Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/739 E. 2018/656 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/739 Esas
KARAR NO : 2018/656 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/07/2017
KARAR TARİHİ : 26/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketçe İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğü’nün ………esas sayılı dosyası üzerinden davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, ilgili dosya da davalıya ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı taraf tebliğ almış olduğu işbu ödeme emrine 22/01/2016 tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takip dosyası davalı tarafın itirazı ile durduğunu, İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğü’nün……. esas sayılı dosyasından başlatılmış olan icra takibine devam edilebilmesi için itirazın iptali davasının açılması zarureti hasıl olduğunu, davalı tarafça yapılmış olan itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle haklı davalarının kabulünü, itirazın iptali ile takibin devamını, %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Açılan itirazın iptali davasına karşın davalı tarafın herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Davaya konu İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğü’nün ….. sayılı icra dosyası getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, beyaz eşya satışı karşılığında tanzim edilen senet alacağı için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
İİK.nin 62/2 maddesine göre borçlunun ödeme emrine itirazı alacaklının yatırdığı avanstan karşılanarak alacaklıya tebliğ edilir. İİK.nun 67. maddesine göre takibe itiraz edilen durumlarda alacaklı 1 yıl içinde itirazın iptali davası açabilir. Bu süre hak düşürücü süredir. Açılmadığı takdirde aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre genel hükümler çerçevesinde alacaklı alacağını dava edilebilir veya tekrar takip yapabilir. Yine İİK.nun 78. maddesine göre de 1 yıl içinde takip edilmeyen/işlemsiz bırakılan icra takipleri düşer.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğü’nü…… Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 22/04/2015 tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya 20/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde 22/01/2016 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacı, iş bu itirazın iptali davasını 06/07/2017 tarihinde açmıştır.
Davacının kural olarak itirazın iptali davasını 1 yıl içinde açması gerekir. İcra müdürlüğüne yazılan müzekkereye gelen 02/04/2018 tarihli cevaba göre davacı alacaklı itirazın kendisine tebliği için avans yatırmamıştır. Somut olayda davacı itirazın kendisine tebliği için gerekli avansı yatırmamış, itirazın üzerinden yaklaşık 1 yıl 6 ay geçtikten sonra 06/07/2017 tarihinde iş bu davayı açmıştır. Davacı avans yatırmıyor ise takibi(ödeme emrine itiraz edilip edilmediğini) kendisinin takip etmesi gerekir. Şayet davacının kendisine tebligat yapılmadığı için 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeyeceği düşüncesi kabul görürse İİK.nun 62/2 maddesinin hiç bir anlamı ve uygulanırlığı kalmaz. Yine davacının dava açabileceği kabul edilirse İİK.nin 67. maddesinin de yaptırımı ve anlamı kalmayacaktır. Zira alacaklılar avans yatırmayacak, itirazdan haberdar olsa bile bir süre ile bağlı ve sınırlı kalmadan dilerse 2 yıl dilerse 10 yıl sonra dahi aynı takibe dayanarak itirazın iptali davası açabilecektir. İİK.nun 67. maddesi bir an için göz ardı edilebilirse dahi 1 yıl içinde işlemsiz bırakılan takibin düşeceği kuralı da davacı lehine yorum yapılmasını imkansız hale getirmektedir.
İtirazın tebliğ edilmemesi nedeniyle 1 yıllık sürenin işlemeye başlamayacağı şeklindeki bir yorum yasal mevzuata aykırı olduğu gibi iyi niyet ve dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacağından hukuk sistemimizin koruması da söz konusu olamaz. Belirtmek gerekir ki davacının avans yatırdığı ancak icra müdürlüğünün ihmal/iş yoğunluğu gibi sebeplerle tebligat yapılmayan hallerde 1 yıllık sürenin işlemeyeceği tartışmasızdır. Ancak somut olayda mahkememizce icra müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacının(alacaklının) takip talebi ile birlikte yatırması gereken avansı yatırıp yatırmadığı sorulmuş, yatırmadığı anlaşılmıştır. Yani icra müdürlüklerinin ihmal veya kusurundan değil, davacı yasa gereği yatırması gereken masrafı yatırmadığı için itiraz tebliğ edilmemiştir. Aksine Yargıtay kararları mevcut olmakla birlikte (tebliğ edilmemiş ise 1 yıllık sürenin işlemeye başlamayacağına dair Yargıtay kararları mevcuttur) İİK.nun 62/2 maddesinin çok açık ve net olması, alacaklıların süre sınırı ile bağlı olmamasının, bu yorumla hakkın kötüye kullanılması niteliğinde sayılacağından vicdanen bu şekilde kanaat getirilmiştir; açıklanan sebeplerle davacının 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı anlaşılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmiştir. Davacının yeniden takip yapması ve buna göre itirazın iptali davası açması gerekir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Hak düşürücü sürede açılmayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 1.135,15 TL den mahsubu ile 1.099,25 TL bakiye harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.26/06/2018