Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/708 E. 2020/328 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/708 Esas
KARAR NO : 2020/328

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2017
KARAR TARİHİ : 14/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin davalı borçlu şirketten ———cari hesap alacağını tahsil edememesi üzerine borçlu şirket aleyhine İstanbul Anadolu ————-.İcra Müdürlüğünnü ——- esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı takibe konu olan borca, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ederek takibin durdurulduğunu, davalının takibe itiraz ederken yetki itirazında da bulunduğunu, müvekkil şirket merkezinin bulunduğu yer olan İstanbul Anadolu Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, davalı ile müvekkili arasında sözleşme ilişkisi içinde mal satın aldığını, elektronik yolla keşide edilen faturalara süresi içinde itiraz edilmediğini, borcun konusu olan cari hesap ekstresinin takibe konulduğunu, davalının mal varlığının tespiti ile müvekkilinin alacağını güvenceye almaya yeter miktar üzerinde mülkiyetin 3.kişilere devrini engelleyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini iddia ederek; davanın kabulünü, davalının takibe, faize, faiz oranına, borca ve tüm ferilerine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, ihtiyati tedbir talebinin kabulünü, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, müvekkil şirketin merkezinin ——-olması nedeniyle yetkili icra müdürlüğünün —– olduğunu, icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılmış olması sebebiyle itirazların kabulü ile davanın reddine karar verilmesini, davacı ile müvekkili arasında hizmete dayalı bir ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülükleri tam olarak yerine getirdiğini, müvekkilinin borcunun bulunmadığını, aksine davacının ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturalardan —– borcunun bulunduğunu, davacı aleyhine İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün—- esas sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığını savunarak;davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU——— ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ——-
ESAS SAYILI DOSYASI
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı-borçlu arasında hizmet alımına ilişkin olarak sözleşmesel bir ticari ilişki kurulduğunu, müvekkilinin bu kapsamda tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak davalı tarafın anlaşmaya aykırı davranarak müvekkil şirketi zarara soktuğunu, ——ayına ait çalışan ücretlerinin ve—–primlerinin davalı tarafından ödenmediğini, müvekkilinin hiçbir yükümlülüğü bulunmamasına rağmen —- ayına ait çalışan ücretleri toplamı ve 51.342,00 TL davalıya rücu edilmek üzere çalışanlara ödendiğini, söz konusu ödemeye istinaden KDV dahil toplam—– bedelli faturanın davalının ticaret sicilde bulunan her iki adresine ve Beşiktaş—-.Noterliğinin ——yevmiye nolu ihtarnamesi ile birlikte gönderildiğini, tüm bu süreçte taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi devam ettiğini, müvekkil şirket tarafından kesilen söz konusu 08/03/2017 tarihli fatura alacağı da gözetildiğinde davalının müvekkil şirkete karşı cari hesaptan —- borcu kaldığını, yapılan uyarılara rağmen borcun ödenmediğini, İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve dayanaksız olarak takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının müvekkil şirketten alacaklı olduğundan bahisle İstanbul Anadolu —-.Asliye Ticaret Mahkemesi ———-dosyası ile itirazın iptali davası açtığını, iş bu dava dosyasının İstanbul Anadolu —–.Asliye Ticaret Mahkemesi —— esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini iddia ederek; iş bu davanın İstanbul Anadolu —-.Asliye Ticaret Mahkemesi —-esas sayılı dosya ile birleştirilmesine, İstanbul Anadolu—-.İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, takip tarihinden itibaren ticari avans faizi yürütülmesine, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davacı ile müvekkili arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacının müvekkilinin çalışmak üzere sağladığı personelle anlaşarak kendi personeli olarak çalıştırmaya başladığını, davacının iddia ettiği faturaların tebliğ edilmediğini, müvekkilinin çalışanların sgk primleri dışında hiçbir sorumluluğununu bulunmadığını, personelin kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin ödeme yükümlülüğünün de bulunmadığını, davacının yasal zorunluluğu olan ve müvekkilinin sözleşme çerçevesinde sorumlu olmadığı kalemleri ödediği için müvekkilinden bir talebi olmasının hukuken dayanaksız olduğunu, davacının takibe itiraz dilekçesinde sebep gösterilmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak; davanın reddini, borçlunun takibe, faize, faiz oranına, borca ve tüm ferilerine yaptığı itirazın kabulü ile takibin iptalini, %20’den az olmamak kaydıyla davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, asıl ve birleşen dava yönünden itirazın iptali istemine ilişkindir.
Asıl davada; davacı ——- tarafından davalı ——— aleyhine İstanbul Anadolu —-.İcra dairesinin ———–esas sayılı dosyası ile cari hesaba dayalı —– işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.210,88 TL üzerinden) icra takibi başlattığı, davalı borçlunun süresi içinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, hem icra takibine itirazın hem de iş bu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Birleşen davada (İstanbul Anadolu —-.Asliye Ticaret Mahkemesinin —– esas sayılı dosyası ile açılıp, mahkememiz dosyası ile birleştirilen dosyada); davacı——aleyhine İstanbul Anadolu—–.İcra dairesinin ——-esas sayılı dosyası ile cari hesaba dayalı olarak—— asıl alacak üzerinden) icra takibi başlattığı, davalı borçlunun süresi içinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, hem icra takibine itirazın hem de iş bu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce her iki tarafın bildirmiş oldukları delil ve belgeler toplandıktan sonra, her iki tarafı da tacir olan tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilerek tarafların defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılmıştır. Dosyaya sunulan —- tarihli bilirkişi raporu ve —–tarihli bilirkişi ek raporu ile; taraf defterlerinin usulüne uygun olarak tutuldukları ve sahipleri lehine delil niteliğinin bulunduğu, taraflar arasında 01/06/2014 yürürlük tarihli sözleşme bulunduğu, sözleşme kapsamında davacı-birleşen dosya davalısı tarafından——- tutarlı faturaların düzenlendiği, faturaların her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, yapılan ödemelerin mahsubu sonrasında davacı-birleşen dosya davalısının —– alacaklı görüldüğü, taraflar arasındaki ihtilafın davalı-birleşen dosya davacısı tarafından düzenlenen —– tutarlı iki adet faturadan kaynaklandığı, bu faturaların davacı-birleşen dosya davalısının kayıtlarında olmadığı,— tutarlı fatura içeriğinde yer alan 30 adet dekont toplamı olan ——- davalı-birleşen dosya davacısı ödemesi olarak kayıtlarda yer aldığı ve yukarıda belirtilen alacak hesabında mahsubunun yapıldığı, bunu aşan kısmın belge ve kayıtlarla ispatı gerçekleşmediğinden davacı-birleşen dosya davalısı kayıtlarında yer almayan faturaların dikkate alınamayacağı ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Bu tespitler ışığında davacı-birleşen dosya davalısı tarafından düzenlenen ve karşı taraf kayıtlarında da yer alan faturalar uyarınca yapılan ödemelerin mahsubu sonrasında, asıl dava yönünden bakiye alacağın 29.914,70 TL olacağı ve davacının talebinin buna ilişkin olması nedeniyle davanın sübut bulduğu anlaşılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Karşı dava yönünden ise; davalı-birleşen dosya davacısı tarafından düzenlenen faturaların karşı taraf kayıtlarında yer almaması, fatura içeriğinde gösterilen ödemelerin bir kısmının (30 adet dekont) taraf kayıtları ve dosyaya sunulan belgelerle ispatlanmış olması nedeniyle bu ödemeler toplamı olan 28.941,91 TL’nin asıl dosya davacısı alacağından yukarıda gösterilen şekilde mahsubunun yapılmış olduğu, buna göre davalı-birleşen dosya davacısının ispatlanmış bakiye alacağının bulunmadığı anlaşıldığından, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1-Davanın kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 29.914,70 TL üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine
3-Alınması gereken 2.043,47 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 359,77-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.683,70-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 1.165,00-TL yargılama gideri ile 359,77-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı toplamı 1.556,17-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre takdir olunan 4.487,21 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu takdirde, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
II-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN (İSTANBUL ANADOLU —-.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN ———– ESAS)
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 54,40-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 172,91-TL harçtan mahsubu ile bakiye 118,51-TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı …’nin yaptığı harç ve masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı … kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-göre takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin ———- verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu takdirde karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.