Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/611 E. 2018/685 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/611 Esas
KARAR NO : 2018/685
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2017
KARAR TARİHİ : 28/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA ve SAVUNMA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacının … ilçesi …. mah. ….pafta …. ada ….parsel sayılı taşınmazın malikleri ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, yapılacak apartmana tahsil ve monte edilecel panjurlu dış cephe doğramalarının imalat ve montajı için ise davalı şirket ile sözleşme imzaladığını, bağımsız bölüm sakinlerinin davalının imalat ve montajını yüklendiği doğramalarla ilgili olarak davacıya şikayetçi olmaya başladığını, bu şikayetlerin davalıya bildirildiğini, davalının kısmi müdahalelerinin sorunu çözdemediğini, davalıya ihtarname keşide edildiğini ancak davalının talepleri reddettiğini bunun üzerine İstanbul Anadolu 14. Sulh Hukuk mahkemesinin …….. D.iş sayılı dosyasıyla tespit yaptırıldığını davalı tarafından yapılan işlerin gizli ayıplı olduğunun tespit edildiğini , işlerin dava dışı şirkete 14.160 TL ödenerek yaptırıldığını, ödenen bu bedelin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle, davalı şirketin sözleşmede belritilen işleri eksiksiz ve tam olarak yaptığını, davacının yaptırmış olduğu tespit dosyasına itirazda bulunduklarını , davacının onarımı yaptırdığı dava dışı şirketin piyasa rayiç değerinin çok üzerinde bir tutara yaptırıldığını bu da davacının kötü niyetli olduğunu ortaya koyduğunu, tespit dosyasındaki bilirkişi raporunun hatalı ve eksik tanzim edildiğini bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, yüklenicinin, taşere ettiği işin ayıplı ifa edilmiş olması nedeniyle, ayıbın üçüncü bir kişi eliyle giderilmesi için yapılan masrafın taşeron şirkete rücu edilmesidir.
Davacı kat malikleri ile (…… Apt. için) kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmıştır. Davacı, üstlendiği işin, panjurlu dış cephe doğramaları işini yazılı sözleşme ile davalı şirkete taşere etmiştir. Dİğer bir deyişle davalı binanın panjurlu dış cephe işini üstlenmiştir. Taraflar arasındaki 17/04/2014 tarihli sözleşme ile akdi ilişkinin varlığı, işin bitirildiği, binanın kat maliklerine teslim edilmiş olduğu hususları sabittir.
Uyuşmazlık davalının üstlendiği işi sözleşmeye uygun yapıp yapmadığı noktasında toplanmıştır. Davacı davalının 5 yıl garanti süresi olan motorlu panjurları taktığını ancak montaj ve ayar hatalarının olduğu, ilk günden beri kat maliklerinden şikayet geldiğini, davalıya ayıpları, arızaları gidermesi için ihtar çektiğini ancak davalının ayıpları gidermediğini, bunun üzerine kendisinin dava dışı ……..Yapı..Ltd.Şti ye onarım ve değişim işlerini yaptırdığını ileri sürmüş, bunun için ……. Yapıya ödediği fatura bedeli ile değişik iş dosyasında yaptığı masrafın tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf da, işi eksiksiz şekilde yapıp teslim ettiğini, süresi içinde kendisine ayıp ihbarında bulunulmadığını, üçüncü kişiye yaptırılan panjurların fahiş fiyatlara yaptırıldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davacının dayanağı olan İstanbul Anadolu 14. Sulh Hukuk Mahkemesinin ……. D.İş dosyası, tespit kararı ve bilirkişi raporu celp edilerek dosyamız arasına konmuştur. Bu dosyadaki bilirkişi tespitlerinin davacı iddiasını destekler mahiyette olduğu görülmüştür. Ancak bu tespitlerle yetinmek mümkün olmayacağından bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bir muhasip bilirkişi, bir inşaat mühendisi, bir elektrik mühendisi aracılığı ile inceleme yaptırılmış, rapor alınmıştır. Bilirkişiler, davacının ………… Yapıya yaptırdığı işlerin bedeli olan 14.160,00TL yi talep edebileceğini mütalaa etmişlerdir. Bilirkişilerin heyet raporunda tespit ettikleri hususlar mahkememizce denetlenerek benimsenmiştir. 11 adet panjurda onarım işinin yapılmış olması, 5 adet panjurun motorunun değiştirilmiş olması, 1 panjur kanalının hatalı montajının düzeltilmesi işlerinin gördürüldüğü anlaşılmaktadır. 28 adet bağımsız bölümün bulunduğu apartmanda, farklı farklı dairelerin (1,4,6,8,12,14,18,21,23,24,25,26,27) panjurlarında benzer sorunlar olması karşısında davalı tarafın ileri sürdüğü arızaların kullanıcı hatasından kaynaklanmış olduğu iddiasını büyük ölçüde çürütmüştür. Aksine birden çok bağımsız bölümde farklı insanların yaşadığı da düşünülürse benzer arıza ve hatalar, ayıbın kullanıcı hatasından değil, davalının işi özensiz yapmasından kaynaklandığına işaret eder. Davalının, ayıp ve arızaların kullanıcı hatasından kaynaklandığına dair soyut iddialar dışında somut bir delil ileri sürmesi beklenir, ne var ki kendisine yapılan (…… noterliğinin ….. t, ….. yevmiye nolu) noter ihtarından sonra dahi davalının apartmanda keşif yapmadığı, arıza ve ayıp iddialarını incelemediği, nitekim …… Noterliğinin ….. tarihli, ….. yevmiye nolu ihtarnamesi ile ‘teslimin üzerinden iki yıl geçtiği halde bu şekilde talepte bulunulmasının hukuki olmayacağı, kullanıcı hatasından da kaynaklanabileceğini’ davacıya bildirdiği anlaşılmıştır. Yazılı sözleşmenin 2. maddesine göre davalının panjurların 5 yıl garantili olacağını taahhüt ettiği açıktır. Bu durumda, ilk muayene dışında ancak kullanımla ortaya çıkacak türden gizli ayıpların 5 yıl içinde giderilmesini istemek haklı bir taleptir. Gizli ayıbın varlığını tespit eden işveren, derhal davalıya ihtar çekmiş, yazılı bildirimde bulunarak ayıp ihbarında bulunduğunu ispatlamıştır. Davalının diğer bir iddiası, panjurların fahiş fiyatlara değiştirildiği iddiasıdır. Taraflar arasındaki 2014 tarihli yazılı sözleşme bedelinin 180.000 euro+kdv olduğu, bu fiyata binanın tüm dış doğramalarının dahil olduğu, 28 adet bağımsız bölüm olduğu dikkate alınırsa, yapılan işlerin (5 panjur motorunun değiştirilmesi, bir kanalın montajının yapılması, 8 adet panjurun bakımı, 24 adet çelik askı çubuğunun değiştirilmesi vs) fatura edilen tutara göre kadri maruf olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim bilirkişiler de buna aykırı bir tespitte bulunmamışlardır. Davalının bu işlerin 14.160,00TL ye gördürülmesindeki fahişlik iddiası soyut kalmıştır.
Açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın kabulüne;
14.160,00TL’nin, dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine;
1-Alınması gerekli 967,26 TL harcın davacı tarafça yatırılan 241,82 TL peşin harçtan mahsubu ile 725,44 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan 241,82 TL peşin harç, 98,50 TL posta-tebligat masrafı, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 1.043,50 TL tespit dosyasında ( İstanbul Anadolu 14. Sulh Hukuk mahkemesinin 2016/132 D.iş sayılı dosyası) yapılan masraflar olmak üzere toplam 3.483,82 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Bakiye gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin üzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/06/2018