Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/793 E. 2023/743 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/793
KARAR NO : 2023/743

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2017
KARAR TARİHİ : 28/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin iş yerinde 27.02.2017 günü hırsızlık olduğunu, başkaca şeylerin yanı sıra müvekkili şirkete ait —-Şubesi Müdürlüğü’nün —- nolu hesabından verilen ve —- seri numaralar arası toplam 24 adet boş çek yaprağının da çalındığını, müvekkilinin —- Cumhuriyet Başsavcılığı’nın —–soruşturma numaralı dosyası ile 01.03.2017 günü şikayetçi olduğunu, ekte örneğini ibraz ettikleri çekin de müvekkilinin iş yerinden boş ve imzasız olarak çalınan çeklerden olduğunu, ancak bu çekin sahte imza ile keşide edildiğini, müvekkili şirketin yetkililerine ait ekteki imza sirkülerinden görüleceği üzere bu çekteki keşide imzası ile müvekkili şirketin yetkililerinin imzasının hiçbir şekilde birbirine benzemediğini, bu hususun göz ile ve fiziken rahatça anlaşılmakta olduğunu, söz konusu çekin davalılar …—– yetkilisinin cirolarını taşır vaziyette bankaya ibraz edildiğini, bankanın henüz işlem yapmadığını ancak her an işlem yapabileceğini, müvekkilinin davalıların hiçbirisi il ticari ilişkisi olmadığını ve davalılara borcu olmadığını belirterek, ilgililerine karşı her türlü hukuki ve cezai hakları ile uğradıkları ve uğrayacakları zarar ve ziyanları nedeniyle her türlü tazminat hakları ve ayrıca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikle bu çek nedeniyle ödeme yapılmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilerek bankaya bu durumun bildirilmesini, şayet bu esnada banka çeki yazmış olursa çekin icra takibine konulmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, şayet çek icra takibine konulmuş ise takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin iş yerinden boş ve imzasız olarak çalınan ve sonrasında sahte imza ile keşide edilen söz konusu çek nedeniyle davalılara hiçbir borcunun olmadığının tespitini, çek aslının davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ile yasal ücreti vekaletin davalılara müştereken ve müteselsilen yüklenmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkiline tebligatın usulsüz yapıldığını, müvekkilinin et ve et ürünleri imalat ve ticareti ile uğraşmakta olan, sektöründe bilinen, tanınan, itibarlı ve ekonomik yapısı sağlam bir şirket olduğunu, müvekilinin dava konusu çekin arkasındaki cirolarda üçüncü sırada olduğunu, müvekkilinin dava konusu çeki —-isimli diğer davalıya satmış olduğu et karşılığında aldığını ve tahsil için bankaya gönderdiğini, sahte veya çalıntı olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını, sahte ve çalıntı olduğunu bilen bir kişinin çeki bankaya götürüp tahsile koymasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkikilinin bankadan aranarak kendisine durumun bildirildiğini, bunun üzerine çeki aldığı kişiden çek bedelini tahsil ettiğini, çekte ciroları bulunduğu için bu davanın usulen müvekkiline yöneltilmiş olsa bile davacı çek sahibi ile müvekkili firma arasında hiçbir ticari ilişki olmadığından taraflarına karşı açılan davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin çeki iyi niyet ile iktisap eti müvekkili hakkında açılan menfi tespit davasının kabul edilebilmesi için müvekkilinin kötü niyetle davacının borçlu olmadığını bilerek bu çeki iktisap etmiş olduğunun ispat edilmesi gerektiğini belirterek, dava dilekçesine davalının 28.03.2018 tarihinde muttali olduğunun tespiti ve kabulü ile davacının hukuka aykırı davasının davalı bakımından reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile çek nedeni ile icra takibinden önce açılan İİK 72/2 mad. Göre açılan menfi tespit davası olduğu görüldü.—–Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine, —– Asliye Hukuk Mahkemesine, —-Cumhuriyet Başsavcılığına, —– Asliye Ticaret Mahkemesine, —-Cumhuriyet Başsavcılığına,—–Cumhuriyet Başsavcılığına, —-Cumhuriyet Başsavcılığına, —– Polis Merkezi, —-Cumhuriyet Başsavcılığı,—- Şubesi, —–Polis Merkezi Amirliği, —– Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.
Dosya Mali Müşavir Bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Davacının incelenen 2017 yılına ait envanter defterinin açılış onayının yasal süresi içerisinde “yaptırılmış olduğu, bu defterin kapanış onayına tabi olmadığı, defterin yazdırılmamış (boş) olduğu, iye defterinin ve defteri kebirin davacı tarafından ibraz edilmediği için incelenemediğini, açılış ve kapanış onaylarının süresi içerisinde yaptırılıp yaptırılmadığının kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığının, defter kayıtlarının birbirini doğrulayıp doğrulamadığının tespit edilemediği, davacı vekili tarafından inceleme gününde sunulan CD içinde bulunan davacının 2017 yılına ait yevmiye defteri ve defteri kebirin Excel belgesi formatındaki kayıtlarının incelendiği, davalının incelenen 2017 yılına ait yevmiye defteri ve defteri kebirinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve e uygun olarak tutulduğu, bu defter kayıtlarının birini doğruladığı, envanter davalı tarafından ibraz edilmediği için incelenemediği, açılış onayının yasal süresi inde yaptırılıp yaptırılmadığının, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığının, diğer defter kayıtları ile birbirini doğrulayıp doğrulamadığının tespit edilemediği, Davalı … 2017 yılına ait ticari defterlerinin davalı tarafından ibraz edilmediği için incelenemediği, Davalı —– 2017 yılına ait ticari defterlerinin davalı tarafından ibraz edilmediği için incelenemediği, Davacı —- 2017 yılına ait yevmiye defteri ve defteri kebirinin Excel belgesi formatındaki kayıtlarına davalı …, davalı —- ve davalı … adına bir hesap ve kayıt bulunmadığı, söz konusu kayıtlara göre davacı ve davalılar arasında ticari bir ilişki bulunmadığı, ayrıca söz konusu kayıtlara göre davalılar davacıdan alacaklı olmadığı gibi davaya konu çek sebebiyle davacının davalılara borcu bulunmadığı, Davalının 2017 yılına ait yevmiye defteri ve defteri kebir kayıtlarına göre; davacı—-. ve davalı … adına bir hesap ve kayıt bulunmadığı, söz konusu kayıtlara göre davalı … ile davacı ve davalılardan … arasında ticari bir ilişki bulunmadığı, ayrıca söz konusu kayıtlara göre davalı davacıdan alacaklı olmadığı gibi davaya konu çek sebebiyle davacının davalıya borcu bulunmadığı, Davalının 2017 yılına ait yevmiye defteri ve defteri kebir kayıtlarına göre; davalının ticari defterlerinde davalılardan—– adına —– Alıcılar hesabının altında —– kodu ve “—– adıyla alt (yardımcı) hesap bulunduğu, aralarında 2017 yılı boyunca ticari bir ilişki olduğu, gösteren faturaların ve tahsilat makbuzlarında yer alan ödemelerin davalının yevmiye defterinde ve defteri kebirinde kayıtlı olduğu, dava konusu olan çekin söz konusu hesapta, davalılardan ——tarafından davalılardan—–satılan malların bedeli karşılığında ödeme olarak alınan çeklerden biri olarak kayıtlı olduğu, söz konusu çekin 21.07.2017 tarihinde davalılardan —— iade edildiğine dair hesapta kayıt bulunduğu, davacı tarafın dava konusu çek nedeniyle ödeme yapılmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilerek bankaya bu durumun bildirilmesine, şayet bu esnada banka çeki yazmış olursa çekin icra takibine konulmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, şayet çek icra konulmuş ise takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekki yerinden boş ve imzasız olarak çalınan ve sonrasında sahte imza ile keşide edilen söz konusu çek nedeniyle davalılara hiçbir borcunun olmadığının tespitine, çek aslının davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesi istemiyle işbu menfi tespit davasını açtığı, harca esas dava değerini 20.950,00 TL olarak gösterdiği, yönündeki görüşünü her türlü hukuki nitelendirme ve değerlendirme mahkemenize ait olduğunu belirten raporunu mahkememize sunmuştur.
Borçlunun çekteki imzasının inkarı halinde, imzanın borçluya olduğunun ispatı alacaklıya aittir. Çek aslı ibraz edilmediği, çekin teminine yönelik yapılan araştırmalarda görevli polis memuru tarafından kaybedildiği ve ilgili memur hakkında dava açıldığı, fotokopi belge üzerinden de imza incelemesi yapılmayacağı, çekteki imzanın davacı-borçluya ait olduğu ispatlanamadığı, ayrıca davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalılar ile arasında herhangi ticari bir ilişkinin bulunmadığı davalılardan —– defterleri üzerinde yapılan incelemelerde davacı ve diğer davalılar arasında herhangi ticari bir ilişki bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile, —- Şubesi muhataplı, keşidecisi —–. olan lehdarı —-. olan—–seri numaralı 15.07.2017 tarih ve 20.950,00-TL bedelli çekten dolayı davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 1.431,09-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 357,78-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.073,31-TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 31,40-TL Başvuru Harcı, 357,78-TL Peşin/nisbi Harcı, 2.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 638,70-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 3.027,88TL’nin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine, Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde—–Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.