Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/650 E. 2020/412 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/650 Esas
KARAR NO: 2020/412
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2017
KARAR TARİHİ : 30/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin, davalı-borçludan olan muhtelif tarih ve numaralı faturalardan kaynaklı cari hesap alacağından dolayı, ————- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı- borçlunun, haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini, bu itiraz nedeni ile söz konusu takibin durduğunu, davalı-borçlunun davacı-müvekkili ile şifahi olarak bir kısım malların alım satımı konusunda anlaştıklarını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin bir süre devam ettiğini, davalı-borçlunun aldığı malların bir kısmının bedelini ödediğini ancak ———- tutarındaki bakiye borcunu ödemediğini, yapılan şifahi görüşmelerde davalı-borçlu tarafından borcun ödeneceği ifade edilmişse de borcun ödenmemiş olduğunu, bu nedenle de icra takibi yapma zorunluluğunun doğduğunu, işbu icra takibine de borçlu tarafından itiraz edildiğinden takibin durduğunu, davacı-müvekkilinin alacağı için yapılan takipte ödeme emrine, borca ve ferilerine borçlu tarafında itiraz edildiğinden ve borç da hâlihazırda ödenmediğinden işbu itirazın iptali davasını açma zorunluluğunun doğduğunu belirterek, davalı-borçlunun icra takibine yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin devamına, yapılan icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalı-borçlunun, takip konusunu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere, icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı-borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davasında özetle toplamda —- alacağını tahsil amacıyla başlattığı icra takibinin itiraz ile durdurulmuş olmasından dolayı vaki itirazın iptalini istediğini, davacı tarafın———– Sayılı dosyası ile müvekkili firma hakkında icra takibi başlattığını ve bu takibe ilişkin ödeme emrinin ———müvekkili firmaya tebliğ edildiğini, söz konusu takibin dayanağının cari hesap alacağı olarak gösterildiğini, müvekkili firmanın davacı/alacaklı ile cari hesap sözleşmesi olmadığı gibi cariden kaynaklı bu miktarda bir borcu olmadığını, bu sebepler ile borca ve ferilerine itiraz edildiğini, davacı/alacaklı firma ile müvekkili firmanın —– yılında ticaret yaptığını, müvekkili firmanın —– tarihi itibari ile alacaklı durumda olduğunu, alacaklı olma sebeplerinin ise müvekkili firmanın son ödemesini ———- olarak müşteri çeki ile yapmış olması olduğunu, hesaba en uygun miktarlı ödeme aracının bahsi geçen çek olması sebebi ile ödemenin bu şekilde yapılmış olduğunu, nihayetinde müvekkili firmanın alacaklı duruma geçtiğini, ticarete devam edileceği düşünülerek bu şekilde hareket edilmiş ise de başkaca alışveriş yapılmadığını ve bu tarihe kadar bu miktarın taraflarına ödenmediğini belirterek, davacı-alacaklının haksız ve kötü niyetli olarak cebri icraya başvurduğu kısım üzerinden % 20’den aşağı olmamak üzere davacı-alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, itirazın iptaline ilişkin taleplerinin kabul edilmeyerek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmilini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile faturaya dayalı alacğa ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılmasına ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız arasına alınan —— sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde ödeme emrinin davalı/borçluya ———- tarihinde tebliğ edildiği davalının süresinde —– tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine —– tarihinde İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; İnceleme gününde taraflar ticari defterlerini ibraz etmiş ve rapor tanzim edilmiştir. Bilirkişi —– tarihli raporunda sonuç olarak ‘
1)Davacı tarafın incelenen —– yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı,
2)Davalı tarafın incelenen ——- yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmadığı, Davalı tarafın incelenen —–yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, yevmiye ve envanter defterinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, kebir defterinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmadığı, defter kayıtlarının birbirini doğrulamadığı,
3)Davacı tarafın —– yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesinde; davacının davalıdan ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla —–alacaklı olduğu,
Davalı tarafın—- yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesinde; davalının davacıya ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla ——borçlu olduğu,
Davacının ticari defter kayıtları ile davalının ticari defter kayıtları arasında takip tarihi itibarıyla —– fark bulunduğu,
Davalının —- yılı ticari defter kayıtlarında yer alan, davacıya ait ——- grubunda bulunan hesaba davalı tarafından —– açıklaması ile yapılan ——— borç kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, —- tarihinde davalı tarafından davacıya çek ile yapılan —- ödemenin ise hesaba kaydedilmediği,
Ayrıca davacı tarafın —– yılı ticari defter kayıtlarında davalı tarafından davacıya —-tarihinde nakit olarak——ödeme yapıldığına dair kayıt bulunduğu, davalı tarafından dosyaya delil olarak sunulmuş olan cari hesap ekstresinde de aynı yönde kayıt yer aldığı, davalı tarafın —— yılı ticari defterlerinde ise bu kaydın yer almadığı,
Yine davacının ticari defter kayıtlarında yer alan davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş ——- tutarlı ve ———- tutarlı—- adet faturanın davalı tarafın ticari defter kayıtlarında bulunmadığı,
Davalının——–yılına ait ticari defterlerinde gerçek durumu yansıtmayan kayıt bulunduğu ve çek ile yapılan ödemeye ilişkin kayıt bulunmadığı için davalının ———– yılına ait ticari defterlerindeki kayıtların Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ’in 4 ve 21/1. maddelerine uygun olarak yapılmadığı, davalının ticari defterlerinin gerçek durumu yansıtmadığı,
4)Davalı tarafından dosyaya delil olarak sunulmuş olan cari hesap ekstresindeki kayıtların gerçek duruma daha yakın olduğu,
Davacı tarafın —- yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesinde; davacının davalıdan ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla ——- alacaklı olduğu,
Davalı tarafın —— yılına ait cari hesap ekstresinin incelenmesinde; davalının davacıdan cari hesap ekstresine göre takip tarihi itibarıyla —– alacaklı olduğu,
Davacının ticari defter kayıtları ile davalının cari hesap ekstresi arasında takip tarihi itibarıyla —— fark bulunduğu,
Bu farkın nedeninin; davacının ticari defter kayıtlarında yer alan davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş —– tutarlı ve ——— tutarlı olmak üzere toplam tutarı —- adet faturanın davalının ticari defter kayıtlarında bulunmaması ve davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş ——- tutarlı faturanın davacının ticari defterlerine doğru işlenmiş, davalının ticari defterlerine ve cari hesabına ise —-fazla olarak ——- olarak yanlış işlenmiş olması olduğu,
Taraflar arasındaki asıl ihtilafın davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş ——– numaralı, —— tarihli, ——— adet faturaya konu malların davacı tarafından davalıya teslim edilip edilmediği, bu faturaların davacı tarafından davalıya tebliğ edilip edilmediği, bu faturalara konu mallar teslim edilmesine rağmen faturalar tebliğ edilmediyse faturalarda yazılı olan birim fiyatların rayiç bedele uygun olup olmadığı ile ilgili olduğu,
5)Davacı ve davalı arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı için taraflar arasındaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olduğu, davacı tarafın icra takibinde talep ettiği cari/açık hesap bakiyesinin dayanağı olan faturaların, en son düzenlenen faturadan geriye doğru, icra takibinde talep edilen cari/açık hesap bakiyesini karşılayacak tutarı içeren faturalar olduğu,
Söz konusu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, taraflar arasında bu faturalar yönünden bir ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki ihtilafa konu faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olup davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş —— numaralı, ——– tarihli, ——— tutarlı —- adet fatura olduğu, bu nedenle sözkonusu faturalara konu malların davacı tarafından davalıya teslim edilip edilmediği ve söz konusu faturaların davacı tarafından davalıya tebliğ edilip edilmediğinin raporda incelendiği,
Taraflar arasındaki ihtilafa konu — adet fatura ile ilgili davacı tarafından davalı adına ——— tarihli,——- numaralı, ——— tarihli, ——adet sevk irsaliyesinin düzenlenmiş olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafa konu faturaların ve bu faturalara ilişkin sevk irsaliyelerinin fotokopilerinin dava dosyasında bulunduğu, ancak fotokopilerin tam olarak okunamadığı, söz konusu fatura ve sevk irsaliyelerinin asıllarının yerinde yapılan incelemede davacı tarafından ibraz edildiği ve tarafımca incelendiği,
6)Taraflar arasındaki ihtilafa konu — adet faturada yazılı olan malların davalı tarafa teslimine ilişkin — adet sevk irsaliyesinin —- adedinde ——– sadece imza bulunduğu,
7)Taraflar arasındaki ihtilafa konu —-adet faturanın davalı tarafa teslimine ilişkin dava dosyasında bir belge bulunmadığı,
8)Davalıya ait ———– ayına ilişkin Form BA ekran görüntüsünün incelenmesinde; davalının, davacıdan ilgili ay içinde mal ve/veya hizmet alışı yaptığına dair bağlı olduğu vergi dairesine bir bildirimde bulunmadığı,
Davacı tarafından davalı adına —–ayında —- adet fatura düzenlendiği, bu faturalardan —- adedinin davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu —- faturanın toplam tutarının BA formu bildirim sınırının üzerinde olduğu, davalı tarafın ticari defterlerine kaydettiği ve bildirim sınırının üzerinde olan bu —- faturayı da BA formu ile vergi dairesine bildirmemiş, bildirim yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu,
9)Taraflar arasındaki ihtilafa konu—– adet faturada yazılı olan malların birim fiyatlarının davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı olan diğer faturalardaki birim fiyatlarla uyumlu olduğu, bu konudaki hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu,
10) Taraflar arasındaki ihtilafa konu — adet faturada yazılı olan malların davacı tarafından davalıya teslim edildiği ve bu faturalarda yazılı olan malların birim fiyatlarının rayiç birim fiyatlarla uyumlu olduğunun Mahkemenizce kabul edilmesi durumunda davacının davalıdan olan alacağının ticari defter kayıtlarına uygun olarak takip tarihi itibarıyla —- olacağı,
11) Davacı tarafın —– asıl alacaktan oluşan takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini istediği, harca esas değeri —- olarak gösterdiği,
12)Mahkemenizce davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğuna karar verilir ise; davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık % 10,50 ve 3095 sayılı Kanun’un “Temerrüt faizi” başlıklı 2. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen, ————- kısa vadeli avanslar için uyguladığı avans faiz oranına göre belirlenen, ticari işlerde istenebilecek değişen faiz oranları üzerinden ticari temerrüt faizi uygulanabileceği, ‘ şeklinde mütalaa vermiştir.
Bilirkişi her ne kadar davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş ————– tutarlı ve ————– adet faturaya ilişkin malın teslim hususunda açıklama yapmış ise de cevap dilekçesi incelendiğinde davalının malı teslim almadı savunması olmadığı aksine ödeme savunmasında bulunduğu görüldüğünden cevap dilekçesi haricinde mal teslimine ilişkin savunmaların savunmayı genişletme yasağına tabi oluşu ayrıca cevap dilekçesi ile çelişeceği de nazara alınarak davanın ve icra inkar tazminatının kabulüne karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; ——— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin ——— üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki 1.875,56 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine dair,
3-Alınması gereken 435,66-TL karar harcına karşılık peşin alınan 77,04-TL’nin mahsubu ile bakiye 358,62-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 168,70-TL tebligat-müzekkere gideri ve 77,04-TL peşin harç toplamı 1.745,74-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/09/2020