Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/631 Esas
KARAR NO : 2018/755 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2017
KARAR TARİHİ : 10/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil davacı, davalı/borçluya karşı alacaklarının tahsili amacıyla İstanbul 29. İcra Müdürlüğü’nün…… E. sayılı dosyası ile birlikte icra takibi başlatılmış ancak takip borçlusu dosya borcuna ve faize itiraz ederek takibi durdurduğunu, Davalı/borçlu itiraz dilekçesinde asıl alacakla birlikte, takip konusu fatura alacaklarına uygulanan faize de itiraz etmiş, borçlu şirketin temerrüde düşürülmediğini, faiz başlangıç tarihlerinin belirli olmadığını ileri sürdüğünü, davalı borçlu tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile itiraza uğrayan alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının icra takibinde ve dava dosyasında faturadan başka delil ibraz etmediğini, faturaya konu ürünlerin müvekkili şirkete teslim edildiğinin davacı tarafça ispatlanması gerektiğini, ancak dava dosyası içerisinde bu hususu ispatlayıcı herhangi bir evrakın bulunmadığım, davaya konu faturalar müvekkili firmaya tebliğ edilmeden işleme konulduğunu, bilindiği üzere faturanın alındığı tarihten İtibaren 8 günlük yasal süre içerisinde faturanın içeriği hakkında itirazda bulunma hakkı yasaca tanındığım, davacı firmanın bu faturaları hiçbir şekilde tebliğ etmeyerek kötü niyetli olarak bu haktan müvekkili firmayı yoksun bıraktığını, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini, bu nedenle takip öncesi faize itiraz ettiklerini, taraflar arasında sözleşme imzalanmadığım belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, icra takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı taraf aleyhine %20 ‘den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya incelendiğinde davacı vekili 09/07/2018 tarihli dilekçesinde; Davalı şirket ile haricen anlaşmaya varıldıklarını, tarafların birbirinden başkaca yargılama giderleri ile vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, davalarından feragat ettiklerini beyan etmişlerdir.
Davalı vekili 09/07/2018 tarihli dilekçesinde davacı tarafın feragatini kabul ettiklerini, yargılama giderleri ile vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı talep etmişlerdir.
Davacı ve davalı vekillerinin vekaletnamelerinin denetlenmesinde feragat yetkilerinin olduğu görülmüştür.
HMK 315. mad. uyarınca “feragat, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğrurur. ” hükmü kapsamında taraflar sulh olduklarından HMK 30. mad. uyarınca usul ekonomisi de gözetilerek; dosya ele alınıp davanın esası hakkında feragat nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 136,37 TL den mahsubu ile 100,47 TL nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
6-Kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine ,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/07/2018