Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/870 E. 2018/1301 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/480 Esas
KARAR NO : 2018/1302
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/04/2017
KARAR TARİHİ : 11/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında …. mevcut 35 metrekare ofis satış için temsil sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 5.maddesinde “Satıcı, … İlke Gayrımenkul’e verilmiş olan münhasır yetki uyarınca, sözleşme süresince başka kişi ve kuruluşlara yetki vererek bu kişi ve kuruluşların aracılığı ile gayrımenkulü kiraya vermek amacı ile işlemde bulunmamayı, gayrımenkul ile ilgili olarak kendisine gelen tüm başvuruları …. İlke Gayrımenkul’ e bildireceğini ve böyle kişi ve kuruluşlarla işlemde bulunması halinde . İlke Gayrımenkul’e komisyon bedelini cezai şart olarak derhal ve nakden, başka herhangi bir ihtara gerek olmaksızın ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder.” ve yine sözleşmenin 12. Maddesinde”Satıcı, sözleşmenin herhangi bir hükmünü ihlal ettiği takdirde mksimum satış bedeli üzerinden hesaplanacak komisyon bedelini .’ e derhal ve nakden, başka herhangi bir ihtara gerek olmaksızın ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” şeklinde düzenlendiğini, müvekkilinin satış için temlik sözleşmesine dayalı olarak gerekli işlemleri başlatmış ise de davalının buna rağmen sözleşme devam ederken sözleşmeye konu ofisi kendisinin sattığını, bu nedenle müvekkilinin hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacağını talep etme hakkı doğduğunu, borçlu aleyhine, İstanbul Anadolu 24. İcra Dairesinin …. E. Sayılı takip dosyasından genel haciz yolu ile icra takibine geçildiğini ve söz konusu takibe ilişkin olarak davalı borçluya örnek no 7 ödeme emri gönderildiğini, ancak davalının müvekkiline olan borcunu ödemediği gibi 11/04/2017 tarihinde borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibe devam edebilmek için İ.İ.K. Mad. 67 gereğince bu davayı açtıklarını beyan ederek 6.000,00 TL. Alacağın takip tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsili için davalı(borçlu)’nun haksız itirazının iptali ve takibin takip talebinde yazılı olan koşullarla devamına, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı/borçlulardan tahsiline, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğini, bu nedenle davanın öncelikle görev yönünden reddini talep ettiklerini, ayrıca davacının imzalandığı iddia ettiği söz konusu sözleşmenin ne icra takibine dayanak belge olarak eklendiğini, ne de dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, ne de delilleri arasında gösterildiğini, kira ilişkisinin devam ettiği dönemde müvekkilinin belirtilen gayrimenkulü bir arkadaşına doğrudan herhangi bir aracı kişi veya kurum kullanmadan sattığını, davacının bu satıştan komisyon talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu sebeple davacı tarafın iddia ettiği durum ve şartlarda yapılacak bir ödemenin sebepsiz zenginleşme mahiyetinde olacağını, davacının icra inkar tazminatı talebinin de haksız olduğunu beyan ederek haksız davanın öncelikle usule ilişkin itirazları yönünden yerinde görülmez ise esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyada bulunan davacı vekilin ibraz ettiği 26.03.216 tarihli Satış İçin Temsil Sözleşmesi başlıklı sözleşme incelendiğinde iki sayfadan ibaret olduğu ancak ilk sayfasında davacı veya davalının imzalarının olmadığı görülmüştür. İmzasız sayfada sözleşmeye konu taşınmazın İli, ilçesi, mahallesi, sokağı olmadığı gibi ada ,pafta , parsel numarası da belirtilmemiş olduğu tespit edilmiştir. Sözleşmenin ilk sayfasında sözleşmeye konu taşınmazı tanımlamaya yarar sadece ‘…..’ şeklinde ibare bulunduğu görülmüştür. Davacı vekilinin . tarihli dilekçesinde davaya konu taşınmaz olarak ….. ada …. parsel ….noyu göstermesi üzerine . Tapu Sicil Müdürlüğünden belirtilen taşınmazın tedavülleri ile birlikte kayıtları getirtilmiş.numaralı taşınmazın davalı adına hiç kayıt edilmediği anlaşılmıştır.
Dava, tellallık sözleşmesinden doğan ücretin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. 6098 Sayılı TBK’nun 520. maddesi uyarınca taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Dosyada bulunan sözleşmenin iki sayfa olması ancak ilk sayfanın imzasız oluşu nedeni ile bu sayfa davalıyı bağlamayacaktır. İmzalı kalan 2. Sayfadan ise sözleşme bütünlüğü bozulduğundan hüküm kurulması mümkün değildir. Ayrıca sözleşme bir bütün olarak kabul edilse dahi sözleşmenin esaslı unsurlarından sözleşmenin konusu açık olmadığından ( satışa konu taşınmazın bilgileri ) ortada hüküm kurmaya elverişli bir sözleşmeden söz etmek mümkün olmayacaktır. Tapu kayıtları ve tedavülleri incelendiğinde davalının 67 nolu dairenin hiç sahibi olmadığı da anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar harcının peşin alınan 102,47 TL harçtan mahsubu ile bakiye 66,57 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
5-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/12/2018