … yönünden poliçe incelendiğinde aracın kaza tarihinde zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketi olmadığı anlaşıldığından açılan davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Kaza tespit tutanağında sigorta şirketi ——– olarak belirtildiğinden; davacı taraf için haklı sebeple yanılma kabul edilmiş ve HMK 124/4 maddesi uyarınca davalı olarak ——– değiştirilmiştir. Davacının kaza tespit tutanağına dayanarak davalı …’ya dava açmış olması haklı sebeple yanılma olduğundan ve dava tarihinde (19.02.2016) 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. Maddesinde sigortaya başvuruya dair 14/4/2016 tarihli değişiklik yürürlüğe girmediğinden davacı tarafın sigortaya başvuru şartları araştırılmamış, bu nedenle davacının bu araçla ilgili olarak yapılmış olan sigorta sözleşmesi tarafını bilmesi beklenmeyeceğinden, davacının kaza tespit tutanağına dayalı olarak davasını açmış olması sebebiyle davalı … lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Davalı … yönünden yapılan incelemede; kaza tarihi 03.12.2010 olup; poliçe 26.01.2009 tarihlidir. Poliçe ve kaza tarihi Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarından öncedir. Kaza ve poliçe tarihi gözetilerek; ———–kararları ile yerleşik ” Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı, dolayısıyla tam kusurlu araç sürücüsünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işletenin kusurunun, işletenin ve sürücünün desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı … şirketi, işletenin ve dolayısıyla sürücünün üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğuna göre, davalı … şirketi zararın tamamından sorumlu olacağından, davacılar davalı … şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecektir” içtihatları somut olayda uygulama alanı bulacaktır. Değinilen yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince davacı eşin davalı … Şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteme hakkı mevcuttur. Kaza tarihi gözetilerek hesaplamaların —— tablosuna göre yapılması gerekmekte olup; bilirkişi raporu bu hesaplama yöntemi ile düzenlendiğinden hükme esas alınmıştır. Sigorta poliçe limiti gözetilerek; —— TL destekten yoksun kalma tazminatının talep gibi dava tarihi 16.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE
A) Davalı … Yönünden; davanın kabulü ile; 150.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi 16.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine;
B) Davalı … yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine,
1-Alınması gerekli 10.246,50 TL harcın davacı tarafça yatırılan 29,20 TL peşin harç ve 509,00 TL ıslah harcından mahsubu ile 9.708,30 TL harcın davalı …Ş ‘den alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafça yapılan 29,20 TL peşin harç, 509,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 538,20 TL harç giderinin davalı …Ş ‘den alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan 325,00 TL posta tebligat masrafı, 1.100 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1425,00 TL yargılama giderinin davalı …Ş ‘den alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 14.750,00 TL vekalet ücretinin davalı .- ‘den alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacının kaza tespit tutanağına dayanarak davalı …’ya dava açmış olması haklı sebeple yanılma olduğundan; Davalı .- ‘ye vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/02/2019