Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/608 E. 2019/1366 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/608 Esas
KARAR NO: 2019/1366
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/05/2017
KARAR TARİHİ: 17/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin davalı ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle cari hesap ilişkisine istinaden alacaklı olduğunu, davalı tarafından borcun ödenmemesinden dolayı İstanbul Anadolu -.İcra müdürlüğünün —– esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından itiraz edilerek takibin durduğunu, borçlu tarafından borca karşılık çek verildiği iddia edilse de iddiaların asılsız olduğunu, yapılan incelmede borcun ödenmediğinin belirleneceğini iddia ederek; davanın kabulü ile müvekkililin alacağını karşılayacak kadar kısmı üzerinde tedbir konulmasını, haksız ve mesnetsiz olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde, özetle, davacıya —- tarihinde borcunu ödediğini, makbuzun ekte olduğunu, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafta çekinin bulunduğunu, ödeme günün henüz gelmediğini savunarak; davanın reddini, %20’den az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile cari hesap alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin — tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun — tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, itirazın süresinde olduğu, itirazın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu, icra müdürlüğünün yetkisine bir itirazın olmadığı anlaşılmıştır.
Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, aralarındaki ticari ilişki kapsamında oluşan cari hesap bakiyesi uyarınca davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını iddia etmiş; davalı ise davacıya borcun tamamen ödendiğini, davacıya verilen çekin ödeme gününün henüz gelmediğini ve bakiye borcun bulunmadığını savunmuştur.
Tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek her iki tarafın defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılmıştır. İncelenen taraf defterlerinin usule uygun olarak tutuldukları, davalı defter kayıtları uyarınca davalının davacıya bakiye borcunun bulunmadığı;
Davacı kayıtlarına göre ise, davalı tarafından davacıya ödeme belgesi olarak verilen — keşide tarihli —- TL tutarındaki çekin davacı defterlerine kaydedildiği, çek bedelinin önce davalı tarafın hesap bakiyesinde düşüldüğü, akabinde çekin tahsilatının yapılamaması nedeniyle bu defa çek bedelinin davalı hesabına borç bakiyesi olarak eklendiği görülmüştür.
Yapılan bu tespitlere göre, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, oluşan cari hesap bakiyesine karşılık gelen —- keşide tarihli — TL tutarındaki çekin davalı tarafından davacıya verilerek cari hesap bakiyesinin sıfırlandığı, davacının da çeki ticari defterlerine kaydederek davalının borcundan bedeli düştüğü, çekin keşide tarihinde ibraz edilmesi üzerine karşılıksız çıkması üzerine davacının çek bedelini bu defa davalı hesabına borç olarak kaydettiği, davacının cari hesaba dayalı olarak bu davaya konu icra takibine açması dışında davalıdan aldığı çekin karşılıksız çıkmış olması nedeniyle çek bedeli yönünden (bankanın sorumluluk bedeli düşüldükten sonra kalan bakiye bedel üzerinden) ikinci bir icra takibi (İstanbul Anadolu —.İcra Dairesinin—- esas) başlattığı, davalının davacıya çek vermiş olması ve çekin davacı tarafından kabul edilerek ticari defterlerine işlenmiş olması nedeniyle taraflar arasında artık cari hesap ilişkisine değil, kambiyo ilişkisinin bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle davacının aynı alacağın mükerrer olarak tahsili anlamına gelecek davaya konu icra takibini başlatmış olmasının hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından, davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-Takibin mükerrer takip niteliğinde olduğu ve davacının başka takibe konu ettiği alacağını ikinci kez takibe koymak suretiyle kötü niyetli olduğu anlaşıldığından, takip konusu alacağın %20’si oranındaki kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 44,40-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 170,65 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 126,25-TL harcın davacıya iadesine,
4- Davacının yaptığı harç ve masrafların üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT Kanununa göre takdir olunan 2.725,00 TL’nin davalı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu takdirde karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/12/2019