Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/619 E. 2019/1352 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/619 Esas
KARAR NO : 2019/1352 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2017
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı —– ile davalı ——- arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi ve Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi gereği davalıya Şirket Kredi Kartı, Ticari Kredili Mevduat Hesabı ve Taksitli Ticari Kredi kullandırıldığı, diğer davalı —– ise Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davacı banka ile imzalanan kredi sözleşmesi hükümleri ihlal edildiğinden kredi hesabı —- tarihi itibarı ile kat edilmiştir. Davalı borçlulara Kahramanmaraş —–. Noterliğinden —- tarihli ve —- yevmiye numaralı borcun ödenmesi ihtarı gönderildiği, borçlu tarafın kat tarihi itibariyle; —— nakdi kredi borcu bulunduğunu, talep edilen muaccel borçların ihtara rağmen ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu——-. İcra Müdürlüğünün ——- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlular; ödeme emrine, borcun tamamına, faize, faiz türüne ve takibin tüm fer’ ilerine itiraz ederek takibi durdukları, davalıların İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğünün——-. sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına, kötü niyetli davalılar aleyhine %20’ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve dava giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça; İstanbul Anadolu ——İcra Müdürlüğü’nün —–. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış olup, ödeme emrinde belirtilen faiz oranı ve işlemiş faizin kanuna aykırı olması sebebiyle müvekkilim tarafından haklı olarak itiraz edildiği, davaya konu icra takibinden gönderilen ödeme emri incelendiğinde kredi kartları için yıllık ——–temerrüt faizi, faizin %5 gider vergisi ihtiyaç kredisinin faiz oranı ise —– olarak talep edildiği, dosyaya sunulan genel kredi sözleşmesi incelendiğinde yıllık temerrüt faizi oranının belirtilmediği görüleceği, bu itibarla davacı bankanın, sözleşmede yer almayan bir oranda, keyfiyetine göre temerrüt faizi oranı talep edebilmesine yasal olarak imkan bulunmadığını, 3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin yasanın 2.maddesi gereğince taraflar arasındaki ilişkinin ticari olduğu dikkate alınarak temerrüt tarihi itibariyle TCMB avans faiz oranının —– olduğu dikkate alınarak bu şekilde bir faiz uygulanacağı dikkate alınmadan başlatılan icra takibi hukuka aykırı olduğunu, müvekkilerimden ———müteselsil kefil sıfatıyla borçlu gösterilmiştir.4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 10. maddesinin 3. fıkrası uyarınca asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını istenemez.Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup, mahkemece re’sen dikkate alınması zorunludur. Bu durumda asıl borçlu olarak gözüken ———-ile birlikte kefil olan diğer müvekkilim —– hakkında takip yapılması yukarıda açıklanan yasa hükmüne aykırı olduğundan, — yönünden bu sebeple de davanın reddi gerektiğini belirterek, haksız ve mesnetsiz olaraka açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile bankacılık işlemlerinden kaynaklanan, ticari krediden kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasından ibaret olduğu görüldü.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin — tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalılar/borçlulara — tarihlerinde tebliğ edildiği davalıların süresinde —– tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlular tarafından yapılan — tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak banka kayıt ve belgelerine dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde banka belge ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince belgeleri sunmayan tarafın lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; dosyamız bankacı bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Davacı bankanın davalı —- ve davalı kefil borçlu —–takip tarihi itibariyle—– tutarındaki alacağın davacı bankanın takipte istediği toplam —— tutarındaki alacağın tespitlerini aşan (———) kısmının yerinde olmadığı kanaati edinildiği, tutar arasında oluşan farkın davacının ihtarnamede talep ettiği —- tutarını icra takibinde anapara olarak talep etmesi ve talep edilen faiz oranlarının hesaplamalarının üzerinde olması nedeniyle oluştuğu, kanaatine varıldığını, talep olunan masraf, davacı tarafından işbu kredi alacağına ilişkin takip talebinde —— masraf talep ettiğini, dosyada yer alan ihtarname noterlik makbuzu —— tutarında hesaplamalarında sunulan noterlik makbuzu tutarı dikkate alınarak talep edilen tutar uygun bulunduğunu, davacı bankanın şirket kredi kartı borcu için —- matrah üzerinden, takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar takipte yıllık —-ve sonraki dönemlerde ——-aylık dönemler halinde yayınlanmakta olan gecikme faiz oranlarını aşmamak kaydı ile belirlediği oranda temerrüt faizi ve faizin gider vergisini talep edebileceği, davacı bankanın ihtiyaç kredisi borcu için ——-matrah üzerinden, takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar takipte yıllık %18 temerrüt faizi ve faizin gider vergisini talep edebileceği yönünde mütalaa etmiştir.
Dava konusu genel kredi sözleşmesi olup kök raporun 2. Sayfasında bilirkişinin raporunun genel kredi sözleşmesinin tamamı olmadan hazırladığı anlaşılmakla işbu rapor hükme esas alınamayacağından dosyaya ibraz edilen — sayfadan ibaret genel kredi sözleşmesinin tamamı incelenerek ek rapor hazırlanmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi mahkememize hitaben hazırlamış olduğu ek raporunda özetle: Kök raporda belirtildiği gibi yaptığım şube ziyaretinde Genel Kredi Sözleşmesi ve —– bildirilen faiz oranları tebliği talep edilmiş olup tarafıma bir belge sunulamamıştır, mahkemeye —- tarihli cevap dilekçesi ekinde Genel Kredi Sözleşmesi sunulmuş dilekçede özellikle temerrüt faizi maddesi belirtilmiş fakat —- bildirilen ve faiz oranı hesaplamasında dikkate alınan oran tebliği dosyaya sunulmamıştır, davacının takep talebinde talep ettiği faiz oranına ilişkin taleplerinin ispata muhtaç kaldığı, kök raporda yapılan hesaplamaların geçerli olduğu yönünde mütalaa etmiştir.
Davacı vekilinin rapora karşı beyan dilekçesinde ibraz ettiği faiz oranları gözetilerek yeniden değerlendirmak yapmak dosya bilirkişiye—. Ek rapor hazırlanmak üzere tevdi edilmiş olup, bilirkişi—. Ek raporunda özetle: Davacı vekilinin ———- bilirkişi raporuna itiraz ettiği, fakat ——— tarihli cevap dilekçesi ekinde özellikle temerrüt faizi itirazı belirtilmesine rağmen, dosyaya —— bildirilen ve faiz oranı hesaplamasında dikkate alınan oran tebliği sunulmadığı, davacının takip talebinde talep ettiği faiz oranına ilişkin taleplerinin ispata muhtaç kaldığı yönünde mütalaa etmiştir.
Sunulan azami faiz oranları konulu belge doğrultusunda dosya 3. Ek rapor hazırlanmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi raporunda özetle: Davacı bankanın davalı —– ve Davalı kefil —– takip tarihi itibariyle —– olaran hesaplandığı, davacı bankanın —— Ticari İhtiyaç Kredisi için —— matrah üzerinden, takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar takipte yıllık %100 oranda temerrüt faizi ve faizin gider vergisini talep edebileceği, davacı bankanın şirket kredi kartı için —- matrah üzerinden, takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar takipte yıllık %———–oranda temerrüt faizi ve faizin gider vergisini talep edebileceği yönünde mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kredi sözleşmesi, banka kayıtları üzerindeki bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; —– tarihli bilirkişi raporu denetlenebilir olmakla hükme esas alınmış ve davalının bu bedel yönünden itirazında haklı olmadığı anlaşılmakla ve davalı yanca kredi sözleşmesine konu borcun ödendiği ispat edilemediğinden; İstanbul Anadolu —–. İcra müdürlüğünün —- esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın —- için İİK 67 maddesi gereğince iptaline karar verilmiş ve İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötü niyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak kredi sözleşmesinden kaynaklamakla likit olarak değerlendirilmiş ve kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1) İstanbul Anadolu —-. İcra müdürlüğünün —- esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın —– için İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Takibin takip tarihinden itibaren ———Ticari ihtiyaç kredisi için yıllık %100 temerrüt faizi üzerinden devamına,
Takibin takip tarihinden itibaren Şirket Kredi Kartı yıllık —— temerrüt faizi üzerinden devamına,
2- Alacak likit olmakla İİK 67 uyarınca ——— alacağın——-icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli ———– davacı tarafından peşin yatırılan —— mahsubu ile ———– davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan ——— bilirkişi gideri, —- tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam ———- davanın kabul edilen kısmına isabet eden ————– harç gideri toplamı olan—– yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte —-.uyarınca ——–vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Red edilen kısım yönünden ; Karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca ——– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan kullanılmayan bakiye kısmının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.