Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/862 Esas
KARAR NO: 2019/1348
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/08/2017
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı şirket arasında —-taihinde imzalanan işletme devri sözleşmesi gereğince davalı şirketin işletme hakkına sahip bulunduğu—– tedavi bölümünü alt işletici olarak müvekkil şirkete devretmeyi taahhüt ettiğini, davalı şirketin bu taahhüdüne karşılık olarak müvekkilinin — tarihli – TL,- tarihli – TL, – tarihli – TL, – tarihli – TL tutarlı senetleri – tarihinde düzenleyerek davalı şirkete verdiğini, müvekkilinin fizik tedavi bölümünü işletmeye başladığını, bir süre sonra tıp merkezi yetkilileri tarafından davalı şirket ile tıp merkezinin fizik tedavi bölümünün davalı şirket tarafından işletilmesi konusunda bir sözleşme bulunmadığı ve davalı şirketin tıp merkezinin fizik tedavi bölümünü işletme hakkını müvekkil şirkete devretme yetkisine sahip olmadığını söylediklerini, davalı şirketin işletmesini üstlenmediği ve bu sebeple devir hakkı olmadığı bir işletmeyi müvekkil şirkete sözleşme ile devrettiğini, davalı şirketin — tarihli sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirmediğini, müvekkilinin davalı şirkete — TL bedelli senet verdiğini, davalının senetleriniadesine yanaşmadığını, söz konusu senetlerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile senetlerin üzerine 3.kişilere devrinin, icraya konulması ve tahsilinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulması gerektiğini iddia ederek; müvekkilinin – tarihli – TL, — tarihli – TL, – tarihli – TL, – tarihli – TL tutarlı senetlerden dolayı toplam – TL davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, senetler üzerinde ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı tarafa tebliğ olduğu, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, niteliği itibariyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı, davalı ile — tarihinde imzaladıkları işletme devri sözleşmesi gereğince davalıya toplam —- tutarlı senetleri verdiklerini, ancak daha sonra davalının söz konusu işletmede herhangi bir hakkının ve devir yetkisinin olmadığının ortaya çıktığını, bu nedenle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Tarafların tacir olması nedeniyle tarafların defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davacının defterleri üzerinde inceleme yapılmış ancak yapılan ihtaratlı tebligata rağmen davalının defterlerini sunmadığı görülmüştür. İncelenen davacı defter ve belgeleri uyarınca; davacı ile davalı arasında —– tarihli işletme devir sözleşmesi bulunduğu, sözleşme uyarınca davalının dava dışı ——- aralarında bulunan sözleşme gereğince sahip olduğu fizik tedavi bölümü işletme hakkını davacıya devredeceği, buna karşılık davacının davalıya her biri —- TL tutarlı toplam —- TL tutarlı senetleri verdiği, davacı ile davalı arasında başkaca bir ticari ilişkinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz ile dava dışı—– arasındaki yazışmalar sonucunda dosyaya sunulan —tarihli yazı cevabı ile “Davalı ile dava dışı bu hastane arasında herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı” anlaşılmıştır. Buna göre davalının işletme ve devir hakkı olmayan bir işletmeyi (hastanenin fizik tedavi bölümünü) davacıya devretmeye kalkışması sözleşmenin yapılmasında aldatma niteliğinde olduğundan, davacının davalının bu aldatması sonucunda sözleşmeyi yapmış olduğu, davalının devir hakkı olmadığını bilmiş olsaydı sözleşmeyi yapmayacağının kabulünün hayatın olağan akışına uygun olacağı anlaşıldığından, TBK 36.maddesindeki “Taraflardan biri diğerinin aldatması sonucu bir sözleşme yapmışsa, yanılması esaslı olmasa bile sözleşmeyle bağlı değildir” hükmü gereğince davacının davalıyla yapmış olduğu sözleşmeyle bağlı olmadığı ve karşılığını almadan vermiş olduğu toplam —- TL tutarlı senetler kapsamında davalıya borçlu olmadığının kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile; davacının davalıya —vade tarihli, —-TL, — vade tarihli –TL, -vade tarihli –TL ve – vade tarihli –TL tutarlı bonolar yönünden borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gereken 10.929,60-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 2.732,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.197,20-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.141,30-TL yargılama gideri ile 2.732,40-TL peşin harç, 31,40-TL başvurma harcı toplamı 3.905,10-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 15.550,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/12/2019