Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/665 E. 2018/253 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/665 Esas
KARAR NO : 2018/253
DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 12/06/2017
KARAR TARİHİ : 20/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA ve SAVUNMA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı alacaklı olduğu ……..dan ……bank …… Şubesine ait, keşidecisi ….Yapı Turizm ve Sanayi Tic. Ltd. Şti. Olan, ….. çek nolu, ….. tarihli….. TL bedelli çek aldığını, çekin takas için bankaya götürülürken davacı tarafından zayi edildiğini bunun üzerine İstanbul Anadolu 8 Asliye Ticaret MAhkemesinin ….. esas sayılı dosyası ile çek zayi davası açıldığını, çekin davacıdan sonra …… tarafından cirolanarak……… Et Ürü. Gıda Teks İnş. Hay. …… Oto San Tic LTd Şti. ‘ye verildiğini ve bu şirket tarafından tekrar cirolanarak …….Bankası’na verildiğini, davalı tarafından İstanbul anadolu 4 İcra Müdürlüğü’nün….. esas sayılı dosyası ile davacı ve diğer cirantalara karşı icra takibi başlatıldığını, icra tehdidi ve ticari itibarın zedelenmemesi için davacının çek bedelini ödemek zorunda kaldığını, davaya konu çekin davacıya iadesini, icra tehdidi altında ödenmek zorunda kalınan 22.886,69 TL ‘nin davacıya iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, çekin istirdadı ve ödenecek tutarın iadesine ilişkin istirdat davası olarak ikame edilmiştir.
Davacı, çeki kaybettiğini, çek iptali davası açtığını, yargılama sırasında çekin ……. tarafından ibraz edildiğini ileri sürmüştür. Davacı çekin kendisine iadesini, ayrıca bu davayı açtıktan sonra icra takibindeki borcu yakın bir tarihte ödeyeceğini, bu tutarın da iadesini talep etmiştir.
Bir kere, TTK 792 md. göre çeki ele geçiren kişi, ancak iktisapta kötü niyetli ya da ağır kusurlu olması halinde çeki geri vermekle yükümlüdür.
Davalı TEB, çeki düzgün bir ciro silsilesi ile iktisap etmiş, davalıdan, cirantaların elinden bu çekin rızası dışında çıkıp çıkmadığının araştırması beklenemez. Sadece görünüşte ciro silsilesinin düzgün olmasını araştırması yeterlidir.
Kaldı ki davacı, cirodaki imzasını inkar etmemekte, sadece çekin cüzdanından kaybolduğunu iddia etmektedir. Davalının çekten doğan hamil olarak kullanacağı yetkileri elinden almamak için çekin istirdatına karar verilemeyeceği çok açıktır.
Diğer talep olan çek bedeli için başlatılan icra takibine yapılan ödemenini iadesi talebine gelince, dava dilekçesinde menfi tespit talebi olmayıp, ödenecek tutarın iadesi talebi vardır. Dava, 12/06/2017 tarihinde açılmış, 24/10/2017 tarihinde banka yoluyla icra takibine ödeme yapılmıştır. Bu bakımdan, bu dava erken açılmış bir davadır. Menfi tespit davası olarak açılmadığı sürece, davacının önce ödeme yapması sonra haksız ödeme yaptığını ileri sürerek dava açması gerekirdi.
Ayrıca, davalıya dava açmak için, öncelikle davacının kendisinden sonraki cirantalar …….inşaat… Ltd.şti ile ……..Et… Ltd. Şti ye karşı dava açmış olması, kendisinden sonra gelenlerin çeki bedelsiz ve dayanaksız olarak ele geçirdiklerini ispat etmesi gerekirdi. Önce kendisinden sonra gelenlerin çekte yetkisiz hamil olduğunu ispatlamadan, ileri bile sürmeden, son hamile ödenen tutarın iadesi istenemez. Bu bakımdan davacının en azından ……n inşaat, …… et firmaları ile birlikte davalıya karşı dava açmış olması gerekirdi. Bu durumda dahi davalının iyi niyetli olmaması yetmeyecektir, yasa, hamilin kötü niyetli olduğunun ispatlanmasını aramıştır.
Ayrıca, sadece davalı bankanın hasım gösterilmesi, davacının çeki rızasıyla cirolayıp, sonradan kasıtlı olarak ödeme yapmaktan kaçınmak için kötü niyetle çek iptali davası açtığı ihtimalini de akla getireceğinden, bu ihtimalin bertaraf edilmesi de zorunludur.
Açıklanan sebeplerle, henüz kendisinden sonraki cirantaların kötü niyetli oldukları, senedi haksız olarak ciroladıkları ortaya konmadan, cirantalara açılmış bir dava olmadan, davalı bankaya açılan davanın bu aşamada görülmesi mümkün olmadığından, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafından yatırılan 280,08 TL harçtan mahsubu ile 244,18 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/03/2018