Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/783 E. 2020/308 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/783 Esas
KARAR NO: 2020/308
DAVA: Tespit
DAVA TARİHİ: 18/07/2017
KARAR TARİHİ: 08/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin res’en terkin edilen ve ——– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——Esas sayılı dosyası vasıtasıyla ihyasını talep ettikleri ——————- ortağı olarak gözüktüğünü, anılan mahkemede görülmekte olan şirketin ihyası davasında tensip———- nolu ara karar uyarınca kendilerine tescile icbar davası açmak için— haftalık kesin süre verildiğini, bu nedenle huzurunuzdaki davayı açtıklarını, —— sicil numarası ile ——- adresinde, —- tarihinde tescil edilerek faaliyetlerine başladığını, söz konusu şirketin—- tarihinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. maddesine göre————- tarafından tasfiye aşaması olmaksızın re’sen terkin edildiğini, müvekkilinin söz konusu şirketteki hisselerini —- tarihinde ——– Noterliği’nin ———- numaralı hisse devir sözleşmesi ile ——- devrettiğini, bu değişikliğin ———– tescil ve ilan edilmediğini, müvekkilinin limited şirketteki payını yasaya uygun olarak davalılara devredip ortaklık sıfatını kaybettiğini, bu itibarla, limited şirketin ortaklarındaki değişikliğin tescilinin limited şirketin yetkili organı olan müdür tarafından istenebileceğini belirterek müvekkilimin —- ünvanlı şirketteki hisselerini— Noterliği’nin — —- yevmiye numaralı ——— ile ————– tarihinde devrettiğinin tespitine, devrin ———— ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —— cevap dilekçesinde özetle; ————- 6102 sayılı TTK.md.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği md.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını bu nedenle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini. davanın açılmasında herhangi bir kusurunun bulunmadığını, bu nedenle yargılama giderlerinden de sorumlu tutulamayacağını beyan ederek müvekkili yönünden davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar —————– usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap vermedikleri anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticaret sicil dosyası, pay durumu, daha önce yapılan hisse devirlerine ilişkin ortaklar kurulu kararları, davacı ile davalı — arasında yapılan—Noterliğinin ———— yevmiye sayılı hisse devri sözleşmesi, şirket ana sözleşmesi, davalı şirket hakkında açılan ————–Asliye Ticaret mahkemesinin———–Karar sayılı ihya kararı ve kesinleşme şerhi celp ve ibraz edilmiş, şirketin vergi ve ————– borçları olup olmadığı konusunda araştırma yapılmış, şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenebilmesi için davalı tarafa ayrıca tebligat gönderilmiş, şirketin ticari defter ve kayıtlarının —— isimli şahısta olduğu bildirildiğinden, şirketin yönetim kurulu üyesi ——- mernis adresine tebligat gönderilerek davalı şirketin ———– yıllarına ilişkin yönetim kurulu ve genel kurulu defteri ile pay defterini sunması istenmiş, bu kişi tarafından ticari defter ve kayıtların sunulmaması nedeniyle ——— CBS’na suç duyurusunda bulunulmuş, ——— CBS tarafından mahkememizce yapılan suç duyurusu üzerine takipsizlik kararı verildiği anlaşılmış, yine aynı kişiden pay defteri, ortaklar kurulu karar defteri, yönetim kurulu karar defterinin polis marifetiyle celbi için emniyet müdürlüğüne müzekkere yazılmış,—— tarafından mahkememize —– tarihli dilekçe ile şirket ile ilişkisini ———— ayında kestiğini, şirketin ticari defter ve kayıtlarını şirketin gayri resmi ortağı olan ——- isimli kişiye teslim ettiğini ve —–ayrıldığını, davacı ——tanımadığını, yeni muhasebecinin kim olduğunu bilmediğini, davalı ———şirketin gayri resmi ortağı olduğunu ve şirketle ilgili tüm işlemleri onun yürüttüğünü beyan eden dilekçe sunduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu ve noterden yapılan hisse devir sözleşmesinin ——- tarihli olduğu, bu sözleşmeye göre davacı—————- hissesinin bütün aktif ve pasifleriyle, hukuki ve mali yükümlülükleriyle birlikte davalı ——- isimli kişiye hissenin tamamı ile devir ve temlik ettiği anlaşılmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu —— tarihinde yürürlüğe girmiştir, dava konusu devir işlemi ——-tarihlidir. Bu nedenle bu davada 6762 sayılı TTK. nun Limited Şirket hisse devrine ilişkin hükümlerin uygulanması gerekmektedir.
6762 sayılı TTK. 520.maddesine göre; ” Bir payın devri şirket hakkında ancak şirkete bildirmek ve pay defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade eder. Devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için ortaklardan en az 1/4’ünün devre muvafakat etmesi de bunların esas sermayenin en az 3/4’üne sahip olması şarttır. Şirket mukavelesi payların devrini yasak edebileceği gibi yukarıdaki fıkralarda belirlenenlerden daha ağır şartlara da bağlı tutabilir, payın devri veya devir vaadi hakkındaki mukavele yazılı şekilde yapılmış ve imzası noterde tasdik ettirilmiş olmadıkça ilgililer arasında dahi hüküm ifade etmez.” hükmü mevcuttur.
Davacı ile davalı ——— arasında düzenleme şeklinde noterde yazılmış resmi devir yapılmıştır. Şirketin ana sözleşmesinde devir yasağına ilişkin bir hüküm olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarına ulaşılamamaktadır. ————- göre, şirketin ortaklarının ——-olduğu, şirket yetkililerinin ————- anlaşılmaktadır. Bu davada şirketin resen terkinine karar veren ————– pasif husumeti yoktur. Her ne kadar bu davada hisse devri sözleşmesine konu şirketin de pasif husumeti yok ise de; davanın niteliği ve devrin yapıldığı tarihteki kanun hükümleri uyarınca hisse devrinin genel kurulda oylanması ve pay defterine işlenmesi gerektiği halde bu işlemlerin yapılmadığı beyan edildiğinden bu işlemlerin varlığı yada yokluğu ile şirket ortaklarının pay devrine ilişkin gerekli genel kurul kararı ve pay defterine işlenmesi ile ilgili işlemler yönünden taraf sıfatı kazandığı kanaatine varılmıştır. Şirketi temsile yetkili olan ve davacı dışındaki diğer iki ortak davaya cevap vermedikleri gibi şirketin pay devrine ilişkin gerekli yasal prosedürü yapıp yamadığı hususunda mahkemece denetimin yapılması için incelenmesi gereken genel kurul karar defteri ve pay defterini de sunmaktan kaçındıkları anlaşılmaktadır.
Her ne kadar hisse devrinin geçerliliği ve tescili için gerekli yasal şartların varlığı davacı tarafından ispatlanamamış ise de hisse devri yapan davalının ve davalı şirketin diğer ortak ve yetkililerinin ısrarla ve suç duyurusuna rağmen şirketin karar defterini ve pay defterini sunmadıkları nazara alındığında ve kanunun amacının kötü niyeti korumak olamayacağı değerlendirildiğinde takdiren davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın davalı ———– yönünden kabulü ile davacının———sırasında kayıtlı ———— hissesinin tümünü davalı —- devrettiğinin tespitine ve —– tesciline, —– ilanına, ilan masrafının davacı tarafça karşılanmasına,
2-Davanın ———- yönünden pasif husumet yokluğundan reddine,
3-Alınması gereken 54,40 TL karar harcına karşılık peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davalılar —————tahsiliyle hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 361,80 TL posta gideri ve 67,40 TL harç gideri olmak üzere toplam 429,20 TL yargılama giderinin davalılar ———– alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar ——————- alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/07/2020