Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/823 E. 2019/711 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1043 Esas
KARAR NO : 2019/854

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2017
KARAR TARİHİ : 31/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafın 27/09/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı …’in ——————– olarak —damacanalarla içme suyu satan——nin eşit hisseli yarı yarıya ortakları olduklarını, her ikisinin de şirketin münferiden ve müstakilen temsile yetkili müdürleri olduklarını, bayiliğini yaptıkları—– ve —-‘nin firmaları aleyhine ve şirketlerinin ticari yönden zararına neden olan bazı tutumları sebebiyle şirketlerinin haklarını ve menfaatlerini korumak adına şirket müdürü olarak ——–‘ye karşı Bursa—. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2017/397 Esas sayılı dosyası üzerinden tazminat davası açtıklarını, bir süre sonra ——- 04/07/2017 tarihli ihtarname ile şirketleri ile olan bayilik sözleşmesini haksız şekilde feshettiklerini, bunun üzerine —- yönlendirmesiyle davalı …’in —— adresindeki dükkanda korsan bir bayi olarak şirketlerinin faaliyet alanı olan —– suyunu dağıtım işine girdiğini, bu —– bayide diğer davalı—- isimli kişinin —- üzerinden— şirketinden temin edilen suları, o tarihte şirketlerinin —işçileri olan —– firmasında işe başlattığını, —- kullanımında olan———— telefonları kullanmak suretiyle şirketlerinin müşterilerine su satmaya başladıklarını, bu durumun devam etmesinden bir ay kadar sonra davalı …’in … adına “— adresinde faaliyet gösteren——– açtığını, Davalı …’in 6102 sayılı TTK ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun’a aykırılık teşkil ettiğini, Davalı …’in ——— üzerindeki müdürlük yetkilerini şirket sözleşmesine, TTK, BK, Hukuk Genel İlkelerine ve Hakkaniyete aykırı olması nedeniyle —– üzerindeki hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılması ve şirket müdürlüğünden azledilmesi için İstanbul Anadolu—. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/789 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açtığını, Davalılardan …’in —- maddi ve manevi zarara uğrattığını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 20.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken alınıp kendisine verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Av. …’un davalılar vekili olarak cevap dilekçesi sunduğu ancak vekaletnamesinin incelenmesinde sadece …’in vekili olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı …’in davacı şirketin %50 sermayesine denk gelen 50 hisseye karşılık 5.000,00-TL sermayesi ile kurucu ortağı ve şirket müdürü olduğunu, davacı şirket adına münferiden temsil ile iş bu davayı açan —– da şirketin %50 sermayesine denk gelen 50 hisseye karşılık 5.000,00-TL sermayesi ile kurucu ortağı ve şirket müdürü olduğunu, hal böyle iken husumet yokluğundan davanın reddini talep ettiklerini, davacı şirketin en son olarak 29/03/2017 tarihli Hizmet Noktası Sözleşmeleri ile —————Şirketinin bayisi olarak faaliyet göstermiş olup şirketin bunun dışında hali hazırda başka bir ticari faaliyetinin bulunmadığını, —————— Tarafından muhatap şirketin bayiliği iş bu davanın açılmasından çok önce Bursa –. Noterliği’nin 04/07/2017 tarih ve — yevmiye sayılı ihtarı ile fesih edildiğini, davacının dava dilekçesinde belirtilen telefon numaralarının—firmasının üzerine olduğunu, bayiliğin feshi ile birlikte bu telefon hatlarının davacı şirketin kullanımına kapatıldığını, fesih ihtarının incelendiğinde, —- tamamen müvekkilinin bilgisi ve onayı dışında yapmış olduğu iş ve etlemler gerekçe gösterilerek bayilik sözleşmesinin fesih edildiğinin sabit olduğunu, fesih ihtarında kişinin —–ile haksız rekabete yol açan fiillerde bulunduğunun belirtildiğini, müvekkilinin bilgisi ve onayı dışında tamamen — muhatabın münferit yetkileri ile yapmış olduğu söz konusu iş ve eylemler sonucunda davacı şirketin tüm ticari faaliyetlerinin 04/07/2017 tarihi itibari ile durmuş bulunduğunu, karşı dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile usul, yasa ve yetleşik Yargıtay içtihatlarına aykırılık teşkil eden, haksız ve mesnetsiz davanın tüm yönleri ile reddine, yargılama harç ve masrafları ile ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kayıtlı dava dosyasına davacı tarafın sunmuş oolduğu 28/05/2019 tarihli dilekçe ile yazılı olarak davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
HMK 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla; davacı yanın feragati nedeniyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 341,55-TL peşin harçtan alınarak kalan 297,15-TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —- göre takdir olunun 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu takdirde karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı