Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/807 E. 2021/195 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/807 Esas
KARAR NO: 2021/195 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 24/07/2017
KARAR TARİHİ: 02/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı —- sigortalı, sürücü —- sevk ve idaresindeki— plakalı aracın, —- tarihinde, asli kusurlu olarak —- sevk ve idaresindeki —-plakalı araca çarpması neticesinde çift taraflı yaralanmak trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada —- plakalı araçta yolcu olan müvekkili —-yaralanıp sürekli sakat kaldığını, müvekkilinin geçirdiği trafik kazası neticesinde sürekli sakat kaldığını, kazadan sonra uzun süre tedavi görmek zorunda kalan müvekkilinin aylarca hastanede kaldığım, kazadan sonra müvekkili adma davalı sigorta şirketine müracaatta bulunulduğunu, sigorta şirketi tarafından —– numaralı hasar dosyası açıldığını, davalı sigorta şirketi tarafından usulüne uygun müracaata rağmen haksız ve hukuka aykırı olarak herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı sigorta şirketinin,—— müracaata rağmen haksız ve hukuka aykırı olarak ödeme yapmadığını, davalı şirket ödeme yapmadığı ve dava açılmasına sebebiyet verdiği için kazadan dolayı sorumluluğu ve faiz sorumluluğunun devam ettiğini, bu nedenle faizin başlangıç tarihinin dava dilekçesinde belirtildiği üzere olay tarihinden hesaplanması gerektiğini, aksi düşünce oluşması halinde ise davalı sigorta şirketine müracaat edildiği tarihten —- iş günü sonrasından faizin başlatılması gerektiğini, iş bu nedenle müvekkili için geçici iş göremezlik, geçici bakım ve sürekli sakatlık tazminatımn tahsili için huzurdaki davayı açmak gereği hâsıl olduğunu beyan ile, fazlaya ilişkin her tür dava ve talep haklan saklı kalmak kaydıyla, tahkikat sonucunda müvekkilinin maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik, müvekkili —- iş göremezlik tazminatı olarak —-geçici bakım gideri tazminatı olarak —– olmak üzere toplam ——— kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:Davacının, HMK m. 121 ve 122 gereğince, delil örneklerini tebliğ ettirmediğini, hiçbir surette davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; dava dilekçesinde bahsi geçen —— plaka sayılı aracın, müvekkili şirkete —- tarihleri arasında ———– olduğunu, bu poliçelerden dolayı sorumluluğun, kaza tarihi itibariyle sigortalının kusuru oranında olmak üzere, —- sınırlı olduğunu, mağdur—— sakatlanması nedeniyle de işbu dava öncesi tazminat talebinde bulunulması üzerine —— hasar dosyası açıldığını, eksik evrakla açılan davanın, kanuna ve genel şartlara uymamasından ötürü reddi gerektiğini, evrakların eksik olduğunu, HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri gereği davanın usulden reddedilmesi gerektiğini,—- uyarınca sürekli sakatlık tazminatı hesaplamalarının —- hükümlerine göre değil, —- yer alan —- —-kullanılarak hesaplama yapılması gerektiğini, davacının gelirinin somut belgelerle ispat edilmesi gerektiğini, dava konusu olayda müterafık kusur durumunun araştırılması gerektiğim, dava konusu olayda ise, mağdur şahsın takılması zorunlu olan emniyet kemerini takıp takmadığının tespiti, dolayısı ile davacının kazada olmasa bile maluliyette kusurunun bulunup bulunmadığının anlaşılması ve tespit edilen kusur oranın da eğer bir tazminat hesaplanırsa bu kusur oranında indirim yapılması gerektiğini, meydana gelen kaza nedeniyle davacının talep ettiği geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderinden müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, bu husustaki sorumluluğun———- ait olduğunu, sigortalı araca çarpan araç —– plakalı bir — olup, ——olduğunu, kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, müvekkili şirket sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davacı vekilinin talep etmesi gereken faizin yasal faiz olduğunu, dava konusu kaza, haksız fiilden kaynaklanmış olup, ticari iş olarak nitelendirilemeyeceğini, bu nedenle uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu beyan ile, öncelikle, haksız davanın usulden ve esastan reddini, ancak mahkeme aksi kanaatte ise, kusur, maluliyet durumu ve tazminat miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasını, maluliyet raporunun ——– tazminat raporunun hazineye kayıtlı aktüer aracılığı ile yaptırılmasını, emniyet kemeri takılmamış olması sebebi ile davacının müterafık kusurunun tazminattan indirilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazasından kaynaklı geçici, kalıcı, bakıcı talepli olduğu tazminat davası olduğu görüldü.
————müzekkerelere ikmalen cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.
Kusur yönünden rapor hazırlanmak üzere dosya kusur hasar uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi mahkememize hitaben hazırlamış olduğu raporunda özetle:—-tarihinde meydana gelen olayda; Davalı tarafa sigortalı —– plaka sayılı —- dava dışı —— oranında kusurtu olduğu, Dava dışı —- plaka sayılı—– %10 (Yüzde on) oranında kusurlu olduğu, Davacı yolcu ———- oluşumunda kusursuz olduğu, kanaatine varıldığı yönünde mütalaa etmiştir.
Davacıya ait maluliyet oranının tespiti için dosyanın —–gönderilmesine karar verilmiş olup, —– alınan maluliyet raporunda özetle; Dosya kapsamına alınan grafilerin değerlendirildiği, bel ve boyun omurgalarında tanımlanan anomalilerin — kaza ile illiyetinin kurulamadığı cihetiyle, ——— tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının,—— kapsamında maluliyetini gerektirecek araz tespit edilmediğinden kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu oy birliği ile mütalaa edildiği görüldü.
Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda dosyanın yeniden ——–gönderilerek maluliyet raporu alınmasına karar verilmiş olup, —–alınan maluliyet raporunda özetle; ————— sadece beden çalışma gücünün en az —- kaybedip kaybetmediğine —— değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetiyle, Mevcut belgelere göre; —— tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, ——— kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde olmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı oy birliği ile mütalaa edildiği görüldü.
Alınan raporların taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği görüldü.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, aşamalarda aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede;davacının meydana gelen trafik kazası sonucunda malul kaldığından bahisle tazminat talebiyle mahkememizde dava açtığı ——-alınan maluliyet raporunda bel ve boyun omurgalarında tanımlanan anomalilerin —– tarihli kaza ile illiyetinin kurulamadığı cihetiyle, Mevcut belgelere göre; davacının, — tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, —— olduğunun buldurulduğu davacı vekilince yapılan itiraz neticesinde—-yeniden yapılan değerlendirmede davacının maluliyetinin olmadığı tespit edildiğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59.30 TL karar harcına karşılık peşin alınan 31,40 TL peşin harcından mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın terkin sınırları altında kaldığından davacıdan alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte A.A.Ü.T.uyarınca 3.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ——- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2021