Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/834 E. 2019/464 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/834 Esas
KARAR NO : 2019/464

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/07/2017
KARAR TARİHİ : 18/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkiline ait —- plakalı aracın 18/01/2017 tarihinde yapmış olduğu kaza sonucu davalı sigorta tarafından 30.401,00-TL hasar tespit edildiğini ve bu hasar bedeli poliçede bulunan özel şartlar nedeniyle %20 bedelin taraflarına ödenmek istendiğini, hasar bedelinin tamamının taraflarına ödenmesinin gerektiğini, müvekkili firmaya ait kazaya karışan aracın olay günü yine davacı adına çalışan diğer şirketinin ——-çalışanının sevk ve idaresindeyken kazaya karıştığını, davalı sigorta şirketinin kazadan sonra davacı firmayı aradığını ve aracın başkası tarafından kullanıldığını ve bunun sıkıntı olacağını söylediklerini, poliçede aracın sadece ruhsat sahibi çalışanının kullanabileceğine dair bir kısıtlama bulunmadığını, poliçenin genişletilmiş poliçe olduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 30.401,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve mahkeme harç masraflarıyla birlikte avukatlık vekalet ücretinin davalıdan alınarak taraflarına ödenmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili savunmasında özetle; dava konusu aracın hasar ihbarı akabinde müvekkili şirket nezdinde hasar dosyasının açıldığını, ekspertiz çalışması neticesinde ağır hasarlı olması nedeniyle per total olarak değerlendirileceğinin sigortalıya bildirildiğini, aracın hasarlı haliyle sigortalıya terk edilmek üzere bakiye tazminatının 30.401,00-TL olduğunu ancak yapılan sözleşmede sigortalı aracın rent a car amaçlı kiralık araç olarak kullanıldığının belirlendiğini, “————” gereği hasar tazminatından %80 tenzili muafiyet uygulanarak, meydana gelen hasar dolayısıyla %20 sorumluluklarının olduğunu ve davacı sigortalıya 6.080,00-TL ödeme gerçekleştirilmesinin teklif edildiğini ve bunun kabul görmediğini haksız ve yersiz davanın reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davacı sigortalının Kasko poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinden, “Rizikonun gerçekleşmesi nedeniyle tazminat” istemine ilişkindir.
Davacıya ait ————plakalı aracın 18/01/2017 tarihinde yapmış olduğu kaza nedeniyle hasarlandığı, aracın olay tarihi itibariyle davalı sigorta şirketi tarafından —-sigortası güvencesinde olduğu, hasar bedelinin ödenmesi için davalıya yapılan başvuru üzerine “hasar bedelinin %20’sinin ödenmesini teklif edilmesi” nedeniyle alacak istemli olarak bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu edilen trafik kazasının 18/01/2017 tarihinde — otoyolunda meydana geldiği görülmüştür. Aracın trafik kayıtları, sigorta hasar dosyası, olay yeri tespit tutanakları celp ve ibraz edilmiş; tarafların kusur durumları ile ilgili trafik kusur bilirkişisinden rapor alınmıştır. Meydana gelen trafik kazasında sigortalı araç sürücüsü ——– %100 oranında kusurlu olduğu, olay nedeniyle başkaca herhangi bir kimsenin kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Oluşan kazada davacıya ait araç da meydana gelen toplam zararın 30.400,00-TL olduğu dosyaya sunulan raporla sabittir. Ancak taraflar arasındaki kasko sigorta poliçesindeki “kullanım şekli klozu” nedeniyle davalı sigorta şirketinin muafiyet savunmasında bulunduğu görülmüştür.
Davaya konu poliçe incelendiğinde, poliçenin genel yazım puntosundan daha büyük olacak şekilde genel şartlara uygun olarak “muafiyetler” başlığı altında “kullanım şekli istisnası” ile ilgili muafiyet düzenlemesine yer verildiği, belirtilen metinde “Sürücü kursu aracı, taksi, dolmuş her türlü hatlı minibüs ve midibüs olarak işletilen veya kullanılan, ayrıca günlük veya kısa yahut uzun süreli olarak kiralanan araçlarda meydana gelen tüm hasarlar için aksi açıkça kararlaştırılmamış ise ve gereken ek prim de ödenmemişse hasar bedelinin %80’ninin sigortalı tarafından karşılanmak üzere müşterek sigorta uygulanacaktır.” açıklamasının bulunduğu, buna göre davacıya ait aracın araç kiralama sözleşmesi ile kirada kullanıldığı sırada hasarlandığı dosya kapsamıyla sabit olduğundan; yukarıda açıklanan kullanım şekli istisnası nedeniyle davacıya ait aracın kirada bulunduğu sırada hasarlandığı ve poliçe düzenlemesinin aksinin taraflarca kararlaştırılmadığı ve ek primin de ödenmediği anlaşılmakla, belirlenen hasar bedelinin %20’si oranında davalı sorumluluğu bulunduğu anlaşıldığından davanın bu kapsamda kısmen kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile 6.080,00 TL’nin 03/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 415,32-TL harçtan peşin alınan 519,18-TL harcın mahsubu ile bakiye 103,86-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.535,40-TL yargılama giderinin ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 307,07-TL’sinin ve 31,40-TL başvurma harcı ile 519,18-TL peşin harç olmak üzere toplam 857,65-TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf gider yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
6-Hüküm altına alınan miktar üzerindenn —– hükümlerine göre davacı lehine 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım yönünden—- hükümlerine göre davalı lehine 2.918,52-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.