Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/690 E. 2020/422 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/39 Esas
KARAR NO : 2020/482

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2019
KARAR TARİHİ : 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil şirketin ticari ilişkileri sonucu ;otopark yönlendirme işleri konusunda anlaşma sağlandığı ,bu anlaşma sonucunda davalı şirket ile aralarında ticari sözleşme yaptığını, sözleşme gereği tanımlanan işleri zamanında yapıp teslim ettiğini ,teslim edilen hizmet karşılığında ——– fatura düzenlediği ,düzenlenen faturaların davalı şirkete gönderildiği, davalı şirketin faturayı ticari deftelerine işlediği ve düzenlenen faturaya TTK.m21 uyarınca kanuni süre içerisinde itiraz edilmediği belirtilmiştir. Davalı şirketçe müvekkil şirkete ne işin yapımı sırasında ne de sonrasında herhangi bir eksiklik veya ayıp ihbar edilmediği belirtilmiştir. Davacı şirket tüm taleplere rağmen ödeme yapmadığı, alacağın tahsili için davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu—–İcra Müdürlüğü’nün —-. sayılı dosyasından takip başlatıldığını, davalının haksız ve yersiz olarak yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun haksız itirazı nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin de davalıya yüklenilmesini…” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket aleyhine ikame edilmiş olan dava haksız ve mesnetsiz iddialardan ibaret olup ,mezkur savların tarafımızca ve hukuken kabulü mümkün olmadığını, davacı şirket ile davalı şirket otopark yönlendirme işlerini yapmak üzere sözleşme yaptığını, davacının piyasa teamüllerinin çok üzerinde faiş bir bedelle vermiş olduğu otopark yönlendirme hizmetini ayıplı sunduğunu, davalı şirketin gerek müşterileri gerekse 3. Şahıslarla otopark konusunda önemli sorun yaşanmasına ve otoparkın kullanılmamasına neden olduğunu, davacı şirket ile yapılan anlaşmada taahhüt edilen kalitenin çok altında hizmet sunduğunu, ayıplı hizmet nedeni ile davalı şirketin doğrudan mağdur edildiğine, davalı şirket müşterileri ve kat maliklerinin mutsuzluğuna, belgeli maddi zara neden olduğunu, davacının sunduğu — kalitesiz hizmete ilk andan başlayarak derhal ve anlık olarak davacı şirkete sürekli olarak haberdar edilip ayıplı-eksik hizmetin düzeltilmesi talep edilmiş olup defalarca ve ısrarla söylenmesine rağmen yerine getirilemediğini, davacı yan taraf müvekkil şirket aleyhine ikame edilen iş bu haksız ve mesnetsiz davanın reddine kötü niyetli davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile faturaya dayalı alacğa ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılmasına ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün———– Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde ödeme emrinin davalı/borçluya tebliğine ilişkin tebliğ zarfının bila iade döndüğü görülmüş ise de davalı vekili aracılığı ile 06/08/2018 tarihinde itiraz ettiği anlaşıldığından bu tarih muttali olma kabul edilerek itirazın süresinde olduğu kabul edilmiştir.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine 15/02/2019 tarihinde İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; İnceleme günü davacı defterlerini ibraz etmiş ancak davalı defterlerini ibraz etmemiştir. Davacı defter incelemesi sonucunda bilirkişi ‘ …Davacı/alacaklı ———- ait ticari defterlerin TTK ve VUK hükümlerine uygun tutulduğu tespit edilmiştir.
Davacı ve Davalı arasın da yapılan Ticari hizmete ilişkin sözleşme bulunmaktadır.
Davacı/Borçlu ticari defterlerinde ödeme yapıldığına dair muhasebe kaydına rastlanmamıştır.
Davalı/Borçlu Ticari Defterlerini ibraz etmemiştir.
Tarafların tacir olduğunun anlaşılmasıyla 3095 sayılı yasanın 2/2.Maddesi gereğince takip tarihi 09/06/2018 itibarı ile avans faizi (%19,50) istenebileceği ‘ şeklinde mütalaa vermiştir.
Davalı verdiği cevapta alacağa itiraz etmemiş ancak alacağa konu işin ayıplı yapıldığı ‘ …Davacı şirket ile davalı şirket otopark yönlendirme işlerini yapmak üzere sözleşme yapmıştır. Davacı piyasa teamüllerinin çok üzerinde faiş bir bedelle vermiş olduğu otopark yönlendirme hizmetini ayıplı sunmuş, davalı şirketin gerek müşterileri gerekse 3. Şahıslarla otopark konusunda önemli sorun yaşanmasına ve otoparkın kullanılmamasına neden olmuştur.
Davacı şirket ile yapılan anlaşmada taahhüt edilen kalitenin çok altında hizmet sunmuştur. Ayıplı hizmet nedeni ile davalı şirketin doğrudan mağdur edildiğine, davalı şirket müşterileri ve kat maliklerinin mutsuzluğuna, belgeli maddi zara neden olmuştur. Davacının sunduğu sarih ayıplı-kalitesiz hizmete ilk andan başlayarak derhal ve anlık olarak davacı şirkete sürekli olarak haberdar edilip ayıplı-eksik hizmetin düzeltilmesi talep edilmiş olup defalarca ve ısrarla söylenmesine rağmen yerine getirilmemiştir.’ savunmasında bulunmuştur.
Türk Ticaret Kanunu uyarınca ticari alım satımlarda alıcı açık ayıplar için iki, gizli ayıplar için ise sekiz günlük olan yasal süreler içerisinde muayene külfetini yerine getirip ayıp ihbarında bulunulmalıdır. Bu hak düşürücü sürelere tabi muayene külfetini yerine getirmeyen alıcının ayıba bağlı hakları da ortadan kalkmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Ticari Satış ve Mal Değişimi” başlıklı 23. Maddesinin (c) bendinde; “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda Türk Borçlar Kanunu’nun 223’üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 223’üncü maddesinin ilgili fıkrasında ise ; “(1) Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. (2) Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Ayıp ihbarına ilişkin bir delil sunmayan davacının süresinde ihbarda bulunmadığı yapılan hizmeti kabul ettiği kanaatine varılmıştır.
HMK 222 fıkra 3 ‘ … İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:——- md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.’ şeklindedir.
,Gerek davalının süresinde ihbar yükümlüğünü yerine getirmemesi gerekse HMK 223/fıkra 3 gereği davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; davalının İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğün —– sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 13.943,62-TL üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki 2.788,72 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine dair,
3-Alınması gereken 952,49-TL karar harcına karşılık peşin alınan 238,13-TL’nin mahsubu ile bakiye 714,36-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 797,50-TL yargılama gideri, 238,13-TL peşin harç ve 44,40-TL başvuru harcı toplamı 1.080,03-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine — uyarınca taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.