Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/794 E. 2021/205 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/794 Esas
KARAR NO: 2021/205
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2017
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- dosyada müvekkili —– borçlu olarak gösterildiğini, söz konusu icra takibinin kambiyo senedine dayalı olarak açılmış ve takip talebinde dayanak olarak —- tanzim tarihli, —- vade tarihli, —— bedelli senedin gösterildiğini, müvekkilinin davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin takibe dayanak olarak gösterilen senedi imzalamadığını, senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalı şirket ile herhangi bir alışverişinin bulunmadığını, takip dayanağı üzerindeki bilgiler ve imzaların kim tarafından doldurulmuş olduğunu müvekkilinin bilmediğini, müvekkilinin davalı şirketle herhagi bir bağı ve ilişiği olmadığından ve gönderilen ödeme emrine süresinde itiraz etmediğinden başlatılan icra takibinin de kesinleşmiş olduğundan borçlu olmadığının tespiti için bu davayı açtıklarını, dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin tedbiren durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, haklı davanın kabulüyle davacının davalıya karşı takibe dayanak olarak gösterilen senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, davalı şirket aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının —— tarihinde —– tarihinde —- aldığını, her iki alışveriş nedeniyle toplamda—– borcunun kaldığını, senetteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı iddiasının da asılsız olduğunu, davacının müvekkili şirket tarafından ödeme yapması konusunda ikaz edildiğini,————dosyası ile takibe geçildiğini, davacının kendisi ile iletişime geçerek tehdit ve hakaret ettiğini ve akabinde şirkete gelerek takip borcunu kabul ettiğini ve indirim talebinde bulunduğunu, ancak söz verilen günde taahhüt vermeye gelmediğini ve senedin iptali için dava açtığını, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı, davalı tarafından —–sayılı dosyası ile kambiyo senedine dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak olarak gösterilen —-tanzim ve — vade tarihli, —– tutarlı senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, davalı ile herhangi bir alışverişinin olmadığını iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuştur.
Davalı ise, davacı ile aralarında ticari ilişki olduğunu, davacıya —- satışını yaptıklarını, davacının nakit ödeme sonrasında bakiye —– borcunun kaldığını, takibe konu senedin davacı tarafından imzalanarak verildiğini, davanın haksız olduğunu savunmuştur.
Dava, takibe dayanak olarak gösterilen senetteki davacı imzasının inkarına dayalıdır. Davacının açıkça senetteki imzayı inkar etmesi nedeniyle davacının incelemeye emsal olabilecek imza örnekleri toplanmış, ardından senet aslı celp edilerek grafolojik inceleme yapılması istenmiştir. Ancak senet aslının bulunduğu —- yazılan yazılara rağmen—— senet aslının temini mümkün olmamıştır.—— tarihli cevabi yazısı ile, senet aslının icra müdürlüğünde olmadığı, ——– yılında senet aslının alacaklı vekili tarafından teslim alındığı ve istenmesine rağmen icra müdürlüğüne iade edilmediği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin duruşma beyanlarından da “Senet aslının icra dairesinden davalının daha önceki vekili tarafından teslim alındığı, haricen yapılan aramalara rağmen bulunamadığı, senedin kaybolmuş olabileceği.” anlaşılmaktadır.
Davacının takibe dayanak olarak gösterilen —- tanzim ve— vade tarihli, —– bedelli senetteki imzasını açıkça inkar etmesi karşısında, davalının senet aslını icra dairesinden teslim alması ve senedi geri teslim etmesi konusundaki tüm uyarılara rağmen senedi teslim etmeyerek, senetteki imzanın incelenmesine imkan tanımaması nedeniyle senetteki imzanın davacıya ait olmadığının kabulü ile davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüyle; —– icra takibine dayanak olarak gösterilen—– tanzim ve —- vade tarihli —– tutarlı bono yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Şartları oluşmadığından davacının kötü niyet tazminatının reddine,
3-Alınması gereken 204,93-TL karar hacının, davacı tarafından peşin yatırılan 53,73-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 151,20-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 165,70-TL yargılama gideri ile 53,73-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı toplamı 250,83-TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 68,70-TL yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 3.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, kesin olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/03/2021